Efeler Belediyesi'nde sendika temsilcileri, yasal olmayan eylemlerle işçileri mağdur etti. Maaş krizinin perde arkası ve hukuki sonuçlar merak konusu.
Efeler Belediyesi Park, Bahçeler ve Temizlik İşleri çalışanlarının şubat ayı maaşlarının eksik yatırıldığı gerekçesiyle, DİSK-İş Sendika Başkanı tarafından yasal olmadığı hâlde iş yeri temsilcileriyle birlikte çalışanların şantiyeden çıkışlarının engellendiği, çıkmak isteyenlerin ise sendika temsilcileri tarafından tehdit ve hakarete maruz kaldığı iddia ediliyor.
Bazı çalışanların, sendika aracılığıyla toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan gecikmiş alacaklarının ödenmediği gerekçesiyle Çalışma ve Sosyal Güvenlik Müdürlüğü'ne şikâyette bulunduğu, bu nedenle Efeler Belediyesi'nin 20 milyon TL ceza ile karşı karşıya kaldığı belirtiliyor.
Ayrıca, geçmiş alacakların tahsili için icra başvurusu yapıldığı ve bu süreçte Efe-Bel şirket yöneticileri ile Belediye Başkanı'nın makam odasındaki mobilyalara haciz işlemi uygulandığı iddialar arasında.
15 Şubat’tan bir hafta önce, Efeler Belediye Başkanı Anıl Yetişkin’in sendika temsilcileriyle yaptığı görüşmede, şubat ayı maaş ödemelerinde kısmi gecikme yaşanabileceğini ve bu durumun Çalışma ve Sosyal Güvenlik Müdürlüğü’nden gelecek yanıta bağlı olduğunu kendilerine ilettiği ortaya çıktı.
Efeler Belediyesi'nin, Fatih Atay döneminden kalan SGK prim ve vergi borçları nedeniyle 36 ay taksitlendirme talep ettiği ancak bu sürenin 4 ayla sınırlandırıldığı, İller Bankası'ndan gelen paydan ocak ayında 32 milyon TL, şubat ayında ise 22 milyon TL kesinti yapılmasının ödeme takvimini zorlaştırdığı, bu durumun sendika temsilcileriyle paylaşıldığı ortaya çıktı.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Müdürlüğü’ne yapılan şikâyet sonucu 20 milyon TL ceza ödememek için çalışanların geçmiş alacaklarının bir kısmını (21 milyon TL) ödeme kararı alan Efeler Belediyesi, şubat maaşlarını eksik olarak cumartesi gecesi çalışanların banka hesaplarına yatırdı. Ancak cumartesi sabahı mesaiye gelen işçilerin, sendika temsilcileri tarafından şantiyeden ayrılmalarına izin verilmediği ve Sendika başkanının saat 07.30’da Kocagür Şantiyesi’ne gelerek, “Grev Pankartı” açtırmasının, önceden planlanmış bir eylem olduğunu gösterdi.
Sendika yetkililerinin, uzlaşma yerine yasadışı bir eylem kararı alarak çalışanların “Grev Pankartı” açmaları, iyi niyetten uzak olduklarını göstermiştir.
Oysa sendikanın grev kararı alabilmesi için valilik onayı alması ve bu onayın işverene tebliğ edilmesinin ardından uygulanması gerektiği bilinmesine rağmen, iş yerinde müzik eşliğinde halay çekilerek “Grev Pankartı” açılması çalışanları riske attığı ve bu davranışın işverene, İş Kanunu’nun 34. maddesi gereğince çalışanları tazminatsız olarak işten çıkarma hakkı doğurduğu ortaya çıktı.
İŞ KANUNU MADDE 34:
“Ücreti, ödeme gününden itibaren yirmi gün içinde mücbir bir neden dışında ödenmeyen işçi, iş görme borcunu yerine getirmekten kaçınabilir. Bu nedenle, kişisel kararlarına dayanarak iş görme borcunu yerine getirmemeleri toplu bir nitelik kazansa bile grev olarak nitelendirilemez.”
Yapılan bu yasa dışı ve kasıtlı eylemin, çalışanlar hakkında disiplin işlemi uygulanmasına neden olduğu belirtiliyor. Disiplin kurulunun nasıl bir karar vereceği önümüzdeki günlerde netlik kazanacak.
Her zaman olduğu gibi, takdir okuyucularındır.