Sosyolojide organizmacılığı yani ne tür olursa olsun toplulukların da canlılar gibi doğup, gelişip nihayetinde öldükleri tezini savunan İbn-i Haldun bir iktidarın zafer, refah, israf, ittifak ve çöküş olmak üzere beş aşaması olduğunu dile getirir.

AK Parti’nin de tarihi gelişim seyri içinden geçmekte olduğu dönem insana İbn-i Haldun’un bu tezini çağrıştırıyor.

AK Parti hükümetlerinde Devlet Bakanlığı, Dış İşleri Bakanlığı yapan Ali Babacan’ın, Genel Başkanlık, Başbakanlık, Dış İşleri Bakanlıkları görevlerinde bulunmuş Ahmet Davutoğlu’nun parti kurma çalışmaları bu tezi daha da güçlendiriyor.

Ali Babacan’ın AK Parti ile olan bağını koparmasına bakılırsa parti kuracağı kesin gibi.

Ahmet Davutoğlu’nun bu girişimde bulunmaması asıl amacının parti kurmak değil azline neden olan “Pelikan Dosyasını” ortaya atanlardan intikam almaktır, şeklinde yorumlanıyor.

Ama Ali Babacan’la birlikte parti hafızasında ne kadar görüntü varsa 18.kuruluş yıl dönümü görsellerinden Ahmet Davutoğlu’nun da temizlenmesi gösteriyor ki, istemese de partisi ile olan ipleri çoktan kesilmiş.

Bu saatten sonra şayet oyun içinde oyun yoksa bazılarının sandığı gibi Davutoğlu’nun parti içinde kalarak Pelikancılarla mücadelesi mümkün değil.

Hele Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın(03 Ağustos) Pelikancı grubu ziyaretinden sonra…

Demek oluyor ki, bundan sonra ikili ama aynı ama ayrı partilerde yollarına AK Partisiz devam edecekler.

Bu da alacakları yüzde 2 bile olsa AK Parti seçmeninden oyla Cumhurbaşkanlığında dengeleri değiştirmeye yetecektir.

Genelde durum buyken özelde, Aydın’da vaziyet nedir, vatandaşın yeni partilere bakışı nasıldır, sorularına yanıt aradık.

Bunu yaparken de öngörülere dayalı bir takım varsayımlardan ve her iki siyasetçinin yakın çevresinden basına yansıyan demeçlerden hareketle  olayın seyrine projeksiyon tutalım, istedik.

Ve görüşlerine başvurduğumuz her parti ve görüşten siyasetle yakından ilgili vatandaşlara şu soruları yönelttik.

1-Aydın’da her iki siyasetçinin kuracağı partinin karşılığı nedir?

2-Ayrı parti kurduklarını varsayarsak Ali Babacan mı, Ahmet Davutoğlu mu Aydın’da daha güçlü olur?

3-İl ya da ilçe teşkilatlarında kurucu başkan veya yönetim kurulu üyeliği düşünür müsünüz?

4-Sizce kurulacak parti(ler) Millet ittifakının mı, Cumhur İttifakının mı içinde yer alırlar?

AK Parti’de milletvekili adayı olmuş bir iş adamı/siyasetçiye göre 31 Mart seçimlerine kadar AK Parti’nin içinden çıkacak bir partiyi düşünmek zordu.

İkinci Viyana bozgunu nasıl ki, Osmanlı İmparatorluğu’nun rakipleri üzerindeki yenilmezlik algısını yıkmaya yettiyse nasıl ki, çorap söküğü gibi arkası da geldiyse 23 Haziran İstanbul seçimleri de AK Parti için öyle oldu.

Büyük farkla mağlubiyet hem dışta rakipleri üzerinde AK Parti’nin yenilmezlik algısını yıktı hem de içte Davutoğlu, Babacan gibi ıslahatçıların çıkmasına yol açtı.

Seçim yenilemeye ikna edici gerekçe bulamama ve HDP’li seçmeni etkilemeye yönelik Öcalan’dan mektup getirtme gibi hatalar ise olayın tuzu biberi oldu.

Davutoğlu ve Babacan bütün Türkiye’de olduğu gibi Aydın’da da güçlü karşılık bulması tamamen ortaya koyacağı program ve seçeceği kuruculara bağlı bir konu.

Geçmişteki Suriye Politikası, Başbakanlıktan istifaya zorlanmasına sesini çıkarmaması ne zaman ki, parti düşüşe geçti fırsattan istifade ondan sonra konuşmaya başlaması Davutoğlu için bir dezavantajdır.

Aydın halkının liberal yapısına uygun “merkez partisi” kurmayı düşünüyor olması da Ali Babacan için bir avantajdır.

Bu arada dostuma Ali Babacan’la Aydın’dan görüşen oldu mu bilgin var mı, diye sordum.

AK Parti’de çeşitli görevlerde bulunan iki isimden söz etti ancak teyidini alamadığım için isimleri paylaşamıyorum.

Bu görüşlerin sahibi sözünü Babacan’dan gelecek bir teklife ortaya koyacağı program ve vitrini oluşturacak kuruculara baktıktan sonra olumlu yanıt verebileceğini söyleyerek bitirdi.

Siyasetle yakından ilgili bir iş adamı ise parti kuracaklara yönelik hain söyleminin ters tepeceğini, bunu yapanların kaş yapayım derken gözden olabileceği ihtarında bulundu.

AK Parti’de il yöneticiliği gibi üst düzey görevlerde bulunmuş bir siyasetçi de söylenenin tam aksine Babacan’dan çok Parti Genel Başkanlığı, Başbakanlık yapmış Davutoğlu’nun Aydın’da taraftar bulacağı iddiasında bulundu.

Ama yeni partilerde görev almayı düşünmediğini de söylemeyi ihmal etmedi.

İlçe başkanlığı, belediye meclis üyeliği gibi görevlerde bulunan ancak AK Partiyle yollarını ayıran bir diğer siyasetçi de Babacan Aydın’da çiftçi kesimine durumlarını iyileştirmeye yönelik mesajlar verebilirse taraftar edinmede işlerinin kolaylaşacağını söyledi ve kuruculuğu düşünebilirim, dedi.

Uzun yıllar merkez sağda siyaset yaptıktan sonra AK Parti’de siyasete devam eden bir emektar da Babacan için toplumu kucaklayan bir program ve ekiple ortaya çıktıktan sonra ne teşkilatlanmada ne de taraftar bulmada zorlanır, dedi.

MHP’li bir vatandaşımız da yeni partinin azdan az çoktan çok gider hesabınca diğerlerine de zararı olsa da en büyük hasarı AK Parti’ye vereceğini dile getirdi.

CHP kökenli bir siyasetçi de yenilerin milletvekilliğinde seçime bağımsız bile girseler büyük olasılıkla Cumhurbaşkanlığında Millet İttifakıyla birlikte hareket edeceklerdir, dedi.

Sözün özü Babacan ve Davutoğlu tarafından kurulacak partiler bu günden bakıldığında Aydın siyasetini derinden etkileyecek gibi görünüyor.

Ancak dertlere çare üreten iyi bir program ve herkesi kucaklayan çamaşırı temiz, işinin ehli, ahlaklı insanlarla milletin huzuruna çıkmaları kaydıyla…

 

Aydınpost ANDROID'de TIKLA YÜKLE! Aydınpost APPSTORE'da TIKLA YÜKLE!