Sağlıcakla kalın…

Denirdi bir zamanlar...

Neredeyse 8 yıl Özlem Çerçioğlu'nun fotoğrafçılığını ve metin yazarlığını yapmışım.

Söylenecek sözüm, bence, olmalı...

Yıllarca hiç konuşmayıp, anlık bir göz kırpıştırmada anlaşanlar olarak...

Olmalı...

14 Ağustos neden önemli?

Özlem Hanım, sıkıntıya gelmez...

Geldiğinde, sıkıntıda olan karşı taraftır...

O da farkında değildir.

İşte satrançtaki 3-5 adım sonrası burasıdır.

Masa çoktan kurulmuş, oyun başlamış ve piyonlar hatta belki atlar oynanmıştır bile...

Fark eden geç kalmıştır.

Özlem Hanım'ın şimdiye kadar sonsuz kez kurduğu oyun ilk kez onun için kuruldu...

Hep beyaz ve hamleci topuk sesleri ilk kez gerçek topuk seslerini duyuyor.

Gerçek topuk sesleri içeriden de dışarıdan da geliyor.

Düşünsenize, belirsizlikte hatta karanlıkta yankı yankı yaklaşan topuk sesi...

İnsanı hayattan soğutur!

İnsan, sahtesinin yerine gerçeğini sorgular...

Bu topuk sesleri emekçilerin..

Belediyede parasızlıktan inim inim inliyorlar...

Bu topuk sesleri bürokratların...

Para var, ama dert çok...

Artık inlemeyi bıraktılar...

Bu topuk sesleri yargının...

14 dava...

Yeter noktasındalar...

Bu topuk sesi Reis'in...

O, çoktan teslim almıştı.

Topuk seslerini...

Sizce,

14 Ağustos'ta ne olur?

Daha doğrusu ne olmaz...

Özel bir tarih değil.

Özel bir şey olmaz.

Çünkü...

Olan zaten oldu.

MHP, AK Parti, CHP...

Olan olduysa, bunların bir önemi yok.

İkisi Cumhur ittifakı, birisi Millet...

Cumhur'a geçse sakal, artık Millet'te kalsa bıyık...

Sakal mı bıyık mı?

Bıyık mı sakal mı?

Demiştim ya...

O, gerçek topuk sesleri

Atacağı adımı önemsiz kılıyor.

Yarın ne olur, ya da ne olmaz...

Kâmil şehit düşse de düşmese de...

Hep birlikte...

Düştüler...

Yemeyip...

Diyebilen var mı?

3 belediye başkanıymış, 13 de meclis üyesi...

14 Ağustos'ta ne olur?

Daha doğrusu ne olmaz?

Bence de, olmaz olmaz..

Ama konu Çerçioğlu'ysa...

Olur, olur...