Çalışanların tuvalete gitmelerinni kontrol altına alınmaya çalışılmasını Okan Bayülgen bakın nasıl tiye aldı...

Okan Bayülgen, NTV'deki Sade Vatandaş programında, tuvalet kontrol sistemi üreten bir firmanın Güvenlik Sistemleri Sorumlusu Cenk Yerlikaya'yı konuk etti. İşverenin fazla işkaybı olmaması için taktırdığı bu cihaz, işçilerin günde kaç kez tuvalete gittikleri ve ne kadar kaldıklarının tesbit edilmesini ve işverenin bunu bir rapor halinde görmesini sağlıyor. Bu sistemi uygulayan bir tekstil firmasında çalışan Murat Yener isimli bir işçi canlı yayına telefonla bağlanarak "işini doğru düzgün yapan bir insan için bir sorun olacağını sanmıyorum. Zaten kameralarla da gözetleniyoruz. Biri Bizi Gözetliyor evi gibi olduk. Bir sıkıntı yaşandığını zannetmiyorum" diye konuştu. Yener'i gülümseyerek dinleyen Bayülgen, "Doğru, insan zaten medeni bir insansa çişini kakasını da talimatla yapabilir. Değil mi?" diyerek bu durumu tiye aldı. HAVAALANINDA BİR ŞİŞE PARFÜMÜ KIRDIM Cihazı ve işlevini felsefik bir düzeyde ele alan Okan Bayülgen, dünyadaki global kapitalizmin insanı 'itaat et, tüket ve öl' şeklinde programlamaya yönlendirdiğine dikkat çekti ve "Bu sistem bizden tuvalette bilmem nemizi falan düzenlemek istemiyor artık. Bizim itaat etmemizi istiyor. HaVaalanlarında itaat etmemizi istiyor, işyerlerine girip çıkarken itaat etmemizi istiyor. Her yerde bizi takip ediyor. Bu bizi itaate mecbur bırakıyor" diye konuştu. Daha önce de yurtdışına çıktığında havaalanlarındaki prosedürler karşısında tutuklanma aşamalarına kadar geldiğini belirten Bayülgen, "Son olarak yanlışlıkla satın aldığım 125 mglık bir parfümü herkesin ortasında kırmak zorunda kaldım. Biraz daha abartsaydım yine beni tutuklayacaklardı havaalanında. Bu bastırıyor heryerden, bütün bu gözler, kameralar, kartlar vs." şeklinde konuştu. TÜKET, SONRA HEMEN ÖL, ÖLMEZSEN... Tüketmeye yönelik propagandaların reklamlarda da aynı şekilde kullanıldığına dikkat çeken Bayülgen,"Ne bulursan. Al al al al al... Reklamlarda da var ya al, al, al...Bir an önce öl. Çünkü hemen ölmezsen emekli falan olursun Allah muhafaza, düşünmeye falan başlarsın, kitap okumaya başlarsın" diyerek bütün dünyada global kapitalizmin insanlığı getirdiği noktaya vurgu yaptı. Bayülgen daha sonra 'Tuvalet Kontrol Sistemi'nin mucidi olan Cenk Yerlikaya'ya dönerek "Ben üretiminize gıcık olabilirim bu yüzden. Genel bir felsefik problem olarak değerlendirerek" dedi. BİR SÜRE SONRA İNSANLARA ALT BEZİ BAĞLATIRLARSA! Böyle bir sistemin devreye girmesinin sonunun nereye varacağına bir örnek getiren Bayülgen, 2003 yılında Arjantin'deki süpermarketler zincirinde çalışan kadın işçilere alt bezi bağlanması haberini okudu. İş sırasında kasiyerlerin tuvalete gitmelerini engellemek için alt bezi takmaya zorlandıklarını hatırlatan Okan Bayülgen, "Mevzuatlar geliştirilmezse yarın öbür gün sizden bağımsız bir alt bezi geliştiren bir firma çıkarak 'Elektroniğe ihtiyacım yok şimdi alt bezi ile anlaşıyorum' diyecek" şeklinde konuştu. (Televizyon Gazetesi)