Gayet basit bir kural vardır.

Yanlışı kim yaparsa yapsın yanlıştır.

Yanlışı yapanın kimliği, siyasi görüşü ,mevkiine bakılmaz.

Yanlışı yapan bir kurumdan çıkabilir,

Bir vakıftan çıkabilir,

Bir partiden çıkabilir,

Yanlışı yapan cezalandırılır, kınanır,

Olay tüm kurumsal yapı ile özdeşleştirilemez.

Maalesef; sırf bizim ülkemize mahsus bu basit kabullerin hiçbiri geçerli değildir.

Hatayı yapan kendini; Kemalist, solcu, ilerici. Diye tanımlayanlardan değilse,

Vur abalıya,

Olayın tekilliğine bakılmadan,

Vur abalıya,

O kişinin, vakfı, siyasi partisi,

Tüm aidiyeti,

Darmadağın edilir.

Ensar vakfında olduğu gibi,

Sahte şeyhte olduğu gibi.

Bırakın Ensar vakfını,

Bırakın bu sahte şeyhin etrafındakileri,

Saldırılar İslam dinine ve mensuplarına kadar uzandı.

Bir haftadır;

CHP, Maltepe, Avcılar, Ümraniye, Sultan Gazi'de cinsel istismar olayları konuşuluyor,

-CHP Yönetimi sessiz,

-CHP destekçisi medya suskun,

-Sözde kadın örgütleri sağır,

Çünkü olay; kendi mahallelerinde,

Çünkü failler kendilerinden,

Sosyal medyada bile her şey için yalan yanlış paylaşım yapan,

Tanıdıklarımız tam kulağının üstüne yatmış.

Senin tecavüzcün kötü,

Benimki iyi,

Senin tacizcin gebersin,

Benimkine dokunma,

Bu çok çirkin, iğrenç bir anlayış.