Ak Parti seçimde aldığı yaraları sarmak istiyorsa, fabrika ayarlarına dönmek niyetindeyse neler yapmalı?
31 Mart yerel seçim sonuçları sonrasında
Ortaya çıkan tabloya bakılırsa
AK Parti büyük yara aldı.
Halktan kopuk yaşamanın sonuçları
Sandıkta yüzlerine patladı.
AK Parti içerisinde konfor alanını terk etmeyenler grubu
İşleri bu hale getirdi desek yanlış söylemiş olmayız.
Çünkü bu isimler,
Çok bilmiştir,
Kurumları maaşa bağlamışlardır,
Millete tepeden bakmayı severler,
Tek dertleri fotoğraf çekilmektir,
Reis’çilik adı altında cebini doldurmak için uğraşırlar.
Şayet,
AK Parti değişmek istiyorsa,
Fabrika ayarlarına dönmek niyetindeyse,
Atatürk’le uğraşmayı bırakmalı, dil uzatanları da uyarmalı,
Başarısız olan tüm il – ilçe teşkilatlarını görevden almalı,
Partiyi avukat ve müteahhitlerin hegomanyasından kurtarmalı,
Başarısız olan isimleri ödüllendirir gibi sahiplenmekten vazgeçmeli,
Akçeli işler için siyaset yapanları bırak yönetime almayı kapıdan içeri sokmamalı,
Türkiye genelinde sorunlar var,
Biz de bundan etkilendik deyip topu taca atmayı bırakmalı,
AK Parti’nin ve MHP’nin kazandığı yerlerde
Emekli yok mu?
Hayat pahalılığı yok mu oralarda?
Kazananlar nasıl kazanıyor iyi araştırmalı.
Emekliyi dikkate almalı,
Ekonomiyi toparlamalı,
Sokağın nabzını iyi yakalayan isimlerden yönetimler oluşturmalı,
Hatalarını kabullenip özeleştiri yapabilmeli,
Biz devletiz siz kim oluyorsunuz anlayışından vazgeçmeli,
Kendisine zarar veren marjinal yapılarla da mesafesini ayarlamalı,
3600 ek gösterge sözü tutulmalı,
Dar kadroculardan uzaklaşıp yeni aktörlerin önünü açmalı,
Cumhur ittifakının diğer ortaklarıyla uyumlu çalıştığını net ortaya koyabilmeli,
İnatlaşmayı bırakmalı,
Parti içi demokrasiyi çalıştırmalı,
Koordinatör vekil sistemini kaldırmalı,
3-4 maaş alanların maaşlarını kesmeli,
Vatandaşa örnek ve halkın sevdiği kişilerle siyaset üretmeli,
Şucu bucu diye ayrıştırıcı dilden uzaklaşmalı,
Parayı verenin listeye girdiği, toplumda karşılığı olanın dışlandığı görüntüyü söküp atmalı,
Falancanın adamı mı yerine dava adamı mı diye bakmalı,
Kamu kurumları iktidarın arka bahçesi gibi görülmemeli,
Başarısızlık halinde görevden alınma ya da istifa müessesi çalıştırılmalı,
Kendine hayrı olmayanların partiye de memlekete de faydası olmayacağını fark etmeli,
İstişare kanallarını daima açık tutmalı…
Diyelim ki bunlar olmadı
O zaman n’olur?
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın tabiriyle
AK Parti ya toparlanır ya da buz gibi erir gider!
AYDIN’DA TELEFERİK MUHABBETİ KAPANIR ARTIK…
Antalya’daki teleferik kazası sonrasında
Duyduk ki,
İzmir’deki teleferiğe ilgi yüzde 90 oranında azalmış.
Aydın’daki teleferik niye çalışmıyor eleştirilerini de bir müddet işitmeyiz artık.
BORÇLARI KİMLER AFİŞE EDECEK BAKALIM
2019 yerel seçimlerinde
Kazanan bazı isimler hemen önceki dönem borcunun
Belediye binasının önüne asmıştı.
Bu dönem Aydın’da henüz daha kimseden pankart gelmedi.
Bakalım ilk kim, önceki dönem borçlarını afişe edecek?
Belediye borcu demişken
2019’da CHP’den Efeler’e başkan seçilen
Fatih Atay, vadesi geçmiş 458 milyon lira borç bırakmış yeni başkana.
Vadesi gelmeyenlerle beraber ise rakam 650 milyonu geçer diye konuşuluyor.
Muhalefetten ya da kendi partisinden bir tane baba yiğit çıkıp da
“Ey Fatih Atay 32 milyon borçla aldığın belediyede hangi hizmeti ürettin de bu kadar borç yaptın?”
Diye soramıyor.
Pes doğrusu…
*
Herkese iyi haftalar…
