Asıl bedeli ödeyen stadın bir kenarına kurulan portatif havuzda yüzme öğrenmeye çalışan Aydın’ın bu spora hevesli, belki fırsat verilse içlerinden şampiyonlar çıkacak çocuklarıdır.

Hasat zamanı başlayalıdan beri CHP’li BŞB başkanı ve adayı Özlem Çerçioğlu ile Cumhur İttifakı’ndan rakibi Mustafa Savaş günlerini her biri farklı ilçelerde çarşı, pazar gezmekle geçiriyorlar.

Mesailerini Özlem Çerçioğlu AY-BA kanalıyla yapılan yaşlılara destekten,  Mustafa Savaş da hükümetin icraatlarından doğan minneti toplamak için harcıyor, olmalılar.

Yoksa her ikisisin de partileri tarafından aday gösterilmelerinde öncelik tanınmışlıkları olduğu varsayıldığında ikilinin tanıtım amacıyla zamanlarını pazarlarda harcamaları çelişki olur.

Nitekim her ne kadar halkın hoşa gitmeyecek bazı sorularına muhatap olma tehlikesi taşısa da yine de pazaryerleri, o düşüncede olanların provokatör damgası yemekten çekineceklerinden, en güvenli yerlerdir.

Buna rağmen arzu edilmedik terslikler olursa o da çuval darası sayılır ve harmanda yumruk aranmaz denilerek, üzerinde durulmaya değer bulunmaz.

Bu arada pazaryerlerini dolaşmakta olan adaylar fırsat bulduklarında bazı projelerini de açıklıyorlar.

En son Mustafa Savaş geçtiğimiz cumartesi (17 Şubat) Atatürk Parkı, Adnan Menderes Stadyumu ve Kapalı Spor Salonu projelerini açıkladı.

Söylediğine göre Adnan Menderes Stadyumu’nun bulunduğu alana Atatürk Spor Kompleksi yapılacak.

Projede Atatürk Parkı ve hemen yanında iki adet halı saha, basketbol sahası, soyunma odaları, Spor Kulüplerine tahsisli ofisler yapılacak, parkın altında da oto park yer alıyor.

Mevcut iki yan saha da varlığını koruyor. Oto Gar’ın bulunduğu alanın Doğu’suna 15 bin izleyici kapasiteli yeni bir Adnan Menderes Stadı yapılacak ve kompleksin temeli seçimi izleyen ilk üç ayda atılacak.

Sözlerinin devamında da Mustafa Savaş yeni stadın yanına bir de 3 bin 500 kişilik bir kapalı spor salonunun inşa edileceğini söyledi.

Verilen bu sözler gerçekleşir mi, mesela Mustafa Savaş kazanamazsa rafa mı kalkar bilinmez ama bilinen bir şey varsa o da bu alanın Efeler halkının sosyal yaşamına tahsisi hayati önemdedir.

İlerleyen süreçte alanın bitişiğindeki AVM de kent dışına taşınırsa işte o zaman Nevzat Biçer Parkı’nın da Atatürk Parkı ve yan alanlarıyla birleşmesi şüphesiz Efeler halkına nefes aldıracaktır.

Buraya kadar sözü verilen konularda her şey mükemmel…

Ancak aynı olumlu görüşler yeni Adnan Menderes Stadı için pek söylenemez.

Çünkü 15 bin izleyici kapasiteli bir stat örnek Çine için bile oldukça yetersizdir. Kaldı ki, büyükşehrin başkenti Efeler yoğunluk olarak Çine’nin 6 kat büyüklüğünde, 300 bin nüfusa sahiptir.

Yıkılan eski stada Aydınspor 1923 takımının 2009-2010 sezonu sonunda Çiğlispor ile oynadığı üçüncü lige terfi maçında 15 bin seyirci aldığı için federasyon yönetime para cezası vermişti.

Mustafa Savaş’ın sporla ilgisini bilmem ama Aydınspor’un önce Birinci Lig’e ardından da Süper Lig’e çıkacağını söylüyor.

İyi de her Aydınlının can ı gönülden arzuladığı Aydınspor’un bu başarısı kolay değil ama biz gerçekleştiğini varsayalım, üç büyükler Fenerbahçe, Galatasaray veya Beşiktaş maçlarına kendi futbol meraklılarımızı aldıramayacağımız bir stada çevre illerden akın edecek insanları nasıl sığdıracağız?

Her şeyden önemlisi Futbol Federasyonu Süper Lig Takımı Aydınspor’a bu denli küçük bir statta maç oynama izni verir mi?

O nedenle yenisi kolay, kolay yapılmayacağı bilinmeli ve ilerisi düşünerek Büyükşehir Aydın’a yakışır en az 50 bin koltuk kapasiteli, UEFA standartlarında yeni bir stat projesi hayata geçirilmelidir.

İktidarıyla muhalefetiyle siyasetçiler bir araya gelerek vekilliklerinin ve halktan aldıkları oyun gereğini yapmalılar ve yeterli kapasitede, yeni bir stat yapımının Ankara’da mücadelesini vermelidirler.

Seçim zamanı gelince öyle oy devşirmek için meydanlarda görünmekle görev yapılmış sayılmıyor.

15 bin kişilik stadın yapımına rıza gösterilirse bilinmeli ki, bir daha yenisini yapmak mümkün olmayabilir, meğer ola ki, Aydın’dan zor ama sözü geçerli bir bakan çıksın.

İktidar, muhalefet milletvekillerinin ve Büyükşehir Belediye Başkanı’nın kendilerini düşünmekten ayıracak vakit bulamadıkları için Aydın’ın bu gün bir kasabadan farkı olmayan hali siyasetçilerin ihmallerin bir sonucudur.

Çünkü siyasetçi aynı zamanda temsil ettiği yeri dönüştüren lider ve halka yol gösteren önder demektir. Burada asıl mesele karşılıklı kapasite ve vizyondur.

Nasılsanız öyle de yönetilirsiniz.

Mustafa Savaş’ın Adnan Menderes Spor Kompleksi’nin yapılacağını söylediği yer İlhami Ortekin’in hazırladığı ilk projede Oto Terminal’e ekli, içinde otel, akaryakıt istasyonu da bulunan TIR park alanı olarak planlanmıştı ve kent merkezine ulaşımı raylı sistemle olacaktı.

Ancak İlhami Ortekin’e temelini atmak nasip olmamıştı.

Yerine seçilen Özlem Çerçioğlu ise Oto Gar projesini TIR park alanını dışarıda bırakarak gerçekleştirmişti ve o tarihten bu yana da adından söz edilmemişti.

Ta ki, Mustafa Savaş 17 Şubat Cumartesi günü saat 11’00’de stat ve kapalı spor salonu projesini açıklayana kadar…

Aynı gün ve tarihte saat 16’00’da aynı alana Özlem Çerçioğlu bu güne kadar rafta tutulan TIR Parkı inşa edileceğini açıkladı.

Peki, bu açıklama ne anlama geliyor?

Seçimi Mustafa Savaş kazanırsa eksik haliyle de olsa Adnan Menderes Stadı ve Kapalı Spor Salonu yapımında- TIR garajı yapımı dışında- bir sorun çıkmayacak demektir.

Özlem Çerçioğlu’nun kazanması halinde ise hem stadın hem de kapalı spor salonu yapımının devlet tarafından üstlenilmediği takdirde rafa kaldırılacak olmasıdır, belki de ilerleyen süreçte siyasi çekişmelere kurban edilerek stat yapımının gündemden düşmesidir.

O kadarı da fazla demeyin… Aydın bunun örnekleriyle doludur.

Örnek: Bakanlığın 2010 yılında Efeler’e yapımını planladığı Yarı Olimpik Yüzme Havuzu’nun akıbetini hatırlayın…

Gençlik Spor İl Müdürlüğü adı geçen havuzu Pınarbaşı’na eski havuzların yerine yapmak isteyince dönemin Aydın Belediyesi bu alanla ilgili Koruma Amaçlı İmar Planı, Koruma Kurulu’ndan onay almadığı için izin vermemişti.

Konu Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü ile Özlem Çerçioğlu arasında ikili ilişkilerle çözülebilirdi.

Aksi takdirde Tepecik ya da Çeştepe Belediyeleri ile ilişki kurulur, havuzun Aydın’da kalması sağlanabilirdi.

Ama Aydın’ın böyle bir uğursuzluğu var.

Müdürlerin sorun çözmede yol, yöntem bilmemeleri yanında kendilerini devletin değil iktidar partisinin bir neferi gibi görmeleri ve muhalefetin yönettiği belediyelerle ilişki kurmaktan korkmalarıdır.

Onlar tenezzül etmez havasında olunca bu tavır karşısında belediye başkanları da onları umursamıyor ve sonuçta devletle bazı belediyeler arasında sağlıklı ilişki kurulamıyor.

Bu korkaklığın, iş bilmezliğin ceremesini tabi ki, gurur ve kibrinden ödün vermeyen siyasetçiler ve beceriksiz bürokratlar ödeyecek değil ya…

Asıl bedeli stadın bir kenarına kurulan portatif havuzda yüzme öğrenmeye çalışan Aydın’ın bu spora hevesli belki fırsat verilse içlerinden şampiyonlar çıkacak çocukları ödüyor.

Daha doğrusu ödettiriliyor…

Sonuçta yaşananlara bakıldığında Yarı Olimpik Yüzme Havuzu’nda yaşanan talihsizlik seçim sonuçlarına göre Adnan Menderes Stadı ve Kapalı Spor Salonunun başına da gelebilir.

Çünkü tatavacılıkla vakit geçirmek, Aydın insanına hizmeti ikinci plana atmak, üstüne üstlük bir de seçim kazanmak bizdeki siyasetçilerin en maharetli olduğu işlerdendir.

Dedik ya… Nasılsanız öyle yönetilirsiniz.