TBMM Adalet Komisyonu’nda kabul edilen ve kamuoyunda “11. Yargı Paketi” olarak bilinen kanun teklifi, ceza hukuku, infaz hukuku, özel hukuk ve bilişim hukuku alanlarında çok önemli değişiklikler içeriyor. Teklif henüz Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmedi, ancak içerdiği hükümler hem uygulayıcılar hem vatandaşlar açısından bir “yeni dönem” işareti taşıyor.
Yargı paketinde öne çıkan ve benim de önemli bulduğum bazı hukuki düzenlemeler şu şekilde;
1. İnfaz Düzenlemesinin Sınırı: KİMLER YARARLANAMAYACAK?
Teklifteki en çok tartışılan konu, 31 Temmuz 2023 ve öncesinde işlenen suçlarda hükümlülere tanınan 3 yıllık açık cezaevi ve denetimli serbestlik avantajıydı. Ancak Komisyon’da kabul edilen önergesiyle kapsam önemli ölçüde daraltıldı.
Şu suçlardan hükümlü olanlar artık bu düzenlemeden yararlanamayacak:
• Alt soy ve üst soya, kardeşe, eşe, boşanılan eşe, çocuğa, kadına, kendini savunamayacak kişiye karşı Kasten Öldürme,
• Cinsel saldırı,
• Çocuğun cinsel istismarı,
• Terör suçları,
• Örgütlü suçlar.
2. Aile İçi Tasarruflarda “Bağışlama Karinesi” Dönemi
Teklifin hukuki açıdan en dikkat çekici düzenlemelerinden biri, yakın akrabalar arasında yapılan tasarrufların bağışlama sayılması yönündeki değişiklik.
Buna göre:
• Alt soy ve üst soy,
• Üçüncü dereceye kadar kan hısımları,
• Eş ve boşanılan eş (1 yıl süreyle),
• Üçüncü dereceye kadar kayın hısımları,
• Evlatlık – evlat edinen,
• Birlikte yaşayan kişiler arasında yapılan tasarruflar “gerçek değere uygun ivaz olduğu ispatlanmadıkça bağışlama sayılacak.”
Ayrıca:
• Borçlunun kendi verdiğine göre pek aşağı bir bedelle yaptığı sözleşmeler,
• Ölünceye kadar bakma,
• Ömür boyu gelir,
• Üçüncü kişi lehine intifa hakkı tesisleri de aynı kapsamda bağış kabul edilecek.
Hukuki Değerlendirme:
Bu düzenleme borçluya ‘Akrabaya mal kaçırma’ yolunu komple kapatıyor. Yeni düzenlemeye göre;
1. Borçlu hakkında aciz belgesi / iflas oluşturulmuşsa önceki 1 yıl içindeki tüm karşılıksız işlemler iptal edilebilir.
2. Yakın akrabalarla yapılan tüm satışlar şüpheli kabul edilir. Bedelin gerçek ve tam olduğunu borçlu ispat etmek zorunda.
3. Düşük bedelli satışlar bağış sayılır.
4. Ölünceye kadar bakma, intifa, gelir sözleşmesi gibi işlemler bağış sayılır.
Uygulamada bunun anlamı:
• Borçlu kardeşine, eşine, anne–babasına, boşandığı eşe, kayınvalideye, çocuğuna, hatta aynı evde yaşadığı kişiye mal devrettiğinde mahkeme bu işlemi doğrudan şüpheli kabul edecek.
Bedelin gerçekten ödendiğini ispatlamak için:
• Banka kayıtları,
• Vergi belgeleri,
• Fatura,
• Kaynak gösterme,
• Para transferi belgeleri sunmak şart olacak.
Aksi hâlde işlem bağış sayılacak. Alacaklı tasarrufun iptali davası ile malı geri alma yolu açılıyor.
Bu hüküm, özellikle tasarrufun iptali davaları, mal kaçırma (hileli tasarruf), alacak-borç ilişkileri, miras hukukunda tenkis bakımından köklü sonuçlar doğuracaktır. Yakın akraba arasında düşük bedelli satışların hukuki değerinin ciddi biçimde sınırlanması, uygulamada önemli ispat sorunlarını da beraberinde getirecektir
3. Kanun Yolunda Parasal Sınırlar: Tarih Netleşiyor
İstinaf ve temyiz başvurularında parasal sınırların belirlenmesinde artık davanın açıldığı veya şikâyetin yapıldığı tarihteki miktar esas alınacak. Bu düzenleme, özellikle hızla değişen ekonomik koşullarda kanun yoluna başvuruda belirsizliği ortadan kaldırmayı amaçlıyor.
4. Örgüt Suçlarında Çocukların Kullanılması: Ağırlaştırıcı Sebep
Örgüt faaliyeti kapsamında çocukların araç olarak kullanılması teklif ile yarısından bir katına kadar ceza artırımı sebebi sayılıyor. Bu ağırlaştırıcı sebep, hem çocukların korunması hem de örgütlerin çocukları suça sürüklemesine karşı yasal bir sertleşme anlamı taşıyor.
5. Dolandırıcılık Davalarının Görevli Mahkemesi: Asliye Ceza
Dolandırıcılık suçlarında uzun yıllardır süren görev karmaşıklığı teklif ile çözülüyor. Buna göre Dolandırıcılık davalarına Asliye Ceza Mahkemesi bakacak. Yürürlükten önce Ağır Ceza Mahkemsinde görülen dosyalarda ise “Görevsizlik Kararı” verilemeyecek; dosyalar mevcut mahkemelerinde kesin hükme kadar devam edecek.
6. Sosyal Medya Hakaretinde “Ön Ödeme” Uygulaması
Anayasa Mahkemesi’nin kararları doğrultusunda sosyal medya üzerinden sesli, yazılı ve görüntülü iletiyle hakaret suçlarında ön ödeme imkânı getiriliyor. Ancak Kamu görevlisine görevden dolayı hakaret bu kapsamın dışında. Bu düzenleme, sosyal medya hakaret dosyalarının hacmini azaltmayı ve yargılamaları hızlandırmayı hedefliyor.
7. Taksirle Yaralamada Cezaların Artması
Teklif, taksirle yaralamada cezaları ciddi şekilde artırıyor:
• Basit yaralamada ceza 3 ay – 1 yıl aralığından 4 ay – 2 yıl aralığına çıkarılıyor.
• Birden fazla kişinin yaralanması hâlinde ceza 6 ay – 3 yıl aralığından 9 ay – 5 yıl aralığına yükseliyor.
Özellikle trafik kazaları ve iş kazalarında ceza alt sınırlarının yükselmesi, uygulamada birçok davanın hükmün açıklanmasının geri bırakılması (HAGB) ve erteleme uygulamalarını da etkileyecektir.
8. “Kurusıkı” Silahlar Artık Ciddi Suç Kapsamında
Ses ve gaz fişeği atan kurusıkı silahlar, artık genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçunun kapsamına alınıyor. Bu silahlarla tehlike yaratılmasının cezası:
• En az 6 ay – 3 yıl hapis,
• Toplu alanlarda işlenirse yarı oranında artırımlı uygulanacak.
Bu hükmün temel amacı, meydanlarda ve yerleşim yerlerinde “maganda ateşi” vakalarını caydırmak.
9. Bilişim Suçlarında Hesapların Askıya Alınması ve El Koyma
CMK’ya eklenen yeni düzenleme ile:
• Nitelikli dolandırıcılık,
• Nitelikli hırsızlık,
• Banka/kredi kartı kullanılması suretiyle işlenen suçlar şüphesi hâlinde, banka ve kripto varlık hesapları dahil her türlü mali hesap 48 saate kadar askıya alınabilecek.
Savcı talebiyle hâkim onaylı el koyma da yapılabilecek. Bu düzenleme, siber suçlar yoluyla elde edilen kazançların anında aktarılmasını engellemeyi amaçlıyor.
10. İnternet İçeriklerine Erişim: “İlk Bakışta Anlaşılabilirlik” Kriteri
5651 sayılı Kanun’da yapılan değişiklikle:
• Kişilik hakkı ihlallerinde sulh ceza hâkimi, ihlalin ilk bakışta anlaşıldığı hâllerde 24 saat içinde içerik çıkarma / erişim engeli kararı verecek.
• Başvuru sahibinin talebiyle, adı ile ihlale konu URL’lerin ilişkilendirilmemesine (de-indexing) karar verilebilecek.
Bu düzenleme özellikle sosyal medya linç kültürü, itibar saldırıları ve arama motorlarında çıkan içeriklerin süratle kaldırılması bakımından büyük önem taşıyor.