Her seçim öncesinde;
''Kararsızlar ikinci parti konumunda''
''Sonucu kararsızlar belirleyecek''
''Halkın büyük bir kısmı henüz kararını vermedi'' türünden söylemler geliştirilir, manşetler atılır.
Amaç, seçim gününe kadar umutları canlı tutmak, mevcut seçmeni moralli bir biçimde sandığa taşıyabilmektir.
İki haftadır ülkemin değişik yörelerinde bulundum. Yüzlerce insanla sohbet etme imkanım oldu..
Şunu samimiyetimle belirtmek isterim ki; kararsız olduğu yönünde fikir beyan eden sadece bir kişiye rastladım.
Hiç kararsız yoktur diyemeyiz elbette. Henüz kararını verememiş olanlar vardır mutlaka. Ancak bu oranın sonuç üzerinde etki yapacak düzeyde olmadığını düşünüyorum.
İnadına reis, ölümüne reis diyenlerin,
Demokrasi nöbetlerinde sabahlayanların,
Bağdat caddesinde darbecilere selam duranların,
Fetö'cülerin, PKK’lıların, Gezicilerin, feministlerin, Erdoğan takıntısı olanların karasız olduğunu söyleyebilir miyiz?
Herkes oyunun rengini belirlemiş sandığa gideceği günü bekliyor.
Maltepe sahilinde İBB tarafından yapılmış, yürüyüş parkurları, bisiklet yolları,dinlenme mekanlar bulunan peyzajı mükemmel bir park alanı var. İmkânınız olursa gitmenizi tavsiye ederim. Geçen hafta bu yöredeki restoranlardan birindeydim. Şahane adalar manzarası olan Mekân tıklım tıklım doluydu. Yer bulmakta zorluk çeken yaşlı bir çift, izin isteyerek masama oturdu.
Yemekler bitmiş çaylar yudumlanıyordu ki, konu döndü dolaştı referanduma geldi.
'Hollanda’dan emekliyiz.. Niyetimiz, kesin dönüş yaparak İstanbul’a yerleşmek. Ancak 16 Nisanda yapılacak olan referandum planlarımızı altüst etti. “EVET” çıkarsa rejim değişecek Erdoğan halifeliğini ilan edecek diyorlar. Onun için şimdilik ev almaktan vazgeçtik. Referandumdan sonra kesin kararımızı vereceğiz.'
Bir tuhaf olmuştum. Kadıncağız ciddi ciddi Erdoğan'ın halife olacağına inandırılmıştı.
''Espri yapıyorsunuz galiba'' diye şakayla karışık müdahalede bulundum.
Kendini çokbilmiş sayan narsist bir tavırla,
''Sen nerde yaşıyorsun beyefendi! Türkiye’deki değil Avrupa’daki basın bile aynı şeyleri yazıyor. Ben hepsini takip ediyorum'' diye çıkıştı.
Kararını çoktan vermiş olan hanımefendiyle daha fazla muhatap olmayarak konuyu kapattım ve masadan kalktım.
Zira önyargılı insanları ikna etmenin deveye hendek atlatmaktan zor olduğunu biliyordum.
Ülkem insanının uzlaşmak, anlaşmak, asgari müştereklerde birleşmek gibi bir siyaset kültürü ne yazık ki yok. Sadece karşımızdakini nasıl alt edebilirizin hesabını yapıyoruz.
Duygularımız aklımızdan çoook önde gidiyor.
Yalanların iftiraların çamur atmaların biri bin para.
Herkes Birbirlerini ihanetle suçluyor.
Oysa bilmemiz gerekir ki; Demokrasi herkesin birbirine saygı duymak zorunda olduğu rejimin adıdır.
Siyaset bu koşullarda yapılırsa bir anlam ifade eder.
Sevgiyle kalın.
Aydınpost ANDROID'de TIKLA İNDİR! Aydınpost APPSTORE'da TIKLA