İYİ Parti Aydın İl Başkanı Ahmet Ertürk basın açıklamasında şu ifadeleri kullandı;
"AKP Aydın İl Başkanı Sn Mehmet ERDEM’in talihsiz açıklamasını dinleyince, (malum teşbihte hata olmazmış) Hoca Nasreddinin hikayesi geldi aklıma!
Ölme Eşeğim Ölme, Bahar gelsin yoncalar bitsin….
Enflasyon gemi azıya almış, yıllarca alnının teriyle ekmeğini kazanmış emekliliğinde torun sevecek adamlar köşe başlarında mendil satar, kadınlar pazar bitiminde artık toplar olmuş,
Kasabın vaktiyle çöpe attığı kemik pakete girmiş çorbalık diye etiketlenmiş….
Başkan çıkıp diyor ki;
Cumhurbaşkanı 2025 i ‘’ Aile Yılı’’ ilan etmişti, ben de ‘’SABIR YILI’’ ilan ediyorum.
La havle vela kuvvete illa billahil aliyyil azim!
Olmuyor sayın başkan, olmuyor. Emeklisi, çalışanı, öğrencisi sabahtan akşama la havle çekse bile artık Mızrak çuvala sığmıyor.
Sizin ve tuzu kuru avanelerinizin yaşadığı şartlarla bu ülkenin halis vatandaşlarının yaşadığı şartlar eşit değil çünkü.
Kemerde sıkılacak delik kalmamışken,
Daha geçtiğimiz ay, hakim ve Savcılık sınavında 115'inci olan ancak sözlü mülakatta elenen hukukçu Mert Akdoğan’ın yaşamına son verdiği Türkiye Yüzyılında, Grup Başkanvekiliniz akıl almaz bir aymazlıkla tüm kamuoyu önünde hakim ve savcı atamalarında yeğenini Cumhurbaşkanına takdim ederken, açız diye haykıran, geçinemiyoruz diye ağlayan emeklinin ifadeye çağırıldığı bir ülkede, nalıncı keseri gibi sürekli kendinize yonttuğunuz bu devirde siz kimseden sabır isteyemezsiniz.
Sizler sırça köşklerinizin içinde kendinize saray sofraları kurarken bu halktan kırıntılarla yetinmelerini üstüne üstlük buna da şükür diyerek sabretmelerini isteyemezsiniz.
Ama ne anlatırsak anlatalım, malum ‘’ tok açın halinden anlamıyor’’
Kulaklarınızı tıkayıp vatandaşın feryadını duymazdan geliyorsunuz anladık orası aşikar, ancak anlamadığımız yastığınıza kafanızı koyduğunuzda vicdanınızın sesini nasıl susturuyorsunuz?
Bu aymaz, halden anlamaz açıklamalarınızdan sonra sizi önce Allah’a, sonra olmayan vicdanınıza ve sağduyunuza havale ediyoruz.
Şükrü Erbaşın vaktiyle dediği gibi;
“Canı cehenneme rahat uyuyanın
Kapısını örtenin perdesini çekenin
Yüreği yalnız kendiyle dolu olanın
Duvarları ancak çarpınca görenin
Canı cehenneme başkasının yangınıyla
Evini ısıtıp yemeğini pişirenin."