İlkönce bir tespitte bulunalım… Haber Türk’ten Serdar Turgut da yazdı (01.06.2016)… AK Parti iktidara geldiğinden bu yana kendi açısından yeni bir Türkiye tanımı yapıyor.

Bu yapıda asıl özne millettir… Şifresi ise yöneticilerin, siyasetçilerin milletle kurduğu doğrudan bağdır… AK Parti’ye bunca seçim kazandıran tılsımı bu bağda aramak gerekir.

Bu yeni yapıda halktan ve onun değerlerinden kopuk, “otoriter ricalin” ya da millete tepeden bakan “papyonlu monşerin” yeri yoktur.

Son kararname ile yeri değiştirilen, merkeze alınan ya da yeni atanan valiler iyi analiz edilirse özellikle büyük illere atananlarda ana kriterin bu “yeni merkeze” uygunluk olduğu görülür.

Vali Erol Ayyıldız’ın Aydın Valiliğinde geçen zorlu üç yılının ardından terfi ettirilerek İzmir Valiliğine atanmasında ana neden de işte bu uygunluktur. Yani halkla iç içeliğidir.

Diğer bir neden de Valilik yapmanın pek de kolay olmadığı bir ilde krize neden olmadan üç yılını tamamlayabilmesidir.

Dışarıdan bakıldığında gayet rahat gibi görünen Aydın’da Valilik neden zor, sorusu biraz açılırsa Sayın Ayyıldız’ın terfi nedeni daha iyi anlaşılır.

BİR: Aydın sosyolojik olarak hâkim kültürünü yitirmiş, her yerleşiğin kendine göre yaşam alanı oluşturduğu çok kültürlü, kozmopolit bir yapıya sahiptir.

İKİ: Bu bölünmüşlük 90’lı yıllardan sonra üçlü bir siyasi yapıya neden olmuştur ki, böyle yerlerdeki tepe yöneticilerin ömrü dengeyi kuramazsa genelde kısa olur.

ÜÇ: Yerel iktidarla genel iktidarın farklı olmasına ek olarak seçilmiş Büyükşehir Belediye Başkanının kendine göre hareket alanı sınırlı Vali üzerinden siyaset üretmeyi alışkanlık haline getirmesidir.

DÖRT: Siyasetçiler görevini yapmayınca onların neden olduğu boşluğa her zaman Valilerin düşme tehlikesi vardır.

İşte bu dört nedenden dolayı son zamanlarda Aydın valiliği yapmak iğneli fıçının üzerine oturmak kadar zorlaşmıştır.

VALİ BEY BU ZORLUKLARI NASIL AŞTI?

Bir defa Vali Bey “yeni Türkiye” tanımına uygun olarak kapısını herkese açtı. Halkın fark gözetmeksizin şikâyet ve taleplerini bizzat kendisi dinledi, çözümü de başkasına bırakmadı bizzat kendisi üstlendi.

İşe tevazu da eklenince bu uygulama vatandaşta karşılık buldu ve verilen değer millet nezdinde ona karşı güvene dayalı sempatiye yol açtı.

Artı, gece gündüz telefonunun açık olması, dileyenin günün 24 saatinde ona ulaşma imkânı bulması, onun da o sorunu çözmeye çalışması kendisine olan katma değeri daha da artırdı.

Vali Bey’in en büyük meziyeti alçak gönüllü olmasıydı. O devletin müşfik yüzünü öne çıkarmaya özen gösteren, yaşlıların, garip gurebanın gönlünü almasını bilen birisiydi.

Vatandaşın pek de alışık olmadığı bu tarz yönetim kamuoyunda bir yandan kendisi için takdir topladı diğer yandan da devletle vatandaş arasında doğrudan bir köprünün kurulması sonucunu doğurdu.

Onun bu jestini millet karşılıksız bırakmadı… Toplu açılış için Aydın’a gelen Cumhurbaşkanı Erdoğan adına Valilik sorumluluğunda düzenlenen mitingde  (27.05.2015) millet 40 bine yaklaşan bir katılımla onu destekledi ve önemli bir sınavında onu yalnız bırakmadı.

Eğer bu mitinge iki hafta önce aynı meydanda düzenlenen Başbakan Davutoğlu’nkinden (14.05.2015) daha az katılım olsaydı fatura siyasetçiler tarafından doğrudan Vali Bey’e kesilecekti.

Bu hadise hem verilen değere karşı milletin bir vefası hem de onun vatandaştaki karşılığının siyasetçilerden daha fazla olduğunun tesciliydi.

Türkiye’nin üç metropolünden biri olan İzmir’e Vali atanmasında onun bu mitingle tabi tutulduğu sınavdan geçer not almasının payı büyüktür.

İkinci sınavı ise BŞB seçimi öncesi ve sonrasında Özlem Hanım’ın Özel İdare Malları dağıtımında adil davranılmadığı gerekçesiyle Vali Bey üzerinden siyaset yapmasına karşılık Vali Bey’in polemiğe girerek krize neden olmamasıdır.

Özlem Hanım kurduğu oyunlarla onu ne kadar mindere çekmek için tahrik ettiyse  o da o kadar temkinli davranmasını bildi.

Özlem Hanım’la kuramadığı dengeyi ise diğer ilçe CHP’li belediye başkanları üzerinden kurdu ve yürüttü.

Hakkını teslim etmek lazım… Eşi Uzman Dr. Didem Dilek Ayyıldız da yürüttüğü projelerle milletle iç içe olmada eşini aratmadı.

İkili “kubbede hoş bir seda” bırakarak Aydın’dan ayrılıyor… İzmir’de başarılar Vali Bey… Yalnız Aydın’ı ihmal etmeyiniz… Bakarsınız tekrar gelmek nasip olur.

Herkese hayırlı ramazanlar…