“Efeler Belediyesi olarak koronavirüs tedbirleri kapsamında Fatih, Ata ve Efekent pazaryerlerinin faaliyetleri ikinci bir bildirime kadar durdurulmuştur,” haberini ilk okuduğumda haberin doğruluğunda tereddüt ettim.

Nedenlerine gelince:

BİR: Efeler Belediyesi Sağlık İşleri Müdürü Dr. Eralp Atay’dı. Kapalı pazaryerlerinin faaliyetinin geçici bir süreliğine de olsa salgın nedeniyle sonlandırılmasında sağlam gerekçeler olmalıydı.

İKİ: Oysa her ne kadar adı geçen bu pazaryerlerinin başında “kapalı” sözcüğü bulunsa da çevreleri havalanmalarına elverişli olacak şekilde açıktır, kapalı kısmı ise sadece üstleridir.

ÜÇ: Her üçünün de en başta gelen özelliği 12.07.2012 tarih ve 28351 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan Pazaryerleri Hakkındaki Yönetmeliğe uygun pazaryerleri olmalarıdır.

Kaldı ki, yönetmelik BŞB kapsamında olan belediyelere sorumluluk alanlarında yer alan bütün pazaryerlerini 01.01.2017 tarihine kadar yönetmeliğe uygun hale getirmeyi mecbur etmiştir.

DÖRT: Üçünün de çevresi aynı zamanda dört tarafının yol ve araç park yeri olarak açık olmasıyla oluşacak hava sirkülâsyonu sonucu virüsün yayılma olasılığı mahalle arasında kurulan bir Salı bir Kurtuluş, bir Kemer ve Meşrutiyet pazarlarıyla karşılaştırıldığında daha azdır.

BEŞ: Yine bu pazaryerleri mahalle arasında kurulanlara göre gerek pazarın kurulma öncesinde gerek sonrasında dezenfekteye ve pazarcı esnafını hastalıktan koruma amaçlı pandemi kurallarına uygun hale getirmeye daha elverişlidir.

Bir diğer konu da pazar kurulan yerlerdeki mahalle sakinlerinin de sokak aralarında kurulan pazarlara karşı olmasıdır.

Bu kanıya Aydınpost olarak 2015’de yaptığımız Zafer ve Kurtuluş Mahalleleri sakinleriyle olan sohbetimizde vatandaşların dile getirdiği şikâyetlerden varıyoruz.

ALTI: Sonuç olarak virüsle mücadele kapsamında ilk yapılması gereken Fatih, Ata ve Efekent Kapalı pazaryerlerini kapatmak yerine salgına karşı tedbir olmak üzere diğerlerini buralarda toplamak olmalıydı

Çünkü kapalı pazaryerlerine göre hijyen koşulları elverişsiz ayrıca uygun hale getirilmesi bir hayli zor mahalle pazarlarında havasızlığın neden olacağı tehlike mahalle sakinleri için de geçerlidir.

O nedenle en azından tehlike geçene kadar Salı, Çarşamba, Cumartesi ve Pazar günleri kurulan pazarların tedbir amacıyla iptal edilerek geçici bir süre de olsa kapalı pazaryerlerinde kurulması sağlanabilirdi.

Dahası ilerisi için de salgın bir fırsata dönüştürülerek bu yanlış uygulama sonlandırılır böylece pazaryerleri yönetmelikte şart koşulan standarda uygun hale getirilebilirdi.

Efeler Belediyesi Sağlık İşleri Müdürü Eralp Atay da Fatih, Ata ve Efekent Kapalı Pazaryerlerinin faaliyetine son verilmesini virüs salgınına karşı halkın sağlığını korumayı amaçlayan bir karar olduğunu tekrarladı.

Bir de söylediği Kurtuluş, Menderes Mahalleleri pazaryerleri projesinin bitme aşamasında olduğuydu.

Salı Pazarı konusuna ise girmek istemedi ve “bu gibi konuları Başkan Fatih Atay’a sorabilirsiniz” demekle yetindi.

Halk sağlığı açısından tatminkâr yanıt alamayınca konuyu pandemi programı çerçevesinde alınan bir karar olabilir mi, diye Sağlık Müdürü Dr. Osman Açıkgöz’e sordum.

O verdiği cevapta “bizim böyle bir kararımız söz konusu değil, bu tür kararlar belediyelerin kendi takdirleridir,” dedi.

Bazı doktorlara göre de kapalı pazaryerlerinin alınacak tedbirlerle salgına karşı daha güvenli yerler haline getirilebileceği o nedenle kapalı tutulması yaşanan konjonktürle bağdaşır bir icraat değildir.

O zaman da geriye tek ihtimal kalıyor, seçim kaybettirme endişesi, diğer bir deyişle halk yardakçılığı yani popülizm…

Ancak bu korku Aydın’da günümüz siyasetçilerine ait olmayıp bir geçmişi vardır.

2000’li yılların Aydın Belediye Başkanı Hüseyin Aksu bir ara bütün semt pazarlarını kapatarak Efekent’i Aydın merkezde tek pazar haline getirdiğini o günleri yaşayanlar hatırlayacaktır.

Ancak sonrasında yapılan 2004 yerel seçimlerinde dönemin AK Parti adayı İlhami Ortekin pazaryerleri üzerinden ürettiği popülist siyasetle seçimi alınca tekrar eskiye dönüş oldu.

O nedenle Hüseyin Aksu’ya seçim kaybettiren sağlıksız koşullarda, mahalle aralarında, dar sokaklarda kurulmaya devam edilen ve Efeler’e bir kasaba görüntüsü veren mahalle pazarlarına o günden bu güne dokunmak bir başkan için tabu haline geldi.

Fatih Atay da Hüseyin Aksu’nun durumuna düşmekten korkmuş olmalı.

Sonuç olarak kapalı pazaryerlerinin kapatılması sıraladığımız nedenlerden dolayı salgını önlemede faydası olmayacak bir tedbir gibi görünüyor.

Açık pazaryerlerine yönelik içinden geçtiğimiz hassas dönemi geçirmek için başka amaç gütmeden halkın sağlığını korumaya yönelik daha sıkı tedbirler alınmalıdır.

Bu süreci en az zararla atlatmak herkesin olduğu kadar belediyelerin de en büyük sınavı olduğu unutulmamalıdır.

İyi bilinmeli ki, böylesine nazik bir devirde oy hesabı yapan kaybeder.