Yolunda giden bir konuda keyfi hareket edilince olay kolayca bir soruna dönüşebiliyor.

Buna sorun icat etme ya da üretme sanatı demek daha doğru olur.

Kriz üretmeyi seven bazıları da ki, buna en çok siyasetçiler başvurur, icat ettiği sorunla kriz üretir sonra da ürettiği krizi yine kendisi çözer ve yaptığı bu kurnazlıkla muhataplarının gözünde kıymete biner.

Bir kısım yöneticinin de sorun çözmeye ehliyet ve liyakati yetmez.

Anlatacağım olayda hangisinin etkili olduğuna kararı siz verin.

***

Yaklaşık 30 yılı geçkin bir süredir, Adnan Menderes Stadı’nda isteyen her yaş grubundan insanlar çoğunluğu sabahları düzenli yürüyüş yapar.

Çalışan kesimden esnaf ya da memur, emekli, yaşlı, genç, kadın, erkek velhasıl her cinsten, meslekten ve yaştan vatandaşlar bu amaçla stada gelir.

Sabah yürüyüşü insana kazandırdığı zindeliğe ek olarak güne başlarken pozitif bir enerji de yükler.

Sabah yürüyüşle yaptıkları terapinin ardından işine, okuluna gidecek olan gider, dükkânını, mağazasını açacak olan açar, istirahata çekilecek olanlar çekilir.

Bu iş için stadı tercih eden kitlenin spor yapmasını kolaylaştıran başlıca neden ise kapılarının sabah ezanı ile birlikte açılmasıdır.

Yaklaşık 30 yıl geçmişi olan bu kural salgının başlangıcı 2020 Martına kadar kusursuz bir şekilde işledi.

Salgında birlikte stadın yürüyüşe kapanmasının ardından tekrar açılışında 07’ye alınan giriş saati ilkinde rica üzerine düzeltildi.

İkincisinde de yazımız üzerine Vali Yavuz Selim Köşger’in müdahalesi ile çözüldü ve eskisi gibi tekrar sabah ezanı ile birlikte açıldı.

Mayıs başında başlayan 17 gün tam kapanmanın ardından stat kapılarının yürüyüş yapacaklara açılması beklenirken açılışın hazirana ertelendiği duyumu alındı.

Duyumu alındı diyorum zira yetkililer vatandaşı bu konuda bilgilendirmeye yönelik kapılara iki satırlık bir duyuru asılmasına bile gerek duymadı.

Nihayetinde saat 07’de vatandaş girişi olacak şekilde stat kapılarının açıldığı bildirildi.

07 olabildiğince olumsuz bir saat… Hem geçmişte iki kez denendi, olmadı, o halde aynı saatte ısrar niye?

Stat klasik bir devlet dairesi mi, yoksa bakanın direktifleri doğrultusunda günün her saatinde spor yapılabilen bir alan mı?

Hem o vakitten sonra çalışan kesim memur ya da esnaf nasıl yürüyüşünü tamamlayacak da mesaiye gidecek, işyerini açacak?

Ayrıca yaz sıcaklarının hissedilmeye başlanacağı bir saatte ısrar vatandaşa eziyet değilse nedir?

Bunun mantığını bir yetkili açıklayabilir mi?

Bu kararın alınmasına personel yetersizliği mazeret gösterilse geçmişteki örneğine bakınca bu geçerli bir gerekçe değildir.

Çünkü yakın zamana kadar sabah ezanında kapıları açmaya iki personel yetiyordu.

Üstelik o çalışanlar gece saat 11-12’lere kadar çimleri de suluyordu.

Dahası cumartesi pazar maç oynanan her üç sahanın, tribünlerin ve diğer açık alanların temizliğini de o iki görevli yapıyordu.

Bu da demek oluyor ki, sorun çalışan eksikliğinde değil yönetememekte…

Her işte iyi niyet herkes için gereklidir ama fazlası yönetici konumunda olanların acizliğine yorumlanır ve onu bir kaşık suda boğar.

O bakımdan bizim örfümüzde ilkesel olarak yumuşak huyluya idarecilikte zorunlu kalınmadıkça sorumluluk verilmez.

İdarecilik istenmez, verilir ilkesi bu örfün bir ürünüdür.

Yoksa emir vermekten aciz yöneticinin olduğu yerde herkes müdürlük taslar ki, böyle yerlerde çalışan enayi, kaytaran açıkgöz olarak nitelenir.

Dün iki çalışanın hakkından geldiği işleri bu gün 6-7 insanın becerememesi başka nasıl açıklanabilir?

İyi tamam da Gençlik ve Spor Bakanları Mehmet Kasapoğlu’nun kendi teşkilat yetkililerine talimatına ne diyeceğiz?

“…Kadınlarımızın öncülüğünde(…) kadınıyla, erkeğiyle, genciyle yaşlısıyla engelli-engelsiz demeden(…) tesislerimizi daha yoğun ve verimli şekilde kullanacağız.

Bu (amaçla) 7 gün 24 saat esasına göre çalışacak tesislerimizi ne zaman isterseniz gelip kullanacaksınız.”(A.A,19 03 2019)

Bakanın sözleri gayet açık, her türlü spor tesisi 7/24 saat açık olacak, kadını, erkeği, yaşlısı genci isteyen herkes spor tesislerinden yararlanacak.

Ama ne var ki, Aydın’da Stat müdürlüğü, aynı müştemilat içinde bulunan Efeler Gençlik Hizmetleri ve Spor İlçe Müdürlüğü bir stat kapısının açılışını organize edemiyor?

Bu da Aydın’ın şanssızlığı… Başka ne denir ki