Büyükşehir belediye başkanı Özlem Çerçioğlu geçtiğimiz günlerde partisinin Germencik’te düzenlediği aday tanıtım toplantısında adını vermeden ima yoluyla AK Partili milletvekili Mustafa Savaş’ı “Turist Ömer’e” benzetmiş.

Yeni kuşaklara hatırlatalım, Turist Ömer Yeşilçam’da rahmetli Sadri Alışık’ın canlandırdığı bir karakterdi.

Özlem Çerçioğlu’nun Mustafa Savaş’a Turist Ömer lakabını takma nedeni Aydın’da kurulu düzen bir evinin olmaması, ikamet yeri olarak bir devlet kuruluşunun misafirhanesini kullanması olmalı.

Dört milletvekilinden diğerlerini değil de Mustafa Savaş’ı hedef alması onu muhtemel rakibi görmesindendir her halde.

Çünkü son zamanlarda AK Parti’nin büyükşehir adaylığında en fazla adı geçen Mustafa Savaş.

Özlem Çerçioğlu, Germencik toplantısında ayrıca bir türlü gerçekleşmeyen Aydın-Denizli Otoyolu ve Havaalanı projesinin gecikmesinden AK Parti vekillerini sorumlu tutarak onlar için bal yapmayan arı benzetmesinde de bulunmuş.

Bu konuda kusurlu olanın iktidar olduğu tartışma götürmez bir gerçek ama unutmayalım seçim öncesinde bir yığın yatırım sözü Özlem Çerçioğlu tarafından da verilmişti.

Hatırlayalım, Didim- Buharkent arası karayolu üzerine alt geçitler, Işıklı Doğal Yaşam Parkı,500 yatak kapasiteli Termal Tesis, Topyatağı Seyir Tepesi, Zeybek Arena Stadı…

Özlem Çerçioğlu’nun Havaalanı, Aydın-Denizli Otobanı üzerinden iktidar vekillerini eleştirdiğini işitenlerin aklına gelecek ilk soru o sözünü verdiği yatırımların hepsini gerçekleştirdi de sıra başkalarının yapamadığını sorgulamaya mı geldi, sorusudur.

Onları bu soruya sevk eden neden de beş yıllık sürede yapmayı vaat ettiği eserlerden bir alt geçit dışındakileri Özlem Çerçioğlu’nun gerçekleştirememiş olması, verilen sözlerin kâğıt üzerinde kalmasıdır.

5 yıllık sürede büyükşehir hizmeti olarak AY-BA ve yolları asfalt kaplama dışında göze görünür, dişe dokunur kalıcı eser anlamında yapılan bir şey yok.

Bu durumda Özlem Çerçioğlu, AK Parti milletvekillerini bal yapmayan arı eleştirisiyle tuş edeyim derken kendi kendini de oyuna getiriyor.

Yani yaptığı bal yapmayan arı nitelemesi kendisi için de geçerlilik kazanıyor.

Bu bariz mantık hatası bir anlık bir yanılgının mı yoksa başka propaganda malzemesi bulamamanın mı bir eseridir?

Yoksa Sayın Başkanımız kasaba siyasetçilerinin yaptığı gibi öncesinde verdiği sözleri seçim sonrası geçerliliğini yitiren halkın oyunu almaya yönelik gelir, geçer vaatler olarak mı görüyor?

Eğer öyleyse bu tür bir anlayış hem de bilgi toplumunda biraz da insan aklıyla alay etmek, dalga geçmek olmuyor mu?

Yoksa bu sözlerin söyleniş nedeni “Ben ne söylesem halk inanır” özgüveninin mi bir sonucu?

Ayrıca Özlem Çerçioğlu aynı toplantıda arazilerine jeotermal santral yapımı karşısında uzun süredir direnen ve eylemleriyle sadece Aydın’ın değil Türkiye’nin gündemine oturan Kızılcaköy’e niye uğramadılar, diye iktidar vekillerine başka bir soru daha yöneltmiş.

Sayın Başkan Kızılcaköylüler için ne yapmış, etmiş mahalleliye sorduk.

Gördük ki, Özlem Çerçioğlu Kızılcaköy çadırına o da vatandaşın gazını almak için, bu söz bana değil mahalleliye ait, kısa süreliğine sadece iki kez uğramış.

Haklı olarak bazılarınız iktidar vekilleri yakınından geçmemiş onları konu etmiyorsun da iki kez de olsa ziyaret edeni sorguluyorsun bu ne iş diye sorabilirsiniz.

Bu haklı soru karşısında söyleyeceğim şudur:

Samimiyet…

Halktan aldıkları vekâletle temsil yetkisi kazanan vekiller asillerin duygu ve düşüncelerine tercüman olmak, haklı eylemlerinde arkalarında durmak, eğer vatandaş yanılgı içersinde ise işin doğrusunu onlara anlatmak durumundadırlar.

Bunun da olmazsa olmaz şartı bu işi yapanların vatandaşa karşı samimi olmaları, duygularını istismardan uzak durmalarıdır.

Kızılcaköyü ziyaretle mahalleli üzerinden duygu sömürüsü yapmaktansa hiç ziyaret etmemek bana göre daha gerçekçi bir davranıştır.

Asıl bal yapmayan arı nitelemesi birincisi için geçerlidir.

Diğer yandan AK Parti milletvekillerini jeotermalin çevreye verdiği zarara karşı kayıtsız kalmakla eleştiriyor ama konuyla yakından ilgilenen STK’ların ama yürüyüş ama toplantı şeklinde kamuoyunun dikkatini çekmek için düzenledikleri yasal eylemlerden her hangi birine Özlem Çerçioğlu’nun katıldığını gören olmamış.

Ayrıca söylediği gibi madem jeotermalin çevreye verdiği tahribatın bilincinde o zaman niye Efeler Belediyesi gibi kuracağı komisyona konuyu inceleterek yetkililerin dikkatini çekmedi?

Akın Yakan arkadaşımızla bir konuşmalarında almayı vaat ettikleri iki “seyyar ölçüm istasyonu” ile 7/24 saat kesintisiz Aydın’ın her noktasında hava kirliliğini ölçme ve sonuçlarını kamuoyu ile paylaşma sözü vermişti.

Ama geçen zaman içersinde büyükşehir kaynaklı öyle bir icraat görülmedi.

Niye?

Sayın Başkan’ın çekindiği yerler mi var?

Gerçek şu ki, duyarsızlık noktasında gerek gerçekleşmeyen yatırımlar gerek jeotermal konusunda Özlem Çerçioğlu’nun iktidar milletvekillerinden kalır bir yanı yok.

O bakımdan birinin diğerini bal yapmayan arı diye suçlamaya da hakkı olmaması gerekir.

Çünkü suçlayan da en az suçlanan kadar kusurlu…

Herkese sevdikleriyle birlikte sağlıkla, sıhhatle geçireceği bir yıl diliyorum.

 

Aydınpost ANDROID'de TIKLA İNDİR!   Aydınpost APPSTORE'da TIKLA İNDİR!