Günümüzde arsızlık o dereceye vardı ki, eylemleriyle zeytinyağına darbe vuranlar yüzleri kızarmadan hiçbir şey olmamış gibi bir de mağduru oynayarak halkın içinde ellerini, kollarını sallayarak dolaşabiliyorlar.
Bilindiği üzere Aydın insanının geçim kaynağı olan, aynı zamanda markası üç ürünü var, pamuk, zeytin ve incir...
Buradan hareketle Aydınspor 1966 Futbol Takımı’nın siyah beyaz olan forma renklerinden siyahı zeytini, beyazı pamuğu temsil eder.
Tarım ve Orman Müdürlüğü 2022 verilerine göre Aydın’da hasat edilen kütlü pamuk 289 bin ton...
Ancak üretici bu sezon hem rekolte hem fiyat açısından mağdur... Çünkü kuraklık nedeniyle pamuk suyunu tam alamadı. O nedenle rekolte önceki yılların bir hayli gerisinde gerçekleşti.
Öyle olunca bir yandan rekolte düşüklüğü diğer yandan pamuktaki ucuzluk üreticiye çifte zarar yaşattı.
Olacak iş mi, geçen yılki fiyattan pamuk sattı... Hem de girdiler, mazot, ilaç, sulama, yevmiye ücretleri birkaç misli artmasına rağmen...
Çare stratejik bir ürün olan pamukta üretimin devam etmesi adına devlet desteğinin artırılması... Ama sesini çıkarmayanı ne gören olur ne de duyan....
Çiftçinin sesi olacaklardan Aydın’ın ziraat odaları sessiz...
Ticaret Borsaları sanki kış uykusunda...
İktidar milletvekilleri suspus...
Muhalefet milletvekilleri ha var, ha yok...
DSİ desen kuraklığı öngörmede ve tedbir almada yetersiz...
Tarım İl Müdürlüğü ilgisiz...
O nedenle üretici çaresiz..
Velhasıl çiftçinin kazandığı bu şartlarda borcuna yetmemiş...Oğlunun/ kızının nişanını/düğününü ertelemiş ..Yama yırtığı kapatmayınca borcunu gelecek yıla ertelemiş, kimsenin umurunda değil....
***
İncircinin ise başı alfatoksinle dertte... İhracat yapılan Fransa,Almanya,İtalya gibi ülkeler alfatoksin konusunda ihracatçı firmalara adeta kök söktürüyorlar.
Gönderilen on partiden bir adedi bile iade edilse o bile Aydın incirinin kara listeye girmesine yetiyor da artıyor.
Üretici bu yıl inciri iyi para ettirdi ama gelecek yıl pamukçunun yaşadığı mağduriyeti o da yaşayacak gibi görünüyor.
***
Aydın insanının geçiminde başı çeken üçüncü ürün zeytin ve zeytinyağıdır.
Ve taşrada zeytin ağacı olmayan vatandaş yoktur, dense yeridir. Ağacı olmayan da zeytin ve yağ ihtiyacını ortaklık ve yevmiye yoluyla karşılar.
O nedenle pamuğa göre zeytinden faydalanan kitle daha fazladır.
TÜİK 2016 verilerine göre Aydın’da yaklaşık 22 milyon 628 bin 918 adet meyve veren zeytin ağacı vardır ki,bu sayı Türkiye zeytin üretiminin yüzde 14,98’dir.
Buradan verim yılına göre ortalama 259 bin 237 ton dane zeytin elde edilmektedir.
İl Tarım ve Orman Müdürlüğü verilerine göre bunun da ortalama 49 bin 581 tonu(%19,12) sofralıktır, kalan yaklaşık 209 bin 656 ton’u yağ yapılmaktadır.
Bu durumda yıllara göre değişen 70 bin ton ile 90 bin ton bir yılda zeytinyağı elde edilmektedir.
Sofralık zeytin üreticisi de pamuk üreticisi gibi fiyatlardan memnun değil...
Karacasu Ataeymirli üretici Mehmet Başalan’ın dediğine göre geçen yıl kilogramı ortalama 45-50 TL’ye satılan zeytin bu yıl ortalama 25 TL’ye satılmış.
Buna karşılık sulama,yevmiye ve ilaç gibi diğer girdiler iki katına çıkmış
Mehmet Başalan bu yıl:”Elimiz hamur,karnımız aç,” diyor.
Yağ sıkanlar ise tağşişten (yağa başka madde karıştıranlar) dertli...
Yerden göğe kadar haklılar da....
Çünkü bu emek hırsızları yüzünden Aydın zeytinyağı hem ülkede hem dış pazarlarda kara listede... Çünkü Aydın’dan bir firma gün geçmiyor ki,bakanlığın kara listesinde yer almasın...
Arsızlık o dereceye ulaşmış ki, bunların ne yüzü kızarıyor ne de utanıyorlar, kara listeye adeta o listeye girmede yarışıyorlar.
Onları ne para cezası durabiliyor ne de şirket kapatma cezası.. Ertesi gün başka bir adla kaldıkları yerden ticarete devam ediyorlar.
Demek ki, devletin bu emek hırsızlarını durduracak kesin caydırıcı önlemler alması gerekiyor.
Eskiden bu tür sahtekarlar bir malı dolayısıyla devleti gerek iç gerek dış piyasada kara listeye aldıranları halk arasında barındırmaz, onlar köylerini,kentlerini terk ederlerdi.
Günümüzde ise yüzleri kızarmadan hiçbir şey olmamış gibi bir de mağduru oynayarak halkın içinde ellerini, kollarını sallayarak dolaşabiliyorlar.
Pamukta olduğu gibi Aydın’ın ticaret odaları sessiz...
Ticaret Borsaları kenardan izliyor,..
İktidar milletvekilleri topa girmiyor...
Muhalefet milletvekilleri orta sahada top çeviriyor,çalım bol gol yok.. .
İl Tarım,Orman Müdürlüğü çaresiz...
Muhtemeldir ki, bu dolandırıcılar ya ticaret odalarından ya da ticaret borsalarından birine üyedir.
Odalar seçimlerde zararlı çıkarız düşüncesiyle, iktidar ve muhalefet milletvekilleri de aynı düşünceyle seslerini çıkarmıyor olmalılar...
Karşı çıkmalarının bedeli kendi imkânlarıyla binemeyecek, lüks arabalardan ve bol maaşlı makamlardan olmak olabilir...
Nemelazım bize dokunmasınlar da varsın üreticinin altta kalacak olanının canı çıksın, yeter ki, bizi konforlu hayatımızdan olmayalım,politikası izleniyor..
Demem o ki, bir zamanlar eşrafın sürdüğü sefayı günümüzde oda ağaları sürüyor. Böyle bir kentte meydanı boş bulan ahlaksızlar da elbette cirit atar,
Konfüçyüs’ün sözüdür: “Arsızlar güç sahibi olurlarsa, haklılar suç sahibi olurlar”