Hasılı kelam Simon Heffer’in, ll.Elizabeth’in 70 yıllık devri iktidarında kültür ve sanat alanında neler yaptığını sorguladığı gibi gün gelecek bizde de her seçilmiş yaptıklarıyla tarihin şahitliğinde masaya yatırılacaktır.

Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu başkanlıkta 13.cü yılını doldurmasına iki aydan az bir zaman kaldı.

Bu 13 yılın 5’i Aydın Belediye Başkanlığında 8’i de Büyükşehirde geçmiştir.

Dönemin biteceği 2024 yılında başkanlıkta 15.ci yılını tamamlamış olacak Sayın Başkan…

Büyükşehir ölçeğinde Cumhuriyet dönemi Aydın Yerel Yönetimler Tarihi’nde bir kadın için belediye başkanlığında bir ilk olacak bu.

Erkek de olsa bir belediye başkanı için az bir zaman değildir bu 15 yıl görev süresi.

Hele bir de oldukça yıpratıcı bir siyaset geleneğinin geçerli olduğu bir yerde…

Kadın olsun erkek olsun geride izlerini sürdürecek başarılara imza atanlar için bu süreyi tamamlamak bile bizim gibi yüzlerin tez eskidiği bir ülkede pek kolay değildir.

Tarih bu konuda en büyük şahittir. O nedenle ileriki bir tarihte artısıyla, eksisiyle bir kimsenin yaptıklarını sorgulayacak olanlar tarihin şahitliğine başvuracaklardır.

Tıpkı İngilizlerin devrini tamamlamak üzere olan kraliçe ll.Elizabeth’in icraatlarını değerlendirmede takip ettikleri usul,metot gibi.  

Acaba yarım asır sonrakiler Aydın’daki Özlem Çerçioğlu dönemi için ne diyecekler sorusunu biraz da aklıma getiren basındaki ll. Elizabeth’in göreve gelişinin 70.yılını İngilizlerin kutlamaya hazırlandıkları haberleri oldu.

Bu haberlere göre 1952 yılında babasının ölümü üzerine taç giyen 95 yaşındaki ll. Elizabeth’in artık yerini oğlu Charles’a bırakacağı günler yakındır.

Gazeteci Fehmi Koru’nun yazdığına göre (06.02.2022) kraliyet taraftarlığı ve muhafazakârlığıyla tanınan Daily Telegrafh Gazetesi yazarlarından Simon Heffer bir yazısında yakında görevi bırakacak olan Kraliçe’nin 70 yıllık icraatını sorgulamış.

Ve o okurlarına şu soruyu yöneltmiş: “Acaba 450 yıl sonra bu günleri mercek altına alacak olanlar Elizabeth’in tahtta kaldığı 70 yıl hakkında nasıl bir değerlendirmede bulunacaklar?”

Bizde de geçmişe yönelik olmasa da yerel yönetimlerden gençlerin hayal gücüne müracaat ederek geleceğe dair sorulara cevap arayan yarışmalar düzenleyenler çıkar.

Yaklaşık üç yıl önce Gaziantep Büyük Şehir Belediyesinin ortaokul öğrencileri arasında “2050 yılında nasıl bir Türkiye hayal ediyorsunuz, konulu bir kompozisyon yarışması açtığını söz arasında bir öğretmen dostumuz söylemişti.

“2050 yılında nasıl bir Aydın hayal ediyorsunuz” temalı benzer bir yarışmayı Aydın Büyükşehir Belediyesi düzenleseydi eminim o küçük beyinlerin hayal gücü büyüklerin ufkunu açardı.

Yazarın soruda 450 yıl öncesi ile bağlantı kurmasının nedeni o tarihte İngiliz Kraliyet Tahtı’ında bu günkü kraliçenin adaşı l. Elizabeth’in(1533-1603) oturmasıdır.

Ve l.Elizabeth’in hükmettiği İlgiltere kültür, sanat açısından hayli bereketlidir. En başta Shakespeare onun döneminde yetişmiştir.

Sadece o değil edebiyatta Marlowe, Spancer, müzikte Tallis, Byrd, resimde Hilliard o dönemin yetiştirdiği ünlüleridir ve yine l.Elizabeth dönemi mimari açıdan İngiltere’nin altın çağıdır.

Hayli ilginçtir, 16.yüz yıl İngiltere’si ile 16. Osmanlı Coğrafyası arasında sanat ve kültür açısından bir hayli benzerlik vardır

Bu gelişmişlik, dönemin padişahı Kanuni’den(1494-1566) ve o günkü Osmanlı’nın her sanatın bütün zamanların zirvelerini yetiştirmesindendir.

Bu olguyu Kanuni’nin kendi adına yaptırdığı Süleymaniye Camii(1551-1557)  İmamı’nda aranacak şartlarda görmek mümkündür.

O şartlardan bazıları:

1-Hafız olacak,

2-Arapça ve Farsça ile birlikte Batı’dan da bir dil bilecek

3-Dini ilimler yanında din dışı pozitif bilimleri de bilecek,

4-Mukayeseli Dinler Tarihini bilecek ki, İslamiyet’in güzelliklerini diğer inançlardaki insanlara anlatabilecek.

5-Fiziği düzgün olacak, sportmen olacak,

6-Aynı zamanda yakışıklı, kendine eşdeğerde hanımı olacak vs.

Bu günün standartlarının hayli üzerinde olan bu özellikler İngiltere’de olduğu gibi o devrin kültür seviyesine uygundur ve devrinin bir gereğidir.

Çünkü hükümdarlık makamında Doğu’da ve Batı’da adından söz ettiren Kanuni vardır.

Edebiyatta Baki, Mimaride Sinan, Bahriyede Barbaros Hayrettin Paşa, Hat Sanatında Karahisari, Süslemede Sarhoş Ahmet hepsi bütün zamanların birer zirvesidir.

Onların yaşadığı kültür seviyesi oldukça yüksek bir toplumda elbette bir padişahın kendi adını taşıyan Cami’nin İmamında bu üstün nitelikler aranacaktır.(Türk Devlet Geleneği, Aydın Taneri, S.306-307)

Bu parantezi burada kapatarak asıl konuya gelirsek l.Elizabeth döneminin bu kültür değerlerini saydıktan sonra ardından Simon Heffer:

“Pekiyi ll. Elizabeth’in kraliçe olduğu son yetmiş yılın mirası ne”,diye, soruyor.

Devamında da “üzülerek söyleyeyim ki, kendisi övülecek ve hayranlık duyulacak bir kişilik olsa dahi 1952’den bu yana ülkeye kazandırılmış kültürel abidelerin aynı saygıyı uyandıracağını söyleyemem”,diyor.

Ve yine Fehmi Koru’nun belirttiğine göre son söz olarak yetmiş yılda, ll Elizabeth döneminde inşa edilen mimari eserlerin yıkılmasını öneriyor.

Dikkat edilirse Heffer, Kraliçe ll.Elizabeth dönemini değerlendirirken ekonomiden,yol,liman,hava alanı gibi altyapı hizmetlerinden ve halka yönelik sosyal yardımlardan söz etmiyor.

Bu yapılanları o devletin asli görevleri sayıyor.

Onun üzerinde durduğu bir ülkenin gelişmişlik seviyesini ve yöneticilerin ufkunu göstermede en belirleyici ölçü olan kültür, sanat, musiki, edebiyat ve estetik gibi konulardır.

(Sözün burasında o can yakıcı soruyu sormak için bir parantez açmak gerekiyor.

 l.Elizabeth İngiltere’si ile Kanuni dönemi Osmanlı Coğrafyası arasında gelişmişlik seviyesi açısından bir fark bulunmazken İngilizler geçen sürede Osmanlıyı kültürde, sanatta ve mimaride nasıl geçti?

Kısadan yanıtlarsak bu konuda birçok neden sayılabilir ancak bunlardan en önemli olanı iki tanesidir.

Birincisi, Osmanlı ve sonrası yönetici elit konusunda entelektüel anlamda yaşanan kalite sorunudur.

İkincisi de, İngiliz Tarihi’nin son 500 yılında hiç askeri ihtilalın olmaması, İngilizlerin bütün sorunlarını uzlaşı ve evrimle çözmeleridir.(Tarık Çelenk, Karar,04.02.2022)

Hâsılı kelam Simon Heffer’in ll. Elizabeth’in 70 yıllık devri iktidarında kültür ve sanat alanında neler yaptığını sorguladığı gibi gün gelecek bizde de her seçilmiş yaptıklarıyla tarihin şahitliğinde masaya yatırılacaktır.

İşte o zaman kimler ‘izi silinenler’,kimler ‘izi sürülenler’ daha iyi anlaşılacaktır.