Venezuela Devlet Başkanı Hugo Chavez'i, 5 Mart 2013 günü kansere kurban vermiştik. Latin Amerika'da devrimci rüzgâr estiren Chavez, emperyalizme karşı ülkesinde ve bölgesinde birliği kurdu. Dik duruşuyla, mazlum dünyaya esin kaynağı oldu. Herksesin gönlünde taht kurdu.

 

Yıkım politikalarını yıktı

Dünya Chavez ismini 1999 Cumhurbaşkanlığı seçimleriyle tanıdı. Uyguladığı halkçı politikalarla ölümüne kadar Cumhurbaşkanı seçildi. Ülkeyi açlığa ve baskıya mahkûm eden Amerikancı ve İMF'ci yıkım politikalarına son verdi. İlk olarak halka "ben size üç öğün yemek vaad ediyorum" diyerek dürüstçe işe başladı. Kendisi de bir işçi ailesinin çocuğu olan Chazev, adım adım yoksullukla mücadele etti. Eğitime önem verdi. Cahilleştirilen kitleleri, aydınlatma seferberliği başlattı. Kamulaştırma politikasıyla, yabancılara satılan ülkenin en önemli kurumlarını geri aldı.

erc1.jpg

Halkın desteğini aldı

Subay olan Chavez, orduyu da güçlendirdi ve onun desteğini alarak ABD tehditlerine karşı koydu. 2002 yılında Amerikancı darbeyle yıkılmaya çalışıldı. 48 saatlik bir mücadeleden sonra tekrar görevinin başına döndü. Burada halkın verdiği destek dikkat çekiciydi. "21. Yüzyıl Sosyalizmi" sloganıyla ülkede adım adım Sosyalizme geçileceğini açıkladı. Venezuela'nın Atatürk'ü olan Bolivar'ı ülkenin ismine ekledi. Onun büyük rehberi oldu. Başkan yardımcılığına ise eski bir otobüs şoförü olan Nicolas Maduro'yu getirdi. Maduro, 2006 yılından buyana Dışişleri Bakanlığı yapıyordu. Chavez'in ölümünden sonra da yerine seçildi.

 

Çok yönlü dış politika izledi

Dışarda Rusya, Çin ve mazlumlar dünyasıyla yakın ilişkiye girdi. 1 Mart 2012'de yapılan anlaşmayla Çin'in 14 konuda Venezuella'ya 40 milyar dolarlık yatırım yapacağı ve bu konuda anlaşmaya varıldığı açıklandı. Benzer anlaşmalar Rusya ile de yapıldı. Baskıları bu ilişkilerle aştı. Petrol ihracatını artırdı. Bunun gelirlerini ülkenin kalkınmasına harcadı. Büyük rakamlı işbirliği ve yatırım anlaşmaları imzaladı.

İsrail'in Filistin saldırısında, İsrail Büyükelçisi'ni kovdu. Libya ve Suriye darbelerine karşı durdu. 1 Mart 2012'de Suriye'ye karşı alınan amborgolara karşı Suriye'ye yakıt yardımı yapacağını açıkladı. Esad yönetimine destek verdi. Esad'la görüşen Chavez, 3 Ekim 2011'de, 8 ALBA üyesi Latin Amerika ülkesi Dışişleri Bakanının Şam'a giderek sorunu yerinde dinleyeceğini açıkladı ve Şam'a destek verdi. 2010 yılında ticaret hacmi 6 milyon dolar iken, bu rakamı Temmuz 2012'de 100 milyon dolara çıkardı. Chavez, Suriye'ye karşı ABD öncülüğünde başlatılan ambargoyu tanımadığını da açıkladı. Bir başka açıklamasında ise "Kaddafi'yi öldürdünüz onu öldürümeyeceksiniz" dedi.

 

Kaddafi'ye destek verdi

Chavez, Libya saldırısı sırasında 1 Mart 2011'de yaptığı açıklamada, "Baskıyla arkadaşlarımı suçlayacak kadar korkak değilim" dedi. Chavez, Arap Birliği nezdinde de girişimlerde bulunarak sorunların Libya içinde çözülmesi için çaba harcadı. Uruguay'da yaptığı açıklamada Kaddafi için, "Emperyal saldırıya karşı direniyor" dedi. Kaddafinin ölümünün ardından ise "Kaddafi şehit oldu" açıklamasını yaptı.

Chavez, uzun yıllardır ABD baskısına direnen İran'la özel bir dostluk kurdu. 7 kez İran Cumhurbaşkanı Ahmedinejad'la görüştü. 9 Ocak 2012'de ülkesine gelen Ahmedinejad'ı kabulünde yaptığı konuşmada, "ABD dünyaya hâkim olamayacak" dedi. İki ülke arasında geniş işbirliği anlaşmaları imzalandı. İran ve Venezuela, İran'da 1 milyar dolarlık ortak rafineri kurdu. İran da 2012 yılında Venezuela'da 14 bin konut inşaa etti. Ölümünde en çok gözyaşı döken de Ahmedinejad'dı. Ahmedinejad'ın 'Kardeşim' dediği Chaevz'in tabutu önünde saygı duruşu hafızalara kazındı.

 

Latin Amerika'yı birleştirdi

Chavez'in estirdiği millici ve antiemperyalist politikalar, yıllardır ezilen Latin Amerika ülkelerinde büyük bir rüzgâr estirdi. Temmuz 2011'de Latin Amerika'da 12 ülkeye millici lider iktidara geldi.

2 Aralık 2011 günü Latin Amerika ve Karayip liderleri, Amerika kıtasındaki ABD ve Kanada’nın dışındaki devletleri kapsayan yeni bir uluslararası işbirliği örgütünün kuruluşu için Venezuela’da toplandı. Chavez’in öncülüğünde kurulan CELAC ile Bolivar’ın 200 yıllık amacı gerçekleşmiş oldu. Çin örgütü desteklediğini açıkladı.

 

Emperyalizmi yendi, kansere yenildi

1 Temmuz 2011'de tedavi olmak için gittiği Küba'da halkına kanser olduğunu açıkladı. 5 Temmuz günü ülkesine döndüğünde "sağlık savaşını kazanacağım" dedi. 7 Ekim 2012'de yapılan son seçimde ise yüzde 54.42 oyla tekrar seçildi, ancak kenser onu bırakmadı ve 58 yaşında büyük devrimciyi kaybettik.