Ergenekon soruşturmasını yürüten Savcı Öz için medyada iki cehpe açıldı

"Savcı Zekeriya Öz'ün gençliğinde Atatürk'e 'Beton Kemal' dediği"ni yazan Aydınlık Dergisi, Öz'ün bilinmeyen 4 yılı başlığı altında şok iddialarda bulundu. Bu haber üzerine Zaman ise bugün safyasında şu ifadeleri kullandı: "Ergenekon savcısının 'gizlenen karanlık 4 yılı' başlıklı haberlerin, Aydın'ın Çine ilçesinde tertiplendiği ve iftiralardan ibaret olduğu ortaya çıktı."

Aydınlık Dergisi'ne göre, Öz"ün ilk görev yeri bilinenin aksine Bitlis"in Mutki ilçesi değil. Öz Aydın"ın Çine ilçesinden Mutki"ye sürgün edildi. Dergi bunu da Resmi Gazete ile belgeliyor. Savcı Öz'ün teyzesinin oğlu olduğu iddia edilen Seyfullah Vatansever'in Öz için şunları söylüyor: "Savcı olduğunu duyunca çok şaşırdım. Atatürk adını ağzına almaz, “beton Kemal” ifadesini kullanırdı"

Aydınlık Dergisi'nin iddiaları şöyle devam ediyor:

'KIDEMLİ SAVCIYA ÇİRKİN TEKLİF'

Yıl 1995, Çine Adliyesi. Bütün adliyelerde olduğu gibi, faks ve adli sicil kaydı yaptıran yurttaşların ödediği paralar Çine Adliyesi"nde de Adaleti Güçlendirme Vakfı"na aktarılıyordu. Zekeriya Öz, bir gün dönemin kıdemli savcısı Ayhan Uğurdan"ın kapısını çaldı. Savcı Öz, Vakfa aktarılan paranın bir bölümünü “paylaşma” teklifinde bulunuyordu! Kıdemli Savcı, çirkin teklife büyük tepki gösterdi. Kıdemli Savcı Ayhan Uğurdan, Zekeriya Öz"ü Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu"na şikayet etmeyi de ihmal etmedi. Sonunda hem Zekeriya Öz hem de Kıdemli Savcı Ayhan Uğurdan soruşturma geçirdi. Zekeriya Öz, Çine"den Bitlis Mutki"ye sürüldü. Ayhan Uğurdan ise uğradığı haksızlığa dayanamayıp görevinden istifa etti.

RESMİ GAZETEDE DE YAZILI

Dergiye göre Zekeriya Öz, Mutkiye"ye tayin olmadı, Çine"den sürgün gitti! Mutki"nin Zekeriya Öz"ün ilk görev yeri olmadığı, Mutki"ye Çine"den gittiği, 2 Temmuz 1998 tarihli ve 23390 sayılı Resmi Gazete "de de yazılı. Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Başkanlığı tarafından yapılan atama kararlarının beşinci sayfasında şöyle yazıyor: “Mutki Cumhuriyet Savcısı 35837 Zekeriya Öz”.

ÇİNELİLER: PARAYA ZAAFI VAR

Zekeriya Öz, Çine"de adliye, polis ve işadamları çevreleri tarafından çok iyi tanınıyor. Çineliler Öz hakkında şu sıfatları kullanıyorlar:

-“Doğru adam değildir.”

-“Paraya zaafı vardır.”

-“Para Zekeriya Öz"ün her şeyidir!”

Çinelilerin anlattığına göre, Zekeriya Öz Çine savcısıyken kanuna aykırı olduğu halde ticaretle uğraştı. Merkezi Çine"de bulunan “İstanbullular Nakliyat” isimli bir firma ile araba alım satım işlerine girdi…

ATATÜRK"TEN “BETON KEMAL” DİYE SÖZ EDERDİ”

Öz 1968 doğumlu. Teyze oğlu Seyfullah Vatansever, Zekeriya Öz"ün İmam Hatip (İHL)"te okuduğu yıllarda Fethullah tarikatı tarafından “devşirildiğini” anlatıyor. Zekeriya Öz, o yıllarda Fethullah Gülen"in finanse ettiği Yeşilırmak Dershanesinde eğitim gördü.

Teyzesinin oğlu Seyfullah Vatansever, Zekeriya Öz için “Atatürk adını ağzına almaz, “beton Kemal” ifadesini kullanırdı…Savcı olduğunu duyunca çok şaşırdım. Hala da şaşkınım.”

Zekeriya Öz, 4 CIA ajanını Saka ile görüştürdü

Savcı Öz"ün Ergenekon"dan önce baktığı en önemli soruşturma, El Kaide"nin Avrupa, Türkiye, İran, Suriye, Pakistan sorumlusu “Louai Saka “davasıydı. Zekeriya Öz, İsrail gemisine saldırı hazırlığı yaparken yakalanan El Kaide"ci Saka hakkında hazırladığı iddianameyle dikkatleri üzerine çekti. Savcı Öz, HSBC Bank, İstanbul"daki İngiliz Başkonsolosluğu ve sinagogları bombalayan eylemciler Azad Ekinci ve Abdülkadir Karakuş"un Suriye"ye Sakka"nın yanına gittiğini belirledi. Öz, Sakka"ya müebbet hapis talep etti. Zekeriya Öz, eski Lübnan Başbakanı Refik Hariri süikastiyle Sakka"nın bağlantısını araştıran Birleşmiş Milletler Soruşturma Komisyonu"na da bilgi verdi. Louai Sakka, ABD"deki ünlü ikiz kulelere yönelik büyük eylemi gerçekleştiren militanları Yalova"daki terörist kamplarında eğittiğini de daha sonra açıklamıştı.

Tarih:15 Kasım 2005. Yer: İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanı. CIA uçağı Türkiye"ye Louai Sakka için geldi. Bu uçağın geliş nedeni sonradan ortaya çıktı.

Sakka"nın avukatı Osman Karahan"ın verdiği bilgiye göre, “4 CIA ajanı Kandıra F Tipi Cezaevi"nde Sakka ile görüştü.”CIA akanlarının cezaevine girişleri için izni veren de Savcı Zekeriya Öz.

Ayrıntıları Avukat Karahan"dan dinleyelim: “Uçak olayından önce 2 defa müvekkilimle görüşen yabancılar, Sakka"ya Suriye aleyhinde ifade vermesi halinde o dönemde havalimanında bekleyen uçakla dünyanın istediği yerine götürme vaadinde bulundular. İlk görüşmeden kısa bir süre sonra 2 si Türk 4 kişinin Beşiktaş"taki İstanbul Adliyesi"nde görevli Cumhuriyet Savcısı Zekeriya Öz"den aldıkları yazılı bir belge ile cezaevine geldiler. Sakka ile 4 saat süren bir görüşme olmuş. Gelenlerden Türkçe konuşan 2"si kendilerini emniyet görevlisi olarak tanıtmış. Benzer önerileri sıralamışlar. Sakka, hiç konuşmayan diğer 2 kişiden şüphelenerek, “Bunlar Türk değil mi?” diye sormuş. Diğerleri “Onlar da Türk” diye cevaplamışlar. Ancak, bu kişilerin konuşmaları diğerlerinin kulağına aktardığını görünce sinirlenmiş “Bunlar CIA ajanı” diye bağırmış. Gerginlik yaşanması üzerine bu kişiler “ Seninle nasıl burada görüşüyorsak, gücümüzü biliyorsun. Ay"a da gitsen seni infaz ederiz" diye tehdit etmişler.”

Aydınlık, 9 Aralık 2007"de “4 CIA Ajanı El Sakka"yla F Tipinde” görüştü başlığıyla çıkmıştı. Sakka"nın avukatı olayın tüm ayrıntılarını Aydınlık"a açıklamıştı.

ZAMAN TÜM İDDİALARI REDDETTİ

Zaman'a göre, Aydınlık Dergisi'nin kullandığı tek belge, Resmî Gazete'de yayımlanan atama kararları. Öncelikle, Zekeriya Öz'ün görev süresi dolmuştu. Doğu vazifesini ifa etmesi için Mutki'de görevlendirilmişti. Ortada bir sürgün yoktu.

Yine Zaman'a göre Öz'ün kafasına silah dayanması gibi bir olay hiç olmamıştı. Haberde Savcı'ya silah dayayan adam olarak adı geçen Mehmet Ocak, derginin haberine ateş püskürdü. İddiaların tamamının uydurma olduğunu anlatan Ocak, şunları söyledi: "Benden asla haraç istemedi. Başkasından istediğine ne şahit oldum ne duydum. Benzin istasyonumdan akaryakıtı her zaman kredi kartı ile alırdı. Hesap dökümlerine bakarsanız bunu görürsünüz. Devletin savcısının kafasına silah dayadığım iddiaları da tamamen yalandır. Hakkımda asılsız haber yapan bu medya kuruluşlarından hem şikâyetçi oldum hem de ihtarname gönderdim. Amaçları savcıyı yıpratmak. Yalan haberlerle memleketi karıştırmak istiyorlar."

Yolsuzluk yapan Zekeriya Öz değildi

Zaman'a göre, Öz'ün Çine'de Adalet Güçlendirme Vakfı'nda bulunan paranın bir bölümünü paylaşmak istediği iddiası da yalan. Olayın tanıklarından olan eski bir adliye çalışanı şunları söyledi: "Zekeriya Bey gelmeden önce kıdemli savcı Ayhan U., Adalet ve Güçlendirme Vakfı bünyesinde toplanan paraların bir kısmını alıyordu. Zekeriya Öz geldiğinde bu durumu görünce paraların savcılar için harcanmaması gerektiğini, biriken paranın cumhuriyet savcılığı biriminde kullanılan kırtasiye ve büro malzemeleri için kullanılması gerektiğini söyledi ve bugüne kadar aldığı paraları teslim etmesini istedi. Öz, o dönemde rutin denetlemelerini yapmak için adliyeye gelen müfettişe de durumu anlattı. Bu konu üzerine Ayhan U. istifa etmek zorunda kaldı. Savcı kesinlikle sürülmedi. Görev süresini tamamladıktan sonra tayin edildi."

Zerekiya Öz'ün eşi çarşaflı değil

1994 ile 1998 yılları arasında Çine'de görev yapan Zekeriya Öz'ün eşinin çarşaflı olduğu iddiasını ise ev sahibi ve komşusu yalanlıyor. Öz, Çine'de kaldığı 4 yıl süresince kirada oturmuş. Ev sahibi ve komşusu olan Ali Kandemir o yılları şöyle anlatıyor: "Savcı Bey işe yürüyerek gider gelirdi. Makam arabasını işe giderken kullanmazdı. Çok efendi ve saygılı bir insandı. Çevresinde sevilen ve takdir gören biriydi. Eşi de çarşaflı değildi. Sade giyinen mütevazı bir insandı. Her zaman kapıdan girerken selam vermeden, hal hatır sormadan geçmezdi. Evinde haremlik selamlık diye bir şey hiç görmedim."