IRAK’ta Washington ile Tahran arasında bir süredir devam eden gerginlik, dün İran Devrim Muhafızları örgütünün dış operasyonlardan sorumlu özel Kudüs Gücü’nün komutanı General Kasım Süleymani’nin Amerikan hava saldırısında öldürülmesiyle adeta patlama noktasına geldi. Dünyayı sarsan saldırı, Süleymani’nin hava yoluyla Lübnan veya Suriye’den Irak’ın başkenti Bağdat’a iniş yapan uçağından inip araç konvoyu ile yolda olduğu sırada meydana geldi. 



Reuters Ajansı’na göre adlarının açıklanmasını istemeyen Amerikalı yetkililer Süleymani’yi taşıyan konvoyun silahlı insansız hava araçları (SİHA) ile hedef alındığını söyledi. İran Devrim Muhafızları ise saldırıda Amerikan helikopterlerinin kullanıldığını duyurdu.

ÜST DÜZEY İSİMLER

İran’ın Bağdat Büyükelçisi İrec Mescidi ise Devrim Muhafızları Ordusu’na bağlı Kudüs Gücü Komutanı Kasım Süleymani’nin ABD saldırısında öldürülmesiyle ilgili ayrıntıları anlattı. İran devlet televizyonuna konuşan Mescidi, “Cuma gecesi, saat 01.00 civarıydı. Kasım Süleymani, Ebu Mehdi el Mühendis ve koruma ekipleri, iki araçla Bağdat Havalimanı’ndan şehir merkezine doğru hareket halindeyken, ABD’nin füze saldırısına maruz kaldılar” dedi. Saldırıda ölen Ebu Mehdi el Mühendis, Irak’ta 2014’te terör örgütü DEAŞ’a karşı mücadele için kurulmuş Şii ağırlıklı Haşdi Şabi (Halk Seferberlik Güçleri) milislerinin komutan yardımcısıydı. El Mühendis ayrıca 27 Aralık 2019’da Kerkük’te bir Amerikalı sözleşmeli personelinin füze saldırısı ölümü üzerine ABD’nin misilleme amacıyla bombaladığı Ketaib Hizbullah (Hizbullah Tugayları) adlı milis kuvvetinin de sorumlusuydu. Irak’taki milis gücü Haşdi Şabi, Kasım Süleymani ve Ebu Mehdi el-Mühendis’e yönelik bilgilerin Iraklı taraflarca ABD’lilere verildiğinin tahmin edildiğini belirtti. Saldırıda toplam 10 kişi öldü.

İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Abbas Musevi, Süleymani’nin öldürülmesinin ardından Washington yönetiminden bir mesaj aldıklarını ve bu mesaja gerekli cevabın İsviçre’nin Tahran Büyükelçiliği aracılığıyla verildiğini açıkladı. Mesajların içeriğine ilişkin bilgi verilmedi.

‘SAVAŞIN FİTİLİ ATEŞLENDİ’

Irak Başbakanı Adil Abdulmehdi, ülkesinin egemenliğinin ihlal edildiğini belirterek, saldırıyla
‘Irak ve bölgede yıkıcı bir savaşın fitilinin ateşlendiğini’ savundu. “Süleymani ve Mühendis’in DEAŞ’a karşı zaferde sembol liderler olduklarını” savunan Irak Başbakanı, şöyle devam etti: “Resmi görev yapan Iraklı askeri liderin suikastı, Irak halkı, devleti ve hükümetine karşı düşmanlıktır. Iraklı ve kardeş ülkelerden (İran) askeri liderlerin Irak topraklarında tasfiye edilmesi, ülkemizin egemenliğine yönelik ihlaldir, vatanın onuruna saldırıdır. ABD askerlerinin Irak’taki varlığına yönelik şartlara da aykırıdır.”

Irak’ta Şiilerin en büyük dini merci Ayetullah Ali el Sistani de saldırının ‘ülke egemenliğinin ihlali’ anlamına geldiğini belirterek, halkı aklı selimle davranmaya ve soğukkanlı olmaya çağırdı.       

Irak’taki milis gücü Haşdi Şabi çatısı altındaki Bedir Tugayları Komutanı Hadi el Amiri de “ülkedeki tüm ulusal güçlere birlik olma” çağrısında bulundu. Irak’ta Sadr Hareketi lideri Mukteda el Sadr, komutasındaki Mehdi Ordusu ve Yevm el Mevud Tugayı’na “Irak’ı korumak için hazır olma” talimatı verdi.  Mehdi Ordusu 2015’te faaliyetlerini askıya almıştı.

SEYAHAT UYARISI

ABD’nin Bağdat Büyükelçiliğinden yapılan açıklamada, artan gerilim nedeniyle vatandaşlarından Irak’ı acilen terk etmeleri istendi. Türk Dışişleri Bakanlığı da, Türk vatandaşlarını zorunlu olmadıkça Irak’a seyahat etmemeleri konusunda uyarı yayınladı. Halihazırda Irak’taki Türk vatandaşlarından, bakanlıkça yapılabilecek uyarıları yakından takip etmeleri, kalabalık yerlerde bulunmaktan kaçınmaları ve kişisel güvenlikleri konusunda müteyakkız olmaları istendi.

BİR YANDA EVANJELİSTLER ÖTE YANDA MEHDİCİLER

- İRAN’a yönelik suikast tam da ABD’de Hz. İsa’nın dünyaya geri dönüşünü hızlandırmak isteyen Evanjelistlerin siyaseten güçlendiği, İran’da ise muhafazakâr bir kanadın Mehdi’nin dönüşünü beklediği bir döneme geliyor. ABD’de Donald Trump’ın iktidara gelişine destek veren Evanjelist Hıristiyan bir kanat, Ortadoğu’da çıkacak karışıklığın ardından Mesih’in dünyaya geri döneceği inancına sahip. Şiilerde de 1141 yıl önce kaybolan Hz.Ali’nin soyundan gelen on ikinci imamın ahir zamanda Mehdi olarak dünyaya geleceği inancı hâkim. Mehdi dünyaya geldikten sonra dünyadaki bütün haksızlıkların son bulacağı varsayılıyor.

YÜZÜĞÜNDEN TEŞHİS ETTİLER



- Füze saldırısı sonrası olay yerine gelen ekipler yanan araçlar ve cansız bedenlerle karşılaştı. Saldırıda öldürülen İran Devrim Muhafızları Komutanı Kasım Süleymani parmağındaki akik yüzükten teşhis edildi. Süleymani, Haşdi Şabi Başkan Yardımcısı el Mühendis ve diğer 6 kişi için başkent Bağdat’ta bugün cenaze töreni düzenlenecek. Açıklamayı Irak’ta İran’a yakın Haşdi Şabi örgütünün basın müdürlüğü dün Twitter hesabı üzerinden yaptı. Açıklamada, Mühendis ve Iraklı Haşdi Şabi üyelerinin Bağdat’taki törenden sonra Necef kentinde toprağa verileceği belirtildi.

‘SAVAŞ BAŞLATMAK DEĞİL BİTİRMEK İSTİYORUZ’




ABD Başkanı Donald Trump saldırının ardından Amerikan bayrağını Twitter hesabında paylaşıp, sabitledi. Daha sonra Twitter’dan paylaşım yapan ABD Başkanı, “İran, hiçbir zaman bir savaş kazanmadı, ama hiçbir zaman müzakere kaybetmedi” ifadelerini kullandı. Daha sonra Florida’da açıklamalarda bulunan Trump, daha ılımlı bir dil tercih ederek şöyle konuştu: “ABD, perşembe günü bir savaşı bitirmek için harekete geçmiştir, bir savaş başlatmak için değil. İran halkına derinden saygı duyuyoruz ve bir rejim değişikliği peşinde değiliz. İran’ın komşularını istikrarsızlaştıran vekil savaşçılar kullanması artık sona ermeli.”

‘DANS EDİYORLAR’

ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, Süleymani’nin öldürülmesini sokakta dans ederek kutlayan Iraklıların görüntüsüne yer verdi. Pompeo, “Iraklılar özgürlük için sokaklarda dans ediyor ve Süleymani’nin artık olmadığına şükrediyorlar”  dedi.

ABD’DEN 3 BİN EK ASKER

Süleymani’nin ölümü sonrası, ABD ordusunun 82’nci Hava İndirme Tümeni’nden yaklaşık 3 bin askerin daha Ortadoğu’ya sevk edileceği bildirildi. Amerikan Savunma Bakanlığı’ndan (Pentagon) yapılan açıklamada, “Daha önce de duyurulduğu üzere 82’nci Hava İndirme Tümenine bağlı Acil Müdahale Kuvveti Tugayı sevkıyat için teyakkuza geçirilmiştir ve şu anda sevk ediliyor. Bir tabur Acil Müdahale Kuvveti daha önce gönderilmişti. Aynı zamanda Tugay’ın kalanı ise 96 saatlik teyakkuza geçirilmişti” denildi. Bu sevkıyatın beklenen bir gelişme olduğuna dikkat çekilirken, “Tugay, ABD personeli ve tesislerine yönelik artan tehdide karşı tedbiren ve uygun bir adım olarak Kuveyt’te konuşlandırılacak” ifadeleri kullanıldı.

DÜNYADAN İTİDAL ÇAĞRISI

İran Devrim Muhafızları Kudüs Gücü Komutanı General Kasım Süleymani’nin ölümü dünyada geniş yankı buldu. Tepkiler şöyle:

TÜRK DIŞİŞLERİ: ENDİŞE DUYUYORUZ

Dışişleri Bakanlığı açıklamasında “ABD-İran gerginliğinden derin endişe duyuyoruz. Özellikle Irak’ın çatışma alanı haline getirilmesinin hem Irak’ın, hem de bölgemizin barış ve istikrarına zarar vereceği uyarısını kuvvetle tekrar vurguluyoruz” dendi. Taraflar sağduyu ve itidale davet edildi.

AB: ŞİDDETE SON VERİLMELİ

AVRUPA Birliği Konseyi Başkanı Charles Michel, “Irak’ta son haftalarda gördüğümüz şiddet, kışkırtmalar ve misillemeler döngüsüne son verilmesi gerekiyor” dedi.

ALMANYA:TANSİYON DÜŞMELİ

ALMANYA Hükümet Sözcü Yardımcısı Ulrike Demmer, Irak’ta artan tansiyonun düşürülmesi gerektiğini söyledi.

RUSYA: BÖYLESİ DAHA ÖNCE GÖRÜLMEMİŞTİ

RUSYA Dışişleri Sözcüsü Mariya Zaharova, “Ülkelerden biri başka bir ülkenin resmi görevlisini hukuki temel aramadan sorgusuz sualsiz öldürmüştür. Böylesi daha önce görülmemişti” dedi.

ÇİN: GERİLİMİ DÜŞÜRÜN

ÇİN Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Gıng Şuang, “İlgili tüm tarafları özellikle ABD’yi soğukkanlılığı sürdürmeye ve gerilimi tırmandırmaktan kaçınmaya çağırıyoruz” açıklaması yaptı.

İSRAİL: TRUMP TAKDİRİ HAK EDİYOR

İSRAİL Başbakanı Binyamin Netanyahu,yarıda kestiği Yunanistan ziyaretinin dönüş yolunda İsrailli gazetecilere değerlendirmelerde bulundu. Netanyahu, Süleymani’nin öldürüldüğü saldırıda “hızlı, kararlı ve güçlü şekilde hareket ettiği” için tüm takdiri ABD Başkanı Trump’ın hak ettiğini söyledi.

SURİYELİ MUHALİFLER: SİVİLLERE İHLALLERDEN SORUMLUYDU

SURİYE Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu (SMDK), ABD’nin hava saldırısında hayatını kaybeden İranlı komutan Kasım Süleymani’nin öldürülmesini, “Suriye’deki sivillere yönelik ihlallerden sorumlu savaş suçlusunun sonu” olarak değerlendirirken, Beşar Esad rejimi ise ona sahip çıkarak, saldırıyı kınadı.

AYETULLAH HAMANEY: İNTİKAMI AĞIR OLACAK




- General Süleymani’nin öldürülmesi İran’da büyük öfke yarattı. İran Hükümet Sözcüsü Ali Rebii, ABD’nin, Kasım Süleymani’yi öldürerek, “kırmızı çizgiyi aştığını ve yakın zamanda kararlı bir yanıt alacağını” söyledi. ABD’nin İran’ın ulusal güvenliğini hedef aldığını dile getiren Rebi, “ABD’ye Trump’ın ve tüm başkanlarının hatırlayacağı bir ders vereceğiz” dedi.

İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani de ABD’nin saldırısını ‘korkakça ve zalimce’ diye niteleyerek “Diğer özgür milletlerle birlikte ABD’den General Süleymani’nin intikamını alacağız” dedi. İran’ın dini lideri Ayetullah Hamaney de İran’ın intikamının ağır olacağını belirterek “Şehit Süleymani, direnişin uluslararası simasıdır. Direnişi sevenler onun kanını yerde bırakmayacak” dedi. İran Dışişleri Bakanı Cevad Zarif de ABD’nin hamlesini ‘uluslararası terör’ diye tanımladı. İran’da da cuma namazı sonrasında saldırı nedeniyle ABD karşıtı gösteriler düzenlendi.

UZMANLAR NE DİYOR: BÖLGEYİ, DÜNYAYI TÜRBÜLANSA SOKAR

İRAN’ın başta Suriye, Irak ve Lübnan’daki operasyonlarının komutanı olarak bilinen Kasım Süleymani’nin ABD tarafından öldürülmesi, diplomasi ve güvenlik alanlarında uzman isimlerler tarafından, “Bölgeyi, daha da ileri giderse dünyayı yeni bir türbülansa sokacak gelişme” olarak değerlendirildi.

TÜRKİYE’Yİ ETKİLER

Emekli Büyükelçi Uluç Özülker, Süleymani’nin öldürülmesi sonrası, İran’dan gelen haberlerin Washington ile Tahran arasındaki bilek güreşinde ileri safhaya geçileceğini net şekilde ortaya koyduğunu belirterek, “Bu durum Ortadoğu’da zaten angaje olmuş Türkiye’yi de olumsuz etkileyecektir” dedi. Özülker, “Türkiye ne açıdan olumsuz etkilenir” sorusuna, “Askeri ve siyasi boyutu bir kenara bırakın. Hemen aklıma gelen ilk şeyi söyleyim. ABD bir hamle daha yapar ve ‘İran’dan petrol, doğalgaz alımını tamamen yasakladım’ der. Bu durumda ne yapacaksınız? Doğu Anadolu’da yazı beklemekten başka çareniz kalmaz” yanıtını verdi. Özülker, Süleymani’nin öldürülmesiyle ilgili özetle şu değerlendirmeyi yaptı:

ÖNEMLİ BİR İSİM

“Süleymani, İran için çok önemli bir isim. 1990’lardan itibaren güçlülüğünü kanıtlamış bir şahsiyet. İsrail 2006’da Hizbullah karşısında belki de tarihinin en büyük zayiatını verdi. Bu zayiata neden olan kişi Hizbullah’a askeri taktikleri veren Süleymani’ydi. Süleymani, Humeyni’nin şu üç ilkesinden hareket eden bir isimdi: 1-ABD, İsrail düşmanlığı, 2-Ortadoğu’da Şii yayılmacılığı ki bu bir şekilde İran Anayasası’nda yer alır, 3-Rusya, Çin ve Hindistan’la iyi geçinme. İran’ın hakimiyeti için Ortadoğu’da mekik dokuyordu, Şii çemberinin temelini atmıştı, atmaya da devam ediyordu. İran’da seveni de sevmeyeni de vardı. Devlet içinde devlet gibi algılanıyordu ama Süleymani öylesine bir isimdi ki, Ruhani sonrası Cumhurbaşkanlığına dahi ehil görülüyordu. Tüm bunlardan dolayı Süleymani’nin öldürülmesiyle İran cephesinin ağır bir kayıp verdiğini söyleyebiliriz. Peki İran bunun altında kalır mı? Kesinlikle hayır. İran sabırlı, hem de düşmanının anlık açığını bekleyen ve o açığa vurduğu zaman tüm dünyayı sarsacak bir hamleyi yapabilecek kabiliyete sahiptir.”

Özülker, “Süleymani’nin öldürülmesi kamuoyunda konuşulduğu gibi Üçüncü Dünya Savaşı’nı tetikler mi” sorusunu da şöyle yanıtladı: “O dediğiniz savaş zaten şu anda yaşanıyor. Birinci ve İkinci Cihan Savaşlarındaki gibi bir savaş beklemeyin. Dünya savaşı günümüzde vekalet savaşları olarak yapılıyor. Siber saldırılar yaşıyoruz. Süper güçler ellerindeki nükleeri kullansalar dünya diye bir şey kalmayacağını biliyorlar. Ayrıca ABD’nin İran’a karşı yeni bir hamle daha yapmak isterse, ilk hedeflerinden birisinin de Hürmüz Boğazı olabileceğini düşünüyorum.” Uğur ERGAN/ANKARA

BÜYÜK RİSKLER UYARISI

- Güvenlik uzmanı Abdullah Ağar da Süleymani’nin öldürülmesinin Türkiye ve bölge açısından büyük riskleri beraberinde getireceğini söyledi. Ağar şöyle konuştu: “Tırnak içinde söylüyorum, ‘İran kaybettiği bu önemli isime yakışır hamleler’ yapacaktır. Irak’ta Sadr grubu ile İran yanlısı Şiiler çarpışmaya başlarsa ki bu risk var, ateş çemberi inanılmaz boyutta büyür. Irak’ta başlayacak bir iç savaşın getireceği 20-30 milyonluk göçü düşünün. Veya Irak’ın yarın bir gün çıkıp ülkedeki tüm yabancı güçlerin çıkmasını ve üslerin kapatılması kararı aldığını düşünün. Bizim açımızdan da öyle bir türbülans yaşanır ki, baş etmek gerçekten çok zor olur.”


KİMDİR  BU KASIM SÜLEYMANİ... TAHRAN’IN ORTADOĞU’DAKİ BAŞMİMARI




ABD’nin Bağdat Havalimanında helikopterle düzenlediği saldırıda öldürülen İran Devrim Muhafızları Ordusu’na bağlı Kudüs Gücü Komutanı General Kasım Süleymani, Afganistan’dan Irak’a, Suriye’den Lübnan’a İran’ın bölgedeki politikalarını belirleyen beyinlerden biri olarak biliniyordu. Süleymani, ülkesinde devrim lideri Humeyni, dini lider Hamaney’den sonra muhafazakâr İranlıların en sevdiği isimlerden biriydi, adeta ‘yaşayan efsane’ muamelesi görüyordu.

Nitekim İran lideri Ayetullah Ali Hamaney onu ‘yaşayan şehit’ olarak anıyordu. Doğrudan Hamaney’e bağlıydı. 1998 yılından beri İran’ın ülke dışındaki askeri-istihbari operasyonlarından sorumlu Kudüs Gücü’nün komutanıydı. ABD için CIA’nin Başkanı ne ise, İran için de oydu. Son dönemde İran’ın Ortadoğu’daki yayılmacılığının yüzü olan Kasım Süleymani, uluslararası toplumun da dikkatle izlediği bir aktördü. Batı medyası Süleymani’ye Ortadoğu’daki faaliyetlerinden ötürü ‘Kara Şovalye’, ‘Karanlık Şovalye’, ‘Gölge Komutan’ gibi lakaplar takmıştı. Ülkesinin en sevilen kişisi seçilen Süleymani, ‘İran’ın Ortadoğu’daki kılıcı’ diye de anılıyordu.

20 YAŞINDA TEĞMEN OLDU

1957 yılında İran’ın güneydoğu eyaleti Kirman’ın Afganistan sınırına yakın dağlık bir bölgesinde, aşiret yapılarının hakim olduğu Rabord köyünde dünyaya geldi. Çocuk yaşta çiftçi olan babasının devlete olan borcunu ödeyebilmek için inşaatlarda çalışmaya başladı. İlkokulu bitirdiği yıl köyünü terk ederek Devrim Muhafızları Ordusu’na katılan Süleymani’nin, sonra aldığı 45 günlük askeri eğitim sayılmazsa, bütün eğitim hayatı bu 5 yıllık ilkokul tecrübesiyle sınırlı kaldı. İlk askeri cephe deneyimini, İran’ın batısındaki Mahabad’da, İran devriminden sonra ayaklanan silahlı Kürt gruplara karşı yaşadı.

Henüz 20 yaşındayken Teğmen rütbesiyle 41’inci Sarullah Birliği’nin komutanlığını üstlenerek bu savaşta gösterdiği başarılarla askeri kariyerinin basamaklarını hızla tırmanmaya başladı.

BÜYÜKELÇİLİKTEKİ YAZI

ABD’nin Haşdi Şabi üslerine saldırının ardından hafta başında ABD’nin Bağdat Büyükelçiliğini basan gruplar duvarlara “Kasım Süleymani liderimizdir” şeklinde yazılar yazmıştı. 2018’de Amerikan ordusunun Ortadoğu’daki aktivitelerinden sorumlu komutanlardan Joseph Votel, “Nerede İran’ın bir hareketliliği varsa, orada Kasım Süleymani’yi görüyoruz. Lideri olduğu Kudüs Gücü en büyük tehdit” demişti. Kasım Süleymani arada hiçbir kişi ya da birim olmadan, doğrudan doğruya İran devletinin en üst otoritesi dini lider Hamaney’e bağlıydı.

NİYE ÖNEMLİ BİR KAYIP




GENERAL Kasım Süleymani, İran’ın Ortadoğu’daki politikaların şekillenmesinde başaktörlerden biri olması nedeniyle Tahran açısından kritik bir kayıp olarak değerlendiriliyor.

- SADDAM’A KARŞI SAVAŞTI

1991’deki Körfez Savaşı’nda silahlı Şii gruplar ile ilişkiler geliştiren Süleymani, bu grupların ayaklanmalarını organize etti. Saddam’ın 2003’te ABD’nin Irak’ı işgali sonucu devrilmesinden sonra ABD ordusuna karşı savaşan Şiileri perde arkasından yöneten Süleymani, bazı Sünni grupların da eğitim ve silahlandırılmasında rol üstlendi. Irak savaşında Kürt liderlerle yakın çalışması, Saddam sonrasında Irak’taki politikacılarla özel ilişkiler kurması için Süleymani’ye iyi bir zemin hazırladı.

- ESAD’A DESTEK

Lübnan’da Hizbullah ile çalışan Süleymani, 2006’da İsrail’in Hizbullah’ın bir İsrail askerini kaçırdığı gerekçesiyle Lübnan’a saldırmasıyla başlayan “33 Günlük Temmuz Savaşı’nda da Hizbullah’ın eğitim ve silahlandırılması sorumluluğunu yürüttü.      

Süleymani’nin ülke içerisinde bulunan Hizbullah ve diğer Şii milis güçlerine sağladığı askeri strateji sayesinde Esad güçlerinin takviye edilmesi sağlandı ve muhalifler tarafından ele geçirilen bazı yerleşimler yeniden rejimin kontrolüne geçti. Süleymani, Irak’ta terör örgütü DEAŞ’a karşı mücadele için kurulan Haşdi Şabi örgütünün oluşturulmasında ve yönetilmesinde de ön plandaydı. Irak’ta DEAŞ’a karşı cephede çektirdiği fotoğraflarla dünya kamuoyunun dikkatini çekti.

- PUTİN’E GİTTİ

Süleymani, 2015 yazında uçuş yasağına rağmen Rusya Devlet Başkanı Putin ile görüşmek üzere Moskova’ya gittiği iddialarıyla gündeme geldi. Rusya’nın daha sonraki aylarda Esad lehine Suriye’de askeri müdahale başlatması Süleymani’nin Moskova’da yaptığı bu görüşmelere atfedildi. Süleymani, Trump’ın Temmuz 2018’de İran’a yönelik savaş tehditlerine ilişkin yaptığı bir konuşmada, “Bizi dünyada ‘benzeri görülmemiş’ bir eylemle tehdit ediyorsunuz. Savaşı başlatabilirsiniz ancak onu bitirecek olan biziz” ifadelerini kullanmıştı.     

HALEFİ İSMAİL KAANİ OLDU




IRAK’ta ABD’nin düzenlediği saldırı sonucu hayatını kaybeden İran Devrim Muhafızları Ordusu’na bağlı Kudüs Gücü Komutanı Kasım Süleymani’nin yerine, yardımcısı Tuğgeneral İsmail Kaani getirildi. İran’ın resmi haber ajansı IRNA’ya göre, ülke lideri Ali Hamaney, Süleymani’nin yerine, yardımcısı Tuğgeneral İsmail Kaani’yi atadı. Kaani, İran-Irak savaşında Nasr-5 ve İmam Rıza-21 Tugayı komutanlığını yapmıştı.