'Vasiyet ettim. Beni bunlarla beraber gömecekler. Eğer milletten aldığımın bir habbesi yerine harcanmamış ve benim kursağımdan geçmişse, Allah bana hesabını sorsun diye'

23 Nisan Milli Eğemenlik ve Çocuk Bayramı'nı kutladık. Türkiye Cumhuriyeti'ni kuran TBMM, 1920'nin Kuvayı Milliye ruhuyla çalıştı. Bu ruhu uzun yıllar sürdürdü. İşte bunlardan birisi de Uşak Kuvayı Milliye'yi de kuran Kütahya Milletvekili İbrahim Kâzım Tahtakılıç'tı. Aslen Uşaklı olan Tahtakılıç, Meşrutiyet ve Cumhuriyet dönemlerinde Milletvekilliği yapmış ve 1937 yılında hayatını kaybetmiş Kuvvacı bir vekildi. Milli Mücadele yıllarında topladığı her kuruşun hesabını, -bırakın bu dünyada- öbür dünyada bile vermek için, en ince ayrıntısına kadar tutmuş hatta "mezarıma koyun" diye de vasiyet etmişti. Onun bu yönünü yazar Şevket Süreyya Aydemir şöyle anlatır:

ibrahim-tahtakilic-portre-1---ercan-dolapci.jpg

TARİHİ VASİYETİ

"Kuvayı Milliye saflarında değerli insanlar elbette çoktur. Meselâ bunlardan birini tanımış ve dinlemiştim. Hoca İbrahim Efendi (Tahtakılıç-Mebus).

İbrahim Efendi Uşaklıydı. Uşak'ın Bozkuş Köyü'ndendi. Sarıklı Hocaydı. Uyanık bir insandı. Alaşehir Kuvayı Milliye Kongresi'nin öncülerindendi. Her cephesiyle ağırbaşlı, kemalli, saygıdeğer bir insandı. Milli Mücadele sıralarında Uşak Kuvayı Milliyesi'nin de başıymış.

Arada, çoğu şuradan buradan toplanmış, her birinin sicilinde kanlı kayıtlar bulunan, cezaevlerinden çıkarılmış bazı insanları da, ister istemez idare etmek zorunda kalmıştı. Hem de ellerine birer silah verilip dağlara salarak.

Birgün, bir Dumlupınar ziyareti dönüşü, rahmetli Alaettin Tiritoğlu ile, İbrahim Efendi'nin Bozkuş Köyüne gittik. Hocayı ilk defa orada tanıdım. Ne yiğitçe konuşuyordu! Kuvayı Milliye devrinde köylerden aldığı her torba samanın, her ölçek bulgurun, buğdayın hesaplarını, santimine kadar birtakım sarı bakkal defterlerine yazmıştı. Bize de defterleri, sandığından, kutsal emanetler gibi çıkarıp gösterdi:

 

"Vasiyet ettim. Beni bunlarla beraber gömecekler. Eğer milletten aldığımın bir habbesi yerine harcanmamış ve benim kursağımdan geçmişse, Allah bana hesabını sorsun diye..."

 

ÇOCUKLARINA AHDI

Bunları söylerken kırış kırşı gözleri, içten gelen damlalarla ışıl ışıldı. Sonra, çocukları adına da bir andı vardı:

"Savaşlar bitince beni mebus seçtiler. Ankara'ya yolladılar. Fakat, çocuklarım adına bir ahdım var: Büyüsünler, adam olsunlar, son santime kadar hesabını çıkarıp, şu fakir milletten mebus maaşı diye aldığımız paraları devlet hazinesine geri versinler. Böylece bizim de bir hizmetimiz geçmişse, bari hak yoluna hizmet saysınlar." (Şevket Süreyya Aydemir, C.2, 28. Özel Baskı, Remzi Kitabevi, İstanbul, 2011, s.162-163.)

1927-secimleri-1---ercan-dolapci.jpg

İTTİHATÇI HOCA

İşte bir kuruşun bile hesabını vermenin titizliğinde olan İbrahim Kâzım Tahtakılıç (TBMM Tarihinde 'Dalkılıç' olarak geçiyor.), 1871 yılında Uşak'ın Bozkuş Köyü'nde doğdu. Babası Paşaoğulları'ndan Hüseyin Ağa, annesi ise Zeliha Hanım'dı. Halime Hanım ile evlenen İbrahim Bey beş çocuk sahibiydi. Çocuklarından Ahmet Tahtakılıç, 8., 12. ve 13. dönemler Kütahya ve İstanbul'dan Milletvekili ve Senatör olarak TBMM'de hizmet verdi. Oğul Tahtakılıç, Çalışma ve Milli Eğitim Bakanlıkları da yaptı. Babasının vasiyetini de yerine getirmiş oldu...

 

Hoca İbrahim Bey, eğitime köyünde özel bir hocadan ders alarak başladı. İlk eğitimden sonra Uşak'ta, 1891 yılında da İstanbul'a gönderilerek orada medrese eğitim aldı. Bir yıl burada kaldıktan sonra sağlık nedenleriyle köyüne geri döndü. 1896 yılında yeniden giderek üç yıl daha medrese eğitimi aldı. Burada Namık Kemal, Ziya Paşa ve Şinasi gibi şair ve fikir adamları ile tanışma fırsatı buldu. Onlardan etkilendi. Fikir dünyasına şekil verdi. İttihat ve Terakki Cemiyeti'ne girerek Saray ve saltanata karşı mücadele vermeye başladı. Daha sonra Uşak'a geldiğinde burada Cemiyetin temsilciliğini kurdu. 23 Temmuz 1908 II. Meşrutiyet Devrimi'nden sonra Kasım 1908'de Uşak Müftülüğü'ne seçildi.

 

BALKAN HARBİNE KATILDI

Çok iyi medrese eğitimi alan İbrahim Bey, Ekim 1910'da ise Kütahya Livası İlk Öğretmen Müfettişliği'ne atandı, bir yıl kadar çalıştıktan sonra istifa ederek bu görevinden ayrıldı. 1912'de ise kısa bir süreliğine Uşak Kaymakamlığı'nda vekâleten bulundu.

Hoca İbrahim Bey, 3. dönem Meclisi Mebusan seçimlerine katılarak Kütahya'dan mebus seçildi. O yıllarda Uşak, Kütahya'nın bir kazasıydı... İttihat ve Terakki'nin önemli bir merkezi olan Fatih merkezinin kâtibi mes'ullüğüne seçilen İbrahim Bey, Türk Ocağı'nda Türkçülük üzerine konferanslar verdi. 1920'de Niğde Mutasarrıflığına atandı ve 1921'de bu görevden ayrıldı.

31 Mart (13 Nisan) 1909 gerici ayaklanmada Uşak'ta oluşturulan kuvvetlerin başında bulundu ve devrime sahip çıktı. 7 Ekim 1912 günü çıkan Balkan Harbi sırasında bölgesinde topladığı 300 kişilik gönüllü kuvvetin başına geçerek Edirne'ye giderek harbe katıldı. Bu görevi 21 Temmuz 1913 günü Edirne'nin Bulgar ordusundan kurtarılmasından sonra sona erdi ve memleketine döndü.

 

KUVVACILARIN EN ÖNÜNDE

İbrahim Bey'in tarihe damga vuran önemli bir rolü de İstiklâl Harbi yıllarında oldu. 1919 yılında İzmir'in işgali üzerine bölgede kurulan Reddi İlhak Cemiyeti'nde, daha sonra Müdafayı Hukuk adını alan örgütte etkin hizmetler verdi. İbrahim Bey, Reddi İlhak Cemiyeti'ni Uşak'ta 30 Temmuz 1919'da kurdu. 1919 yılı Ağustos ayı sonlarına doğru ise Uşak’ta “Uşak Hücum Taburu”nu kurdu. Yüzbaşı İsmet Bey komutasında olan bu tabur, Salihli Cephesi'nde bulunduğu gibi, iç ayaklanmalar sırasında Anzavur isyanını bastırmak üzere gönderilen kuvvetlerin arasında da yeraldı. Ayrıca Büyük Millet Meclisi’nin açılışında Muhafız Alayı içerisinde görev yaptı. İbrahim Bey'in görevi bununla da bitmedi... Alaşehir’de 15-26 Ağustos 1919 tarihleri arasında düzenlenen tarihi kongreye, Uşak temsilcisi olarak katıldı ve Kongrenin ikinci başkanlığına getirildi. Yunan işgaline karşı oluşturulan Salihli ve Bozdoğan Cephelerini yürüttü. Bu çalışmaları Mustafa Kemal Paşa tarafından takdir edildi. (Besim Atalay, “Uşak’ta Milli Hareket”, Yakın Tarihimiz, II/20, 12 Temmuz 1962, s.207; ATAM dergisi, Sayı: 58.)

 

1927 YILINDA VEKİL OLDU

Büyük Zafer'den sonra birçok Kuvvacı gibi memleketine dönen İbrahim Kâzım Bey, Uşak'ta tütün tarımı ile uğraşmaya başladı. Atatürk onu onutmamıştı. Vekil olarak Meclise girmesini istedi. Bu isteği kırmadı ve III. Dönem seçimlerine katıldı. Yapılan seçimde 697 oy alarak Kütahya'dan Milletvekili seçildi. 2 Eylül 1927 günü mazbatasını alarak, 1 Kasım günü TBMM'ye katıldı. İbrahim Bey, Meclis Bayındırlık Komisyonu'nda hizmet verdi. IV. ve V. dönemlerde de Kütahya'dan milletvekili seçildi... 30 Eylül 1937 günü de hayatını kaybetti. Uşak'ın Bozkuş Köyü'nde aile mezarlığında toprağa verildi.(Kâzım Öztürk, Türk Parlamento Tarihi, 1927-1931 TBMM III. Dönem, TBMM Vakfı Yayınları, C.3, s.437-438.)

 

kilicdaroglu-tahtakilic--bozkus-koyu-usak-10-ekim-2015-1---ercan-dolapci.jpg

Aydınpost ANDROID'de TIKLA İNDİR!   Aydınpost APPSTORE'da TIKLA