Değerli Aydın Post Okuyucuları, 2022 yılı bitmek üzere bende başlıkta gördüğünüz üzere Şu Bizim Noel Baba'yı dilimin döndüğü, kalemimizin yazdığı  kadar sizlere  anlatmak istedim. Umarım ki okuduğunuzda keyif alarak okur ve değerli yorumlarınızı  yazarsınız;

St.Nikolaos, Piskopos Nikolaos, Santa Klaus, Kris Kringle, Papa Noel ya da bizim tabirimizle Noel Baba'nın evinin  bugün Finlandiya'nın  Kuzey Kutup  Dairesi'ndeki Lapland bölgesinin merkezi olan Rovani-emi şehrinde olduğu  söylenir. Ancak oraya gidenler, turistik hediye dükkanları, geyik ve Husky köpekleri ile yapılan  güzel bir gezinti ve bir doğa harikası olan Aurora Borealis'i (Kuzey ışıkları ) seyretmekten öteye gidemezler. Reklamı başarılı ve bilinçli yapılmış bir pazarlama harikasıdır bu durum. Ortodoksların için önemli bir din adamı olan, her yılbaşında çocukların hediye beklediği Noel Baba aslında Anadolu insanıdır. Bu topraklarda doğmuş ve yine bu topraklarda gömülmüştür.

Nikolas, MS III. yüzyılın sonuna doğru günümüzün önemli antik kentlerinden biri olan Patara'da  dünyaya gelir. Varlıklı bir hububat tüccarı olan babası Epifanes ve annesi Nonna ilk çocuklarına evliliklerinin otuzuncu yılında kavuşurlar. Bu kutsal  gün, Ortodoks Rus kilisesine göre 29 Temmuz, Jülyen takvimine göre 11 Ağustos, Gregoryen/Miladi takvime göre de 24 Ağustos'tur. Genç yaşta ailesini bir salgın hastalıktan kaybeder, amcasının ve keşişlerin yanında büyür. Nikolaos henüz genç bir yaşta iken Mısır ve Filistin'e gider. Hacı olmak için Kudüs'e gidip döndüğünde doğduğu yer olan Patara'yı terk eder ve Myra'ya yerleşir. Myra, Antalya'nın Demre ilçesinde bulunan bir antik kenttir. Helenistik dönemde kurulan Likya Birliği'nin altı büyük kentinden biridir. Myra, hristiyanlığın başlangıcından itibaren Likya'nın en ünlü ve önemli kenti Myra'dır. Bu dönemdeki ününü Aziz Nikolaos'a borçludur.

Roma İmparatorluğu'nda MS I. yüzyıldan  MS IV. yüzyıla kadar (MS 313 Roma İmparatorları I. Konstantin ve Licinius tarafından Milano fermanı imzalamış  ve Hıristiyanlar dinlerini yaşamakta özgür bırakılmışlardır.) Hristiyanlık yasaklı bir din olmuştur. Likya şehirlerinden biri olan Myra, Nikolaos döneminde Roma İmparatorluğu'nun toprakları içerisindeydi. Roma hala eski çok tanrılı inancını koruyordu ve Hristiyanlık, özellikle İmparator Diocletianus döneminde büyük zulme uğradı. Diocletianus'un yayınladığı sert bildiriye göre; bu dine inananlar öldürülecek, kiliseleri yakılacak, kitaplarına el konulacak ve kilise önderleri tutuklanacaktı. Bu zulümden Myra başpiskoposu olan Nikolaos da nasibini almış, hapse atılmış ve işkence görmüştür. MS 305 yılında tahttan çekilen Diocletianus'tan sonra Doğu Roma İmparatorluğu'nun başına I.Konstantin geçti ve diğer tüm Hristiyanlarla birlikte Nikolaos'un da mahkumiyeti böylelikle  sona erdi.

‘’Tanrı'nın hizmetkarı, kudretli Nikolaos'un kutsanmış kenti"der İmparator Konstantin. Artık tanrı tekil anılmaktadır. Tek tanrı dönemi başlamıştır, çok tanrılı Likya'da  MS 325 yılında  I.Konstantin tarafından Hıristiyan  dünyası için  son derece  önemli yedi konsülden  ilki olan Nikea (İznik) Konsülü toplanır. Üç yüz on sekiz din adamının katıldığı bu konsüle ,Myra başpiskoposu olarak Nikolaos  da  katılır. Bu konsülün amacı, uzun süredir baskı altında olan  Hıristiyanlık inancı ile ilgili imparatorluğun farklı yerlerinde  farklı inanış biçimlerinin  oluşması  ve kiliseleri derinden etkileyen  bu tartışmaların büyük boyutlara ulaşmasıdır. Özellikle İsa hakkındaki " Tanrı'nın oğlu mu?’’ tartışması  en önemli konudur. Bir taraftan Patrik Alexander  diğer tarafta onun "Baba-Oğul -Kutsal Ruh" üçlemesine karşı çıkan, Antakya dini lideri Arius vardır. Nikolaos Patrik Alexander taraftarı olmuştur. Bu tartışmalar sonuncunda Antakya dini lideri  Arius aforoz edilmiş  ve Patrik Alexander'in öğretisi kabul görmüştür. Bu konsül aynı zamanda günümüz  Hristiyanlık inancına  yön vermiş olmasıyla da  oldukça önemlidir. Nikolaos, konsül sonrası piskoposluk görevine devam eder. Bu sırada ailesinden kalan büyük serveti  yoksullar ve ihtiyacı olanlar için harcamaya karar vermiş,bu yardımseverliği sayesinde sevilen birisi olmuştur.

Yardımseverliği ile ilgili birçok hikayesi vardır Nikolas'ın en bilineni ise yoksul  üç bekar kız kardeşinkidir. Bu hikayeye göre  o dönemde  kızlar  çeyizsiz  evlenemezdi. Üç  bekar  kızı olan fakir  bir baba kızlarını nasıl evlendireceğini kara kara  düşünürken, büyük olanı  diğer kardeşlerinin evlenebilmesi için kendisini esir pazarında  satmayı  teklif  eder. Noel arifesinde evlerinin önünde geçerken konuşmalara şahit olan Nikolas  bu yoksul aileye yardım etmeye karar verir. 25 Aralık sabahı  aile henüz uykuda iken açık pencereden içeri, çeyize yetecek kadar altın atar. Uyandıklarında bir mucizenin gerçekleştiğine inanan aile, evlilik hazırlıklarına başlar ve böylece büyük kız evlenir. Aynı mucize bir sonraki Noel'de ortanca kız  için gerçekleşmiş, fakat bir sonraki yıl en küçük kız kardeşi sıra geldiğinde Nikolas pencerelerinin kapalı olduğunu  görünce son altın kesesini de çatıya tırmanarak bacadan aşağı  atmış  ve bu sefer de ocak üstünde kurumakta olan çorabın içine düşmüştür. Bu hikaye yüzyıllardır birçok ikonada Aziz Nikolas üç  fakir  kız kardeşe birer  altın top  veya elma verirken tasvir edilmiştir. Bu arada Nikolas bu yardımseverliği  bir gelenek  haline  getirmiş  ve her yıl  25 Aralık sabahı Myra'nın  fakir  aileleri kapılarının önünde  altın veya hediye bulur olmuşlar. Böylece 25 Aralık sabahı Hristiyan aleminde insanların  birbirine hediye  verdiği bir Noel  geleneğini  farkında olmadan başlamıştır.

Yaşamı boyunca başka birçok mucizeyi gerçekleştiren Nikolaos, Myra halkını kıtlıktan kurtarmış, Akdenizli gemicileri fırtınalardan korumuş, böylece "Dümenini  Aziz Nikolaos tutsun" dileği gelenek olmuştur. İmparator Konstantin'e karşı  komplo  kurmakla iftiraya  uğrayan  üç generali, İmparatorun rüyasına  girerek  idamdan kurtarması  da onun  en yaygın bilinen  mucizelerden  biridir. Bu mucizelerinden dolayı çocukların  ve denizcilerin  koruyucu azizi olarak  kabul görmüştür. Yunanistan ve Rusya'da  en yüksek azizlik  mertebesine ulaşmıştır. Mezarının  bulunduğu  Myra kenti ise bir Ordodoks  hac merkezi haline gelmiştir.

Tahmini olarak 6 Aralık 343 'te vefat ettiğinde naaşı piskoposluk yaptığı Myra 'da  bugün Noel  Baba Kilisesi olarak  bilinen yerde mermer  bir lahidin  içine konmuştur . Vefatından  sonra  ünü azalmamış, hatta artmıştır. Doğu Roma imparatorlarından II Theodosius döneminde (MS 408-450) yaşadığı Myra  kenti  dini ve idari bakımından Likya'nın  metropolitliği, yani başkenti olmuştur. MS 529  yılında İmparator I.Iustinianus  döneminde  meydana gelen  depremde  yıkılan St.Nikolaos Kilisesi'nin  yerine  yenisi inşa edilmiştir. MS VI. yüzyılda Rosallia gününde  din adamlarını bir araya getiren Synod, Myra 'da toplanmıştır. Aziz Nikolaos Kilisesin de  asıl popülerliğini bundan sonra kazanır ve o günden  sonra da  hac merkezi  olarak ziyaret  edilmeye  devam eder.

IX.Konstantinos  Monomakhos  ve eşi Zoe tarafından 1042 yılında  bu kiliseye bağışta bulunmuştur. Hacıların ,din adamlarının ve dindar kimselerin  ziyareti zaman içinde artmış, ünü doğduğu  Anadolu topraklarının dışına, Avrupa'ya Rusya'ya Hatta İskandinav ülkelerine kadar ulaşmıştır. Dünyanın bir çok ülkesindeki  kiliselerde ikona ve fresklerde tasvir edilmiş adına dünyada  iki binden fazla kilise yapılmış  ve mucizeleri dilden  dile dolaşır olmuştur. Fakat bu ününün bir kötü etkisi olacak ve 1087 yılında BARİLİ İTALYAN  korsanlar onun kemiklerini  lahdinden  çalarak  memleketlerine  kaçıracaklardır. Orada Aziz Nikolaos  adına  inşa  edilmiş   bazilikaya  (Basilica Di San Nicola) götürmüşlerdir. Bugün Bari'de yapılan  ve Ortodokslar tarafından kutsal sayılan  ikonlar tüm dünyaya satılmaktadır.

Aziz Nikolaos  Kilisesi'nin  bulunduğu   bölge  daha sonra  Selçuklu Sultanı II Kılıç Arslan döneminde(1155-1192)

Türklerin kontrolüne  geçmesine rağmen  Myra  kentindeki dini işleyiş devam etmiştir. Bunda Türklerin  ele geçirdikleri  topraklardaki  insanların  kültür, dili  ve dinlerine karşı gösterdikleri saygılı yönetim anlayışı etkin olmuştur.

Günümüzde  her yıl 25 Aralık 'ta  İsa'nın  doğumunun Hristiyanlar  tarafından  kutlandığı  Noel  Zamanlarında  ortaya  çıkan  Noel  Baba imajının  öyküsü ise oldukça  ilginçtir. Her şey 1929  yılında tüm  Amerika'yı  altüst eden, binlerce  şirketin iflas  etmesine  sebep olan  ekonomik  krizle başlamıştır . Krizden etkilenen şirketler arasında  bugün tüm dünya tarafından tanınan  ve içeceklerinin  saniyede  sekiz bin  adet  tüketildiği  hesaplanan  Coca-Cola da vardır. Şirket krizden korunmak  için çareyi reklamlarda bulur. Bu reklam  öyle etkili olmalıydı ki  insanların psikolojik olarak depresif  olduğu  bu  dönemde  hem yüzleri güldürebilmeli hem de  onlara   umut vermelidir.  Aranan çare ise 1931  yılında İsveçli  çizer Haddon  Sundblom 'dan  gelir. İskandinavya'dan

gelen  bu çizer  Almanya Doğumlu  olan Amerikalı  karikatürist Thomas Nast'ın 1881 tarihli Noel Baba çizimini kendi toprakları  olan İskandinavya  mitolojisindeki   Tanrı Odin'in  mitosuyla  birleştirir. İskandinav  mitolojisine göre Odin uçan atı  Sleipnir ile avlanmaya  gittiğinde, çocuklar Sleipnir  için çizmelerinin içine havuç ve saman  koyup  şöminenin yanına  asarlardı. Odin 'in  bu iyilik karşılığında çocuklara hediye  ve şekerlemeler getirdiğine  inanılırdı. Sundblom  buradaki  atı İskandinavya'da  bulunan Ren geyikleri  ile değiştirmiş ve Coca- Cola'nın  renkleri  olan  kırmızı-beyaz  kürklü kırmızı  bir kiyafet  giyen, siyah kemerli, siyah çizmeli ,kırmızı şapkalı  bu yeni Noel Baba 'nın  insanlara  neşe ve umut  veren gülümsemesiyle artık  imaj  tamamlanmıştır. Coca-Cola  bu başarılı reklamını  başta sinemalar  olmak üzere  her yerde  yayınlandı. Reklam  tahmin edilenden  daha başarılı oldu  çünkü   reklamlarda  çocukları  kullanması  yasak  olduğu  için  bu portföye  dilediği  gibi  ulaşamıyordu . Coca-Cola Company  reklamlarda  çocukları  doğrudan resmetmeden ürününü çocuklara  satmanın başka yolu bulmuştu; NOEL BABA

SONUÇ

Değerli Aydın Post Okuyucuları 2022 yılını acı ve tatlı olaylarıyla  geride bırakıyoruz. 2023 yılı 2022 yılını aratmaz diyerek, her şeyin  gönlümüzce olmasını temeni ediyor, üç kıtanın  buluştuğu ve kadim medeniyetlere ev  sahipliği yapan İstanbul'dan yeni yılınızı kutluyorum.

Coca Cola Reklammyra-antalya-demreOdinkuzey-isiklari