Çin’ de başladığı belirtilen ve önce Avrupa daha sonra da bütün dünyaya yayılan küresel bir salgınla baş başayız. Ben spor yazarıyım ancak, bu aralar spor adına yazacak önemli bir hususun olmadığını düşünüyorum… Bu arada süper ligle ilgili öngörümü belirtmek istiyorum. Ülkemizde süper ligin mayıs sonu veya haziran başında oynanacak, hızlı maçlarla tamamlanabileceğine inanıyorum. Yani; Maçlar hafta içi ve hafta sonunda oynanacak maçlarla bir ayda tamamlanabilir. Maçların seyircisiz oynanabileceğini düşünüyorum…

Bir futbol antrenörü olarak, şu önemli hususu da hemen belirtmek istiyorum. Uzun bir ara futbolcularda, sporcularda güç, kuvvet, elastikiyet vb. gibi birçok hususta önemli kayıplara sebep olur. Sadece evde ve de tek başına yapılan çalışmalarla maçlara hazır olmak mümkün değildir. Futbol antrenman biliminde kullandığımız önemli cümlelerden birisi şudur;

En iyi antrenman maçtır…

Maç antrenmanı da topluca yapılan bir egzersiz olduğu için, sonuçta toplu antrenmanların yapılamayacağı, nisan mayıs aylarında çok önemli güç, kuvvet kayıplarından söz edebiliriz. Kısaca futbolcuların önemli bir bölümü maçlara hazır olamayacaklardır. Maçlar oynanırsa, çok önemli sakatlıklara da sebep olabilir. Bu konuda uzun uzun cümleler yazmaya devam edebilirim. Yazımın başında maçların oynanabileceği ile ilgili bir öngörüde bulunsam da, sonuçta oynanmasa daha iyi olur diye düşünüyorum. Futbol konusunu, burada kapatmak istiyorum.

 Şu an, önemli olan sağlık olduğu için, gerisi teferruat diye düşünüyorum…

Bütün insanlık büyük bir sınavdan daha geçiyor. Sınavı çalışanlar, mücadele edenler, inananlar kazanırlar. Yüksek dağlara eller cepte tırmanamayız. Kaza kaza tırmanmamız lazım. Kriz zamanlarında sahada olmamız gerekir. İlgili görevlilerimiz, başta sağlık çalışanlarımız olmak üzere sahada canları pahasına çalışıyorlar. Mücadele sırasında şehit olan sağlık görevlilerimiz oldu, olacak. Yine özellikle güvenlik görevlilerimizde sahada görevlerini yapıyorlar. Bütün illerde veya ilçelerde vali ve kaymakamların koordinatörlüklerinde ‘’Vefa Sosyal Destek Grup’ları özellikle evden çıkamayan yaşlılarımızla ilgili çalışıyorlar. Bu gruplarda özellikle gönüllü milli eğitim çalışanları ve diğer kurumlardan memurlar görev yapıyor. Bu gibi kriz dönemlerinde en önemli görev, sosyal devleti temsil eden; Aile Çalışma ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüklerine düşer… Bu kurum görevini eksik yaparsa sahada daha çok belediyeleri görebiliriz… Belediyeler de bu konuda ödevlendirilmiş kurumlardır. Bu konuyla ilgili bütçeleri vardır.

Bu süreçte en uzakta durmamız gereken ruh hali kötümserlik. Negatif konuşan, atan tutan, oradan buradan duyduğu bilgileri, çevresine umarsızca anlatan, kötümser kişiler, bu dönemde topluma en çok zarar verenlerin başında sayılacaklardır. Lütfen; Bu salgın döneminde, bu tür umutsuzluk pompalayan yaratıkların, alt beyinlerinden çevreye salgıladıkları çöp poşetlerinin size, topluma zarar vermesine izin vermeyin, vermeyelim… Asıl bu negatif kişilerin, yazdıklarının, konuştuklarının zararlarından korunmak için maske takmalıyız. Sadece problemi konuşan, çözüm önermeyen insanlardan uzak durmakta yarar var… Bu kişiler de problemin parçasıdırlar. Bu sınav döneminde lütfen pozitif olalım…

Salgın döneminde çoğumuz, evimizde sağlık, hijyen kurallarına dikkat ederek günlerimizi geçirmeye çalışıyoruz. Evde öncelikle, aile toplantılarımızı yaparak, kısa, orta ve uzun vadeli planlamalarımızı yapmalıyız. Aile planımızda, ailedeki bütün fertler ödevlendirilmelidir. Herkes sorumluluk almalıdır. Sevdiğimiz filmler izlenebilir, okumak istediğimiz kitaplar bu dönemde okunabilir. Öğrenciler konu tekrarları yapıp, notlar alabilirler. Çocukların sevgi ve oyun ile büyüyüp geliştiklerini unutmayalım. Yazmak isteyen insanlar için çok uygun bir dönem. Lütfen evde kalarak kurallara uyalım.