Hayli zamandır hem Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan hem Başbakan Binali Yıldırım iki lider iki koldan katıldıkları mitingi andıran partilerinin il kongrelerinde taraftarlarını 2019 seçimlerine hazırlıyor.

Devlet Bahçeli geçtiğimiz günlerde açılış için gittiği memleketi Osmaniye ve Adana’da halka seslendi.

Meral Akşener ise Anadolu’yu dolaşıyor.

Bütün bunlar öne alınmazsa gelecek yıl yapılacak iki seçim, hem yerel hem milletvekilliği ve Cumhurbaşkanlığı için “seçim sathı mayiline” girildiğinin birer göstergesi.

Artık bundan sonra konuşacağımız, basın olarak yazıp, çizeceğimiz konu seçimler.

En fazla merak konusu ise Cumhurbaşkanlığı seçimi…

Bunların başında da dengeleri bozma özelliğine sahip ilk defa önümüzdeki seçimlerde kantara çıkacak olan İYİ Parti’nin alacağı sonuç.

Geçtiğimiz günlerde bir grup İYİ Partilinin aralarındaki tartışmaya biz de şahit olduk.

Tartışılan ise İYİ Parti için hayati nitelikte bir konu.

“Yerel seçimlere girilirse parti ne kazanır, girilmezse ne kaybeder.”

Taraflar arasında çarpışan biri diğerine zıt iki görüştü.

İlk tez girmemesi yönündeydi.

Gerekçe de mesela İzmir gibi yerlerde genel ve Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde İYİ Parti’ye oy verecek seçmen AK Parti’nin kazanmaması için yerel seçimde oyunu CHP’ye verecektir.

Bu da alacağı oy yüzdesini etkileyecek olmasından bir sonraki Cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimlerinde “ barajı aşamayacak, bari oyumuz yabana gitmesin,” algısıyla İYİ Parti’ye oy kaybı yaşatacak olmasıdır.

Bu İYİ Parti için bir kırılma noktasıdır.

İkinci teze göre ise girmemesi durumunda “seçimden korktu” diye altın değerinde rakiplerine büyük bir eleştiri fırsatı sunacaktır.

Diğer taraftan hem ne malum yüksek oranda oy almayacağı?

2002’de AK Parti’nin girdiği ilk seçimde sandıktan birinci çıkacağı öngörüsünde kaç kişi bulunmuştu?

Tartışmanın özeti bu.

Bu fikirlerin çarpıştığı sırada henüz ittifak konusu yoktu.

Olayı hem merkezinde tartışmak hem de görüşlerini almak için İYİ Parti İl Başkanı Recep Taner’i ziyaret ettik.

Konuya girmeden sizlerle bir gözlemimi paylaşayım.

İYİ Parti il merkezi epey hareketli.

Efeler ilçe başkanı Pınar Öncer il ve ilçe yönetiminde bulunan, üye kaydı yaptırmak, bilgi edinmek isteyen ziyaretçilerle merkezlerinin insansız kalmadığını söylüyor.

Recep Taner’le birlikte yönetim kurulu üyesi H. İbrahim Aktemur, Avukat Ali Gilik, İbrahim Çakır, Fevzi Köse, Ahmet Ertürk, Efeler ilçeden Avukat Rahmi Aydın, Kamil Süren, Âdem Sarcan ve Engin Yılmaz’ın ziyaretimiz sırasında orada bulunmaları Pınar Öncer’in söylediklerini doğrular nitelikte.

Onlar da katılınca görüşme bir panel havasına dönüştü.

Recep Taner’e göre endişeler iki nedenden dolayı yersiz… Birincisi ufukta erken seçim var.

Tarih Meral Akşener’in işaret ettiği 15 Temmuz olabilir. Nedeni de:

1-Sayın Erdoğan böyle bir tarihte yapılacak bir seçimin kendine ve partisine sağlayacağı duygusal avantajı kaçırmak istemez.

2-Aday faktörünün öne çıktığı bir yerel seçimde Sayın Cumhurbaşkanı partisinin olası oy kaybını hesap edecek kadar tecrübelidir.

Bir de buna İstanbul, Ankara gibi büyükşehirlerden birinin ya da her ikisinin kaybedilme ihtimali eklenirse bu olay onu seçimi öne çekmeye mecbur edebilir.

Bütün bunlar bir arada değerlendirildiğinde 3 Kasım 2019’da yapılacak seçimlerin 31 Mart 2019’daki yerel seçimler öncesine alınma konusunu gündeme getirebilir.

İkincisi de hangi seçim hangi tarihte yapılırsa yapılsın İYİ Parti Doğu’da geçmişte AK Parti’ye oy vermiş ancak bu gün MHP, AK Parti ittifakından memnun olmayan HDP’ye de mesafeli seçmenden, kadınlardan velhasıl milletin tamamından alacağı oylarla baraj sorunu yaşamayacak hatta zaferle çıkacaktır.

Ya kapsamı yerel seçim de olan bir ittifak yasası çıkarsa?

Sayın Taner seçmenin sandıkta yapacağı ittifakın dışındaki oluşumlara karşı olduğunu zira bu gibi birlikteliklerin geçmişte yararından çok zararının görüldüğünü, söylüyor.

Ve RP, MHP ve IDP’nin (Islahatçı Demokrasi Partisi) yaptığı 1991’deki ittifakı ve sonrasında MHP’nin birer kalesi konumundaki Yozgat, Kahramanmaraş gibi yerleri kaybetmesini kanıt gösteriyor.

Pınar Öncer de endişeleri yersiz buluyor ve hem büyükşehirde hem de Efeler’de kimsenin oy vermede tereddüt etmeyeceği nitelikli, adaylarla halkın huzuruna çıkacaklarını dile getiriyor.

Fevzi Köse ise kentli seçmenin partiye ilgisinin daha fazla olduğunu bu sonuca üye kayıtlarından vardıklarını, il ve ilçe teşkilatlarının tamamlanmasının ardından taşranın da ilgisinin aratacağı inancında olduğunu söylüyor.

H.İbrahim Aktemur da her kesimin ikinci partisi olma özelliğini MHP’den İYİ Parti’nin devraldığını böylece oranı hayli yüksek kararsızların partilerine yöneleceği görüşünde.

Kamil Süren ise yüzümüz ak.. umudumuz çok..çünkü sırtımızda kamburumuz yok..o nedenle bu konulara dair korkumuz hiç yok diyor.

“İYİ Parti yerel seçimlere girerse ne olur, girmezse ne olur” konu başlıklı “panelden” aktaracağımız bunlar.

Gördüğümüz kadarıyla bu partide umutlar ve endişeler bir arada yaşanıyor.

Hangisi yerinde, hangisi yersiz olduğu hakkındaki kararı ise kantara çıktığında millet verecek.

Kaç ‘okka’ olduğunu da hep beraber işte o zaman göreceğiz.

Aydınpost ANDROID'de TIKLA İNDİR!   Aydınpost APPSTORE'da TIKLA