Kısa bir özetini yapacak olursak büyükşehir uygulaması göçle kalabalıklaşan kentlerin artan sorunlarına tek merkezden çözüm üretmektir.

Bu amaca yönelik ilk uygulama 1984 seçimlerinde üç mega kent Ankara, İstanbul ve İzmir’de başladı.

Onları zaman içinde yenileri takip etti.

2004 seçimlerinde nüfus büyüklüklerine göre 50 km ve 25 km yarıçaplı dairesel alan ölçü alınarak büyükşehrin sınırları genişletildi.

2014 seçimlerinde de yine nüfus ölçü alınarak hem büyükşehirlerin sayıları 30’a çıkarıldı hem de il idari sınırları olacak şekilde yetki alanı genişletildi.

Her değişiklik ve sınır genişlemesiyle birlikte ilçe belediyelerinden şikâyetler yükseldi ve son 2014 uygulamasıyla da artarak devam etti.

Rahatsızlıkları üç başlık altında toplamak mümkündür.

1- İlçe belediyelerinin 2014’de hizmet alanlarının bütün ilçeyi kapsayacak şekilde genişlemesine karşın gelirlerinin önemli bir miktarı, yüzde 40’nın büyükşehre aktarılması.

2-Büyükşehir belediyesinin bir ilçeyi hizmetten mahrum etmesine bir engelin bulunmaması ayrıca yerine getirmediği hizmet hakkında yasal bir yaptırımın yokluğu.

3- Büyükşehrin geniş bir alana hizmet götürmesinin hem kaynak israfına hem de hizmette kalitenin düşmesine neden olmasıdır.

Bu şikâyetleri ortadan kaldırmak amacıyla AK Parti büyükşehir yasasında değişikliğe hazırlanıyor. Yazılanlara bakılırsa bu konuda hayli yol alınmış. (Muharrem Sarıkaya, Haber Türk,27.08.2020)

Teklifle getirilmek istenen yenilikler neler?

BİR: Aydın gibi merkez nüfusu 500 binden aşağı büyükşehirlerde merkez ilçe kaldırılıyor ve yerine şube müdürlüğü kuruluyor. Tasarı yasalaştığı takdirde nüfusu 293 bin olan Efeler belediyesi kalkmış olacak.

İKİ: Merkeze uzaklıkları 10 km’den az olan ilçeler merkez ilçe, 10 km ve üzerindekiler de taşra ilçe adını alıyor. Bu durumda İncirliova merkez ilçe, onun dışındaki ilçelerin tamamı taşra ilçe oluyor.

ÜÇ: Taşra ilçelerinin imar, su ve kanalizasyon işleri büyükşehir tarafından yapılmaya devam edeceği için halkı büyükşehir için de oy kullanacak.

DÖRT: Bu ayrım sonucunda ilçe belediyeleri ile büyükşehir arasındaki yetki çatışmasının da son bulacağı öngörülüyor.

Çünkü mezarlık, ilaçlama, otogar gibi hizmetler ilçelere devredilecek.

BEŞ: Hizmet alanları devriyle birlikte “Taşra Belediyeleri”nin gelirlerini artırıcı yönde devletten kişi başına aldıkları pay da yeni yapılacak düzenlemeyle artırılıyor.

ALTI: Büyükşehir içme suyu, kanalizasyon gibi hizmetleri yerine getirmezse valilik devreye girecek ve belirlenen sürede yapılmasını isteyecek, aksi takdirde bu hizmeti YİKOP üstlenecek ve ücretini büyükşehrin devlet payından kesecek.

Ayrıca büyükşehir belediye başkanı hakkında görevi ihmalden valilikçe soruşturma açılacak.

Tasarıyla getirilmek istenen yenilikler özetle bunlar.

Düzenleme ister merkez, ister taşra olarak adlandırılsın ilçe belediyelerinin derdine çare olmada yeterli mi?

Yanıt için Nazilli’de uzun süre belediye başkanlığı yapan MHP İl Başkanı Haluk Alıcık ve yardımcısı İncirliova Belediye eski Başkanı Gürşat Kale’ye başvurduk.

Haluk Alıcık’ın değerlendirmesi şöyle:

Bu değişiklik “Taşra Belediyeleri”nin yüzde 40 olan büyükşehir kesintisini yüzde 30’a düşürüyor ki, bu kadar cüzi artışı ilk asgari ücret zammı alır, götürür.

İlçe belediyelerinin belini doğrultan su paraları, hal gelirleri büyükşehrin uhdesinde kalmaya devam ediyor.

İlaçlama, cenaze ve defin işleri büyükşehrin görevi olduğu halde uygulama başlayalıdan beri bu hizmeti ilçe belediyeleri yapıyor.

O bakımdan yeni tasarı bu şekliyle yasalaşırsa ister merkez ister taşra ilçe belediyelerinde bir rahatlamaya yol açmaz.

Tasarı mecliste görüşülürken bütçe gelirlerini artırıcı iyileştirmeler yapılırsa o başka diyor Haluk Alıcık…

Gürşat Kale de:

Köylerin de mahalleye dönüşmesiyle sınırları bütün ilçeyi içine alacak şekilde genişlemesi sonucu ilçe belediyelerinin arabaları çöp için en az haftada bir kez, cenaze için yeri geldiğinde birkaç kez bütün mahalleri dolaşmak zorunda kalıyor.

İlçelerin gelirleri bu araçların akaryakıtına zor yetiyor ki, diğer hizmetlerin hakkından nasıl gelsin?

Bu hizmetleri eksiksiz yerine getirmeleri için bırakın tahsisatlarından büyükşehre kesintiyi devletin onların paylarını daha da artırması gerekirdi.

Hizmet alanı genişliği ve ona göre gideri göz ardı edilerek yapılacak yeni düzenleme ilçe belediyelerine hiçbir fayda sağlamaz.

Kaldı ki, Haluk Başkan’ın dediği gibi ilk asgari ücret zammı o artışı alıp götürecektir, diyor Gürşat Kale…

Ayrıca yeri gelmişken Buharkent halkını bütünüyle mağdur eden bir konuyu dile getirmek isterim, diyor.

Bir jeotermal firması belediyenin girişimleriyle Buharkent’i ısıtmada yardımcı olmak istiyor ancak büyükşehrin izni olmadığı için halkın hayrına olan bu iş yapılamıyor.

Zira büyükşehrin iznini almadan bir ilçe belediyesi çivi çakamıyor.

Buharkent halkına yazık değil mi, siyaset sorun çözmektir, sorun çıkarmak değil.

Kabul edelim ki, enerji üretmek için izin istense büyükşehir engel olabilir ancak söz konusu olan konut ısıtması…

Bu tür engelleri aşmaya yönelik yeni yasada bir maddenin bulunması gerektiği görüşündeyim, diyor Gürşat Kale…