İstanbul’un tarihi noktalarından biri olan Saraçhane, son günlerde gençlerin seslerini duyurduğu bir direniş alanına dönüştü. Ellerinde Türk bayrakları, yüzlerinde maskelerle barikatların önünde toplanan gençler, yalnızca slogan atmakla kalmıyor; marşlar söylüyor, zıplayarak tepkilerini ortaya koyuyor. Ancak onları sokağa çeken sebepler ne? Bu gençler kim ve ne istiyor?

1Db25A30 0630 11F0 94D4 6F954F5Dcfa3.Jpg

Gençlerin Öncülüğünde Bir Hareket

19 Mart’taki gözaltılar, İstanbul’da kendiliğinden bir hareketliliği tetikledi. Üniversite öğrencilerinin başını çektiği eylemler, ilk olarak Beyazıt Meydanı’nda başladı. İstanbul Üniversitesi önünde toplanan gençler, polis barikatını aşarak sosyal medyanın gündemine oturdu. Olayların hızla büyümesiyle, Saraçhane eylemlerinin fitili ateşlendi.

Gençlerin çoğu Z kuşağı mensubu. Gezi Parkı eylemleri sırasında henüz çocuk olduklarını söyleyen pek çok kişi, o dönemin kendilerini derinden etkilediğini ifade ediyor. Ellerindeki dövizlerde "Çapulcuların çocukları büyüdü" yazıyor.

9Bf8F8A0 062F 11F0 94D4 6F954F5Dcfa3.Jpg

Siyasi Ayrışmaların Ötesinde Bir Öfke

Eylemlere katılan gençler, yalnızca iktidara değil, muhalefete karşı da mesafeli. CHP lideri Özgür Özel’in desteğini selamlayanlar olduğu gibi, partiyi pasif bulup eleştirenler de var. Mansur Yavaş ve Özel’in Saraçhane’de yaptığı konuşmalar sırasında bazı gençlerin yuhalaması, bu mesafenin en net göstergelerinden biri oldu.

İstanbul'da 5 büyüklüğünde deprem
İstanbul'da 5 büyüklüğünde deprem
İçeriği Görüntüle

“Saraçhane bize dar geliyor” diyen gençler, protestoların daha büyük meydanlara taşınması gerektiğini savunuyor. İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nün bulunduğu Vatan Caddesi’ne ya da Taksim’e yürümek istediklerini dile getiriyorlar.

Eylemciler arasında çok farklı görüşler var. Kimi Zafer Partisi’ni desteklediğini söylerken, kimi Türkiye Komünist Partisi’ne oy vereceğini belirtiyor. Ancak ortak noktaları, iktidara karşı duydukları öfke.

36659830 0630 11F0 9F16 1Ba6F1332073.Jpg

Ekonomik Belirsizlik ve Geleceksizlik Kaygısı

Sokakları dolduran gençlerin en büyük motivasyonlarından biri, ekonomik belirsizlik ve geleceğe dair duydukları endişeler. Üniversite öğrencileri, okudukları bölümlerin iş garantisi sunmadığını ve mezun olduktan sonra Türkiye’de kalmak istemediklerini söylüyorlar.

"Bu ülkede yaşanmaz" diyen bir grubun taşıdığı pankart, gençlerin ruh halini özetliyor. Türkiye’nin en iyi üniversitelerinden mezun olmalarına rağmen, arkadaşlarının yurt dışına kaçtığını belirten eylemciler, "Gitmeyenler, aslında gidemeyenler" diyor.

Bir dövizde, "Bu ülkede yaşanmaz yaa, ben kaçıp kendimi kurtaracağım abi dedikten sonra ben" yazıyor ve dövizi tutan kişiyi işaret eden bir ok bulunuyor.

Sokaklardan Gelen Çığlık: “Çözüm Sokakta, Sandıkta Değil”

Saraçhane’de yankılanan sloganlar, gençlerin politikaya bakışını gözler önüne seriyor. "Çözüm sokakta, sandıkta değil" diyen eylemciler, klasik seçim süreçlerinin beklentilerini karşılamadığı görüşünde.

Polisin zaman zaman biber gazıyla müdahale ettiği gösterilerde, gençler hızla toparlanarak tekrar bir araya geliyor. Yüzlerini kapatarak selfie çekenler, sosyal medyanın gücünü kullanarak seslerini duyurmaya çalışıyor.

"Siz korkmuyor musunuz?" sorusuna ise net bir yanıt veriyorlar:

"Zaten artık hiçbirimizin güvencesi yok. Bir şey yapmazsak yarın diplomalarımızı bile iptal ederler. Çekeceğimiz bir şey kalmadı."

Saraçhane’de başlayan bu hareketin nereye evrileceği bilinmiyor. Ancak bir gerçek var ki, bu gençler artık sadece izleyici değil; sokakların, meydanların ve değişimin bir parçası olmak istiyorlar.