Y.O. ameliyat edilirken, annesi Neşe O., "AİHM kararında çocuğumun, hayatı boyunca tedavisinin yapılması ve giderlerinin karşılanması devletin yükümlülüğündeydi. İl Sağlık Müdürlüğü’ne başvurarak zorla ameliyatını gerçekleştirdik. Şu an fizik tedavi olması gerekiyor, ancak sıkıntılar yaşıyoruz. Sıkıntılar aşılmazsa, karara uymadığı gerekçesiyle Türkiye aleyhine yeni bir dava daha açabiliriz" dedi.

İzmir'de 1996 yılında hastanede erken doğumla dünyaya gelen Y.O.'nun, doktorlarca kanının değişmesine karar verildi. Aile kanı Kızılay'dan temin etti. Ancak Kızılay’dan alınan ve bebek Y.O.’ya nakledilen kanda AIDS hastalığına neden olan HIV virüsünün bulunduğu ortaya çıktı. Y.O. da HIV taşıyıcısı oldu. Büyük üzüntü yaşayan Y.O.’nun annesi ev kadını Neşe O. ve minibüs şoförlüğü yapan babası Nazif O., hukuki mücadele başlattı. Aile 1997 yılında avukatları Mehmet Emin Keleş ve eşi Mehrigül Keleş aracılığıyla İzmir 3’üncü Asliye Hukuk Mahkemesi’nde Kızılay ve Sağlık Bakanlığı’na karşı 75 bin liralık tazminat davası açtı.

KIZILAY 52 BİN LİRA TAZMİNAT ÖDEDİ

Dava 7 ay sürdü ve mahkemenin o dönemki hakimi Salih Dirik, Kızılay’ı AIDS’li kan vermekte kusurlu buldu. Gerekçeli kararında Küçük Y.O.’ya çok iyi bakılması gerektiğini belirten yargıç Dirik, "Katrilyonlar verilse dahi bu ihlal karşısında azdır" diyerek, Kızılay'ı o dömin parasıyla 35 milyar lira tazminat ödemeye mahkum etti. Sağlık Bakanlığı’na ise İdare Mahkemesi'nde dava açılması gerektiğini belirtti. Yargıtay yerel mahkemenin verdiği kararı onayınca Kızılay, Y.O.’ya 1998 yılında yasal faiziyle toplam 52 milyar (52 bin) lira tazminat ödedi.

BAKANLIK DA 159 BİN LİRA TAZMİNATA MAHKUM EDİLDİ

Ailenin avukatları karar üzerine Sağlık Bakanlığı’na da 1998’de İzmir 4'üncü İdare Mahkemesi'nde 30 bin liralık dava açmak istedi. İdare Mahkemesi, yasal süre içinde başvurulmadığını belirterek davayı reddetti. Bu başvurunun iki kez reddedilmesi üzerine O. ailesinin avukatları Danıştay’a itirazda bulundu. Danıştay’ın bozma kararı üzerine davaya bakan İzmir 4’üncü İdare Mahkemesi, uzun süren yargılama sonunda, 2007 yılında Sağlık Bakanlığı'nın yasal faizleriyle birlikte 159 bin lira tazminat ödemesine karar verdi.

EN BÜYÜK TAZMİNATA, AİHM HÜKMETTİ

Y.O.’nun ailesi, bu dava henüz sonuçlanmadan adil ve makul yargılama sürelerinin aşıldığını iddia ederek, AİHM’e de başvurdu. AİHM, Türkiye’nin yaşam, adil yargılama ve etkin çare haklarına ilişkin maddelerini ihlal ettiği gerekçesiyle O. ailesine 745 bin 998 TL ödemesine karar verdi. Ayrıca, Y.O.’nun yaşamı boyunca tüm tedavilerinin ve sağlık giderlerinin Türkiye tarafından karşılanmasını kararlaştırdı.

OKULDA MERDİVENDEN DÜŞÜP TOPUĞUNU KIRDI

Rekor tazminat, Dışişleri Bakanlığı aracılığıyla O. ailesine ödenirken, şu an 16 yaşında olan Y.O., öğrenim gördüğü Konak’taki bir lisede, 2 ay önce merdivenden düşerek sağ topuğunu kırdı. Y.O., ailesinin İl Sağlık Müdürlüğü nezdinde yaptığı girişimler sonrası Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesi’nde ameliyat edildi.

AİLE TEDAVİ SÜRECİNDEN ŞİKAYETÇİ

Y.O.’nun, şu an gerekli fizik tedavisinde sıkıntılar yaşadığını dile getiren anne Neşe O. şunları söyledi:

"AİHM’in kararının ardından oğlumun topuğu kırıldı. Hastaneye gittiğimizde, sistemlerinde karara yönelik bir uygulama olmadığı belirtildi. İl Sağlık Müdürlüğü’nün yardımıyla ameliyatı gerçekleştirdik. Ancak şu an fizik tedavisi var, onun için sıkıntı yaşıyoruz. Normal hastalıklarında da hangi sağlık merkezine başvursak, karar yönünde bir uygulama görmüyoruz. Karar, Türkiye’deki tüm sağlık merkezlerini kapsıyor, ancak uygulanmıyor. Sürekli sıkıntılar yaşıyoruz. Sıkıntılar aşılmazsa, karara uymadığı gerekçesiyle Türkiye aleyhine yeni bir dava daha açabiliriz."

Ailenin avukatlarının da bu tip sıkıntıların önüne geçilmesi için AİHM kararıyla ilgili işlemleri yerine getiren Dışişleri Bakanlığı’na başvurup, Y.O.’ya özel bir kart çıkarılmasını talep ettikleri, aksi halde dava açmaya hazırlandıkları belirtildi.