Bu seçime kadar kamuoyu araştırma şirketleri olsun konunun uzmanı köşe yazarları olsun seçim sonuçları hakkında tahmin yürütmede bu kadar zorlandığı bir seçim görülmedi.

Bunun iki nedeni var.

İlki ittifaklar ve onu meydana getiren partilerin her birinin seçmenlerinin bu birliktelikleri ne derece içselleştirdikleri ve sandığa olan olumlu ya da olumsuz etkilerinin ne olacağıdır.

İkincisi ve en önemlisi de önceki seçimlerde seçmen çoğunluğunun klasik oy verme biçimlerinin bu seçimde büyük oranda değişecek olmasıdır.

Nasıl mı?

Genelde seçmen tercihlerine etki eden bizde üç ana etken vardır.

1-Lider

2-İdeoloji

3-Ortam, gidişat

Bizim Siyasi Tarihimizde partiler Süleyman Demirel’in Doğru Yol Partisi, Turgut Özal’ın Anavatan Partisi gibi lider adlarıyla anılır ve yaşar.

 Nitelikli üyelerle kurumsal hale gelemedikleri için liderlerin ardından partileri de ya tarihe karışır ya da tabela partisine dönüşür.

O nedenle AK Parti’nin her girdiği seçimdeki başarısı Recep Tayyip Erdoğan’ın sayesinde olduğu tartışma götürmez bir gerçektir.

Fakat bu seçim öncekilerden farklı olacağa benziyor.

Nedeni de AK Parti’nin bir şekilde kırgın oranı yüzde 10-15 olarak ifade edilen ve 7 Haziran seçimlerinde 16 Nisan referandumunda da partisine karşı tavır alan bir “asabi seçmen” kitlesine sahip olmasıdır.

Önceleri bu grup ne kadar tepki gösterse de 1 Kasımda olduğu gibi eli başkasına gitmez ya da vermek istediği partiye barajı aşamaz diyerek vazgeçer nihayetinde kerhen de olsa AK Parti’ye oy verirdi.

Bu seçimi öncekilerden ayıran fark bu kitlenin gidebileceği birden fazla adresin olması yani bedestende aynı malı pazarlayan başka dükkânların da açılmasıdır.

İlginç olansa çoğunluğu özgürlükçü, maddi durumu iyi, kentli, sorgulayıcı muhafazakâr yeni kuşak bu müşteri kitlesini 1 Kasımdan bu yana AK Parti’nin kazanmak için hiçbir girişimde bulunmamasıdır.

Ayrıca Recep Tayyip Erdoğan bu güne kadarki gerek milletvekilliği gerekse 2014 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde düşük profilli rakiplerle tek kale maça alışmış hiçbir seçimde Muharrem İnce gibi polemik ustası karşısında defansa çekilmek zorunda kalmamıştı.

Ayrıca birleşmeleri imkânsız sanılan partilerin tahminlerin aksine milletvekilliği seçimlerinde millet ittifakını kurmaları Cumhurbaşkanlığı seçimi de şayet ikinci tura kalacak olursa kendilerinden olan adayı desteklemeleri konusunda anlaşmışları da AK Parti açısından yeni bir durumdur.

İkincisi de ideolojik nedenlere dayalı oy kullanmanın büyük ölçüde bu seçimle birlikte tedavülden kalkıyor olmasıdır.

Birbirlerini zaman zaman saygı sınırlarını zorlayacak derecede eleştirseler de aynı yöne bakmaları nedeniyle AK Parti ile MHP’nin bir ittifak çatısı altında bir araya gelmeleri anlaşılabilir bir şeydir.

Ancak normal şartlarda AK Parti ile ideolojik yakınlığı olan Saadet Partisi’nin bu parti yerine İYİ Parti ile ittifak kurması işin doğasına uygun olan bir durumdur ancak bu partinin siyasi duruşu ve müktesebatı farklı, aynı ittifakın diğer parçası CHP ile birlikteliği en azından alışılmışın dışında olan bir olaydır.

Hele hele Saadet Partili bazı adayların CHP listelerinden adaylığı ve bu duruma CHP seçmeninin tepkisizliği bu güne kadar emsali ne görülmüş ve de yaşanmıştır.

Olanlar karşısında oy verme tercihinde ideoloji devri sona ermiştir demek mümkün olmasa da en azından bitmeye yüz tuttuğunu söylemek yanlış olmaz.

Artık partiler arasında bundan sonraki seçimlerde daha sık görülecek oy kaymaları bir partinin ya da liderin kemikleşmiş seçmeninden daha az söz ettirecektir.

Ayrıca AK Parti için diğer bir olumsuzluk da seçmen tercihlerini etkileyen bu üç etkenin de iç ve dış tehdit algısından doğrudan etkilenmesidir.

Eğer tehdit dışarıdan olursa iktidar partisinin lehine gelişir, eğer iktidar kaynaklı içten yani bireysel hak ve özgürlüklere, demokrasiye yönelik olursa o iktidarın aleyhine sonuçlanır.

OHAL ortamında seçime gitmek o nedenle AK Parti aleyhine sonuçlar doğurabilir. Bunu sezmiş olacak ki, Cumhurbaşkanı seçim sonrası OHAL’in gözden geçirileceği sözünü vermiştir.

Lider etkisinin eskisi gibi olmadığı, ideoloji faktörünün seçmen tercihinde etkisinin azaldığı bu seçimde ortama ve gidişata göre oy kullanan kitle seçimin kaderini tayin edecek, her türlü sürprize açık hale getirecek gibi görünüyor.

O konuyu da geçen yazımda sizinle paylaşmış bu kitle içinde bulunduğu ekonomik sıkıntıların bir sonucu bu seçimde AK Parti’nin başını ağrıtabileceğini söylemiştim.

Bakalım sandıkta bazılarının beklediği sürpriz yaşanacak mı?

Seçim Ülkemize, milletimize, bütün partilerimize ve adaylarımıza hayırlı olsun.

 

 

Aydınpost ANDROID'de TIKLA İNDİR!   Aydınpost APPSTORE'da TIKLA