Sağlık müdürü Fevzi Yavuzyılmaz Balıkesir’e tayin olunca boşalan yerine dört talipli çıkmıştı.

Engin Tetik… Onur Serbest… Niyazi Kocakaptan… Kasım Çelik…

Dört iktidar milletvekili bir isim üzerinde anlaşamayınca kendini ziyaretlerinde Sağlık Bakanı Fahrettin Koca “Madem öyle biz de havuzdan birini veririz” mealinde bir söz söylediği kulislere yansımıştı.

Biz daha o zaman söylemiştik bu çağrılanların şansı olmadığını ve demiştik ki, Bakan’ın bu ifadesi “dışarıdan birisine görev veririz” anlamına geliyor. (Aydınpost,15.07.2019)

Gelişmeler bizi yanıltmadı.

Aydın’ın yeni Sağlık Müdürü Karaman Devlet Hastanesi Başhekimi Dr. Osman Açıkgöz oldu.

Dr. Osman Açıkgöz’e hayırlı olsun. Başarılar diliyoruz. Aydın’ın o başarıya ihtiyacı var.

Zira Aydın sağlık alanında sorunsuz bir yer değil. Başta da “Şehir Hastanesi” yapımı geliyor.

Çünkü Efeler ve çevre ilçe sağlık kuruluşları kadro çok iyi olmasına rağmen hem fiziki olarak yetersiz hem de buna bağlı olarak yeni teknolojinin ürünü alet ve makineler yeni hastane yapılacağı gerekçesiyle alınmadığı için  hizmet kalitesi son derece düşük.

Yataklı tedaviye ihtiyaç duyan hastalar ya başka yerlere sevk mecburiyeti ile karşı karşıya kalıyor ya da buna rıza göstermeyenler yer yokluğundan uzun süre sedyelerde tutuluyor.

Bunları söylerken Dr. Osman Açıkgöz’ün Aydın’a Sağlık Müdürü atanmasıyla kendilerine ağabeylik makamını layık gören vekillerimiz bir tehlikeyi savuşturmuş olmanın rahatlığını yaşıyorlar.

Gözleri aydın!

Halktaki inanç o ki, bir siyasetçi üst düzey bir göreve atanmak isteyen bir hemşerisine referans olurken bile pimpiriklenir, tedbiri elden bırakmaz ince eler, sık dokur.

Bir memlekette görev yapacak bürokrat illaki yerlisi olacak diye bir kural yoktur

Kaldı ki, rahatlığı ve serbest karar vermesi düşüldüğünde bir yerli memleketinde çalışmanın zararları ile de karşılaşabilir.

Nitekim üst düzey bürokrat atamasında büyükşehir uygulaması olmayan iller dışındaki atamalarda aynı yer doğumlu olmama ve 15 yılı aşkın görev yapmama kuralı vardır.

Benim üzerinde durmak istediğim memleketle ilgi konuların önüne kendini koyan ben merkezli siyasetçiler yerlerini kaptırmaktan korktukları için ekip olarak çalışmak yerine tek tabancalığı tercih etmeleridir.

Mesela bizdeki tek adamlığı ve bu uğurda verilen savaşın hizmet konusunda verilmemesini bir Orta Anadolu ya da Karadeniz illeri siyasetçisinde göremezsiniz.

Oraların iktidar, muhalefet farketmez milletvekilleri Ankara’da bakanlıklarda en alt düzeyden en üste kadar hemşerileri ile organize çalışır.

Ege dışında kalan bölge illerinin siyasetçileri kurumlarda ne kadar hemşerisi olursa o derece işlerinin kolaylaşacağının idrakinde olduklarından. üst düzey makamlara adam taşımada aralarında iş birliği bile yaparlar.

O davranış bizimkilerde görülmez.

Dahası Ankara’da ya da diğer illerde kendi emek ve gayretiyle bir yerlere gelebilmiş hemşerilerimizin bizim siyasetçiler yanında kıymeti harbiyesi yoktur.

Ankara’daki Aydınlı bürokratlarla bizim ne bu günkü ne de dünkü siyasetçilerimizin liderlik yaptığı memleket kalkınmasına ne katkı yapabiliriz konulu karşılıklı bir toplantı yaptığı görülmüştür.

Sayelerinde “Gökyüzünün Altındaki En Güzel Yeryüzü” olarak tanımlanan Aydın günümüzde ya kurumunda geçimsiz olanların joker ili ya da acemi bürokratların stajyerlik yaptığı yer konumundadır.

Aydın bu anlamda ne sürgünlere ev sahipliği yaptı da sporda dibe vurdu, ne başka illerin kabullenmediği acemilere kapısını açtı da milli eğitim gibi başarılı kurumları hak ile yeksan etti.

İtirazımız bunadır…

Sırtlarını bir milletvekiline dayayan o acemiler göz doldurma, makam kapma uğruna ne yalanlar söyledi, kimleri kandırmadı?

Hani Aydın 2017-2018 eğitim öğretim yılından itibaren il genelinde tekli eğitime geçecekti, ne oldu?

Üstelik bu yalanı bir de devrin Başbakanı Binali Yıldırım’a da tekrarlattılar.

Ne milletvekili ne bürokrat kimseden de bir ses çıkmadı.

Bununla da kalınmadı ithal bürokratlar Aydın’da köküne kıran girmiş gibi memleketinden kendi altındaki birimlere müdür yardımcısı, şube müdürü taşıdı.

Öyle zamanlar geldi ki, Aydınlı kendi memleketinde garip kaldı işini gördürmek için o bürokratın hemşerilerinden yardım istemek zorunda kaldı.

Siz iller arası yarışta Aydın’ın her alanda kendiliğinden mi geri kaldığını ve kalmaya da devam ettiğini sanıyorsunuz?

Siz bidayetten demokrat Aydın’ın CHP’ye teslim olmasının sebepsiz yere olduğunu mu düşünüyorsunuz?

İktidar bu anlamda en kötü sınavını Aydın’da vermiştir.

Demek istediğim isyanımız ne Sağlık Müdürünün şahsına, ne de devletin atama iradesinedir.

Bölge insanın çok çektiği ve halen de devam eden bireysel hırsını yani egosunu, nefsini ideal hırsının yani hizmet aşkının üstünde tutan, Aydın için kendi cebinden başka hiçbir hayali yani projesi bulunmayan kifayetsiz muhterisleredir.

Çünkü tüketmekte oldukları Aydın’ın sadece bu günü değildir aynı zamanda geleceğidir.

Bilmem anlatabildim mi?

 

Aydınpost ANDROID'de TIKLA YÜKLE!   Aydınpost APPSTORE'da TIKLA YÜKLE!