Sabiha Gökçen Cumhuriyet tarihimizde önemli bir isimdir. İsmini İstanbul Sabiha Gökçen Havaalanı'ndan hatırlarsınız... Atatürk'ün manevi kızlarındandır. Dünyanın da ilk kadın savaş pilotudur aynı zamanda... İşte bu örnek Cumhuriyet kızının hayat hikâyesini kitaplaştırdım.

Nisan ayında çıkan "Göklerin Kızı: Sabiha Gökçen" isimli kitabımın tanıtımını sevgili kardeşim Beste Gül Öneren, 6 Ekim 2017 tarihli Aydınlık gazetesinin Kitap ekinde yaptı.

 

Bu yazıyı ilginize sunarken, Ekim ayı sonunda aydınlı kahramanların da olduğu üç yeni kitabımın son hazırlıklarını duyurmak isterim. Kitaplarım "Devrimin İki Yüzü: Atatürk ve İnönü", "Devrimin Fedaileri" ve "Devrimin Öncüleri" isimlerini taşıyor. Özellikle "Devrimin Fedaileri" kitabımı okumanızı isterim. İçinde Yörük Ali Efe, Demirci Mehmet Efe, Hacı Süleyman Efedi, Cafer Efe, Ayşe Efe gibi önemli şahsiyetlerin tanıtımı var. Ayrıca "Devrimin Öncüleri"nde Mahmut Esat Bozkurt ve Dr. Reşit Galip var. Onlara bir anlamda borcumuzu ödemek istedim. Türk tarihinde derin iz bırakan bu kahramanları sizlerin de okumanızı isterim. Bu vesileyle selam ve saygılarımı iletirim. İşte Sevgili Beste kardeşimin yazısı:

ercan-dolapci---sabiha-gokcen-kitap-2.jpg

"Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının önderliğinde Kurtuluş Savaşı'nda alınan zaferle bağımsızlık ve egemenliğini kazanan Türk milleti, arka arkaya gerçekleştirdiği devrimlerle yeni bir toplum yarattı. Bu toplum, ortaçağa ait kurum ve sosyal düzenlemelerden arınmayı hedefledi. Eşit, çağdaş ve egemenliğine sahip Cumhuriyet yurttaşı millî bilinç ve kültürüne sarılarak Türk mucizesini gerçekleştirdi.

 

Atatürk'ün Türk Gençliği'ne inancı derindi. Onlar, Türk milletinin sadece kendisi için değil, tüm insanlık için istediği yüksek değerlerin, barışın ve aydınlığın temsilcileriydi. Türk Gençliğine Hitabesine "gençliğin birinci görevinin, Türk istiklâlini ve Türk Cumhuriyetini, sonsuza kadar korumak ve savunmak olduğu" tespitiyle başlayan Atatürk, manevi çocukları Afet, Rukiye, Sabiha, Ülkü ve Abdurrahim'i de, himayesine aldığı Sığırtmaç Mustafa'yı da hep bu tutku ile yetiştirdi.

 

Vatanı yedi düvele karşı savaşırken öne atılmaktan kuşku duymayan Türk genci, savaş sonrası bilim, vicdan ve aklın savaşlarını da kazanmak üzere işe koyuldu. Sırtını kemiren bitli gömleğinden sıyrılan Anadolu'nun kız ve erkekleri, hep birlikte, kendi elleri, alın teri ve yüreğiyle Anadolu insanını yarım asır aydınlatacak Köy Enstitüleri'ni inşa etti.

ercan-dolapci---sabiha-gokcen-kitap-3.jpg

 

"Okumak istiyorum Paşam"

 

İşte, "Okumak istiyorum Paşam!" ile başlayan, Atatürk'ün manevi kızlarından Sabiha Gökçen'in hikayesi de esas itibarıyla biyografik bir çalışma olsa da, yazarın tanıtmaktan kaçınmadığı kişilik ve detaylarla döneme ve Atatürk'e dair bir çok olaya tanıklık ettiğiniz bir tarih kitabı. Sabiha Gökçen çağdaş, eşit ve çalışkan Türk gencinin öncülerinden biriydi. Enstitüde okumamıştı ama aklında, dilinde hep vatanına ve milletine hayırlı bir evlat olmak vardı. Atatürk, anasız babasız kalmış Sabiha'ya o fırsatı verecekti. 'Gökçen' soyadını Sabiha'ya verdiği akşam, genç kız henüz havacılığa başlamamıştı, kimse de Atatürk'ün niçin bu soyadını seçtiğini anlamamıştı. Cevabı Gazi'nin o hiç tamamlamadığı cümlede mi saklıydı?

Atatürk, Türk kızlarının sadece iyi birer eş ve anne değil, aynı zamanda çok iyi birer asker olduklarını, olmaya devam etmeleri gerektiğini söylediğinde, Kurtuluş Savaşı üzerinden çok geçmemişti. İşte Ercan Dolapçı'ya ait "Göklerin Kızı Sabiha Gökçen" bu gerçeği Türk genç kızlarına her zaman hatırlatacak kıymetli bir çalışma. Başarı ve cesaretin, çalışkanlık ve azmin her satırında titizlikle işlendiği kitap, Sabiha Gökçen'e ait en kapsamlı biyografik çalışma olma niteliğini taşıyor.

 

 

Rusya'da havacılık eğitimi

 

Sabiha'nın Sovyet Rusya'da aldığı havacılık eğitimi boyunca tecrübelerinden yararlanılarak Türk-Rus dostluğuna dair mükemmel örneklerin verildiği kitapta, Cumhuriyet'in ilk yıllarında iki ulus arasındaki dayanışmayı kolaylıkla kavrayabiliyorsunuz. Sabiha Gökçen, havacılık eğitimi almak üzere Rusya’ya gönderilen Türk öğrenci grubundaki tek kadındır. Büyük bir azim ve istekle derslerine çalışan Sabiha’nın başarısı göz doldurmakla kalmıyor, Rus basınına da yansıyordu. Rus öğretmenleri Türk kızının çalışkanlığından bahsediyor ve Sabiha’yı, Rus genç kızlarına örnek olarak gösteriyorlardı. İşte her anının azimle örüldüğü bu zor eğitim sırasında, dönemin en gelişmiş planörü G-9'u başarıyla uçurduktan sonra, Rus eğitmeninden aldığı ilk ve son disiplin cezası Sabiha’ya büyük bir ders oldu.

ercan-dolapci---sabiha-gokcen-kitap-4.jpg

Guinness rekorlar kitabı

 

Havacılık eğitimini tamamladıktan sonra Sabiha Gökçen'i bekleyen önemli bir görev daha vardır. Şimdiye kadar ki başarıları, bundan sonraki asli görevinin kaldırım taşlarıydı. Onun çalışkanlığı ve azmi ile bunu da başarmak mümkündü. Atatürk, zamanın geldiğini söylediğinde Sabiha korkmadı, çekinmedi. Askeri pilot olacak ve gerektiğinde Türk milletinin bağımsızlığını korumak ve savunmak için çarpışacaktı. Böylelikle Sabiha Gökçen dünyanın ilk kadın savaş pilotu oldu. Batı'nın bilim ve sanatta gelişmiş ülkelerinin kadınları henüz eşitlik hakları için mücadele ederken, Sabiha, uygarlık savaşı semâsında erkeklerle omuz omuza çarpışıyordu. Cumhuriyet, kadın ve erkeğin eşitliği konusunda samimiydi.

 

Dersim İsyanı

 

Dersim isyanı ve Cumhuriyet'in isyana karşı aldığı tedbirler kitabın en kapsamlı işlenen bölümü olma özelliğini taşıyor. İsyanı en başından sonuna ele alan Dolapçı, sadece Türk arşivlerinde değil, İngiliz ve Sovyet arşivlerinde yapılmış önemli araştırmalara ait belgelerle de isyanın dış bağlantılarını ortaya koyuyor. İsyanın başındaki isim Seyit Rıza'nın yanı sıra bir çok aşiret ve isme dair detayı da yine bu bölümde öğrenmek mümkün.

Sabiha Gökçen ise Dersim'e gitmek istediğinde Atatürk dahil önce herkes karşı çıktı. Bu ciddi bir harekâttı. Ancak Sabiha "sıradan bir ölümdense, şehit olarak ölmeyi tercih ediyordu." Atatürk kendi silahını verirken "herhangi bir zamanda şeref ve haysiyetine dokunacak bir olayla, bir durumla karşılaştığında hiç tereddüt etmeden bu silahı karşındakine karşı ya da kendi beynine boşaltmaktan asla çekinme!" dedi. Sabiha tabancayı aldı, önce Gazi'nin elini sonra demir tabancayı öptü. Ertesi gün Sabiha ve genç havacıları uğurlayan Atatürk, onlara "kadın erkek birlikte savaştıklarını asla unutmamalarını" söyledi ve Makbule Hanım ile birlikte uçaklar gözden kaybolana dek alanda kaldı, izledi.

 

Hatay meselesi

 

Türkiye, Hatay'dan vazgeçmeyeceğini ısrarla belirttiği halde Fransızlar, Hatay'ı Suriye'ye bağlamanın yollarını aramaktaydı. Asker üniforması ile katıldığı bir davette Sabiha Gökçen, Fransız Büyükelçisi ve Mustafa Kemal’in önünde silahını belinden çıkardı ve Türk Gençliği’nin sabrı kalmadığını haykırdı. Sözleri şöyleydi; "Hatay bizim canımız, feda olsun kanımız" ve ardından şarjörü havaya boşalttı. Gözaltına alınan Sabiha mahkemede, millî duygularına engel olamadığı için bu eylemi gerçekleştirdiğini söyledi. O sırada mahkeme kapısı açıldı ve iki ayrı tanınmış genç kadın daha mahkemeye sanık olarak getirildi. Polisler Sabiha’yı gözaltına aldıktan sonra onlar da aynı eylemi gerçekleştirmişti ve hakim önüne çıkarılmak üzere mahkemeye getirilmişlerdi. Mahkeme üç genç kadına ısrarla azmettiricileri olup olmadığını sordu. Var mıydı?

 

Tarihten çarpıcı örnekler

 

Tarihsel olay ve olguları çocukluğundan vefatına Sabiha Gökçen'in hayatı etrafında ören Ercan Dolapçı, sadece Gökçen'in önemli kişiliğini anlatmakla kalmıyor. Kitapta tanışacağınız daha çok önemli Cumhuriyet kadınları var. Mesela ilk kadın muhtar Gül Esin Hanım, örnek vekil Satı (Hatı) Kadın ve Cumhuriyet'in ilk 18 kadın milletvekili. Atatürk'ün Türk kadınına dair yaptığı konuşmaların en çarpıcı örneklerine de yer veren çalışma bugün bizlere büyük bir ilham kaynağı. Kitapta Atatürk'ün tarihsel bilinç ve Kurtuluş Savaşı tecrübesinden derlediği Türk kadını portresi ile, dün Satı Hanım'dan bugün dünya şampiyonu olan Türk milli kadın voleybolcularımıza kadar vücut bulan kuvvetli gerçek, feth edemeyeceğimiz göğün olmadığı gerçeğidir.

 

Sabiha Gökçen'in hayatı boyunca aynı millî duygularla Türk Ordusu ve Türk milleti için görev almaya ve Türkiye Cumhuriyeti'ni temsil etmeye devam ettiğini yine Ercan Dolapçı'dan öğreniyoruz. Bir gün sinema filmine de kolaylıkla dönüşebilecek bir senaryo niteliğindeki "Göklerin Kızı Sabiha Gökçen" biyografisi ile Ercan Dolapçı, Türk sinemasına da görev çıkarmış oldu. Filmin sloganı da hazır. Popüler kültürün uzun yıllardır unutturmaya çalıştığı Türk kadınına ait önemli bir değer; Türk kadını kahraman beklemez.

 

Kitabın Künyesi:

Göklerin Kızı Sabiha Gökçen

Ercan Dolapçı

Kategori Yayıncılık

224 s.

 

Aydınpost ANDROID'de TIKLA İNDİR!   Aydınpost APPSTORE'da TIKLA