Hz. Süleyman tarafından 7 yılda yapılan Süleyman Mabedi veya Yahudilerin tabiriyle Beit ha-Mikdaş Mabedinden günümüze kalan ve kutsal kabul edilen duvardır.

M.Ö. 586 yıllarında Babillerin, Kudüs'ü işgali sırasında yıkılmış daha sonra tekrar yapılmıştır. Ancak M.S. 70 yılında Kudüs'ün Romalılar tarafından işgal edilmesinin ardından tekrar yıkıldı. İlk yıkılışından sonra Kral Hirodes'in yaptırdığı mabedin çevresini kuşatan duvarın bir kısmıdır.

Ağlama Duvarı Müslümanların deyişiyle Burak Duvarı veya Batılara göre Batı Duvarı, Kudüs'ün doğu kesiminde ve Kubbetü's Sahra yani sarı kubbeli mescidin de içinde bulunduğu Harem-i Şerif'in batı tarafında yer alıyor.

1967 yılında Arap ve Yahudiler arasında yapılan Altı Gün Savaşı'na kadar 30 metrelik kısmı ibadet için kullanılıyordu. Günümüzde Yahudilerin ibadet olarak toplandığı alan toprak zemindi. Selahaddin Eyyübi bu bölgeye, ağlama duvarının önüne gelen Yahudilerin sıkıntı çıkarmaması ve bu durumun dengesini sağlayabilmek için çok güçlü oldukları bilinen Faslıları yerleştirdi.

Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak tanıyan ABD Başkanı Donald Trump, damadı ve kızı

1967 Savaşı'nda İsrail Faslıların bulunduğu bu köyü tamamen dağıttı, onları bölgeden gönderdi. Yeryüzüne dağılmış olan Yahudileri toplayıp ortak ibadet edebilecekleri bir alan haline getirmek için köyü yıktılar. Bugün ağlama duvarının en aşağı kısmı Hirodes'ten en üstünde bulunan on bir sıra da İslami dönemden kalmaktadır.

Yahudiler Kudüs'ün ve Süleyman Mabedi'nin yıkılışını, Romalılar tarafından sürgünlerini hatırlayıp, kinlerini unutmamak için ağlama duvarının önünde yüzyıllardır ağlıyorlar.

Osmanlılar tamir edip onardı

Avrupa ülkelerinden kovulan hatta 7. yüzyıla kadar Kudüs'e bile girmeleri yasaklanan Yahudileri Osmanlı Devleti himayesi altına aldı. Hatta Yahudilerin ibadet ettiği bu duvarı onarıp, yıkılmaktan kurtardı.

Kanuni Sultan Süleyman zamanında Yahudiler Mescid-i Aksa'da ibadet etmek istediler. Ancak padişah, bölgenin gayrimüslimlere haram olduğunu söyleyerek Yahudilere bu bögenin dışında kalan duvarın önünde ibadet izni verdi. Osmanlı'nın bu dönemlerinde tehlikesi fark edilmeyen Yahudiler, Kudüs'e yeniden hakim olmak için duvara yüzleri dönük olarak dua ettiler.

1948'de Ürdün tarafından Kudüs'ün doğu kesiminin işgal edilmesinden sonra Yahudilerin bu duvarı ziyaret etmeleri yasaklandı. Ancak 1967'de İsrail'in Kudüs'ün doğu kesimini işgal etmesi sonucu Yahudilerin 2000 yıllık hayali gerçekleşmiş oldu.

Yahudiler bu duvarı yıkılan Süleyman Mabedi'nden bir kalıntı olarak kabul ettikleri için kutsal kabul ederek önünde ibadet ederler.

Peki Mescid-i Aksa'dan ne istiyorlar?

Yahudiler, yıkılan Süleyman Mabedi'ni Hz. Süleyman tarafından yaptırıldığı gibi yeniden inşa etmek istiyorlar. En büyük hayalleri de bu mabedi eski ölçülerine göre yapmak olan Yahudiler bunun için duvarın önünde dua eder, ağlarlar. Süleyman mabedinin ilk halindeki gibi yapılması ise Mescid-i Aksa sınırları içerisinde bulunan Kubbetüssahra'nın yıkılmasına bağlıdır.

Rabia ATEŞ/THM