Değerli dostlar bu hafta da sizleri domates hasadına götüreceğim. Elazığ’da merkeze bağlı Yolçatı köyünde sanayi tipi domatesin ilk hasadı yapıldı. Burada üretilen domatesler bir taraftan hasat edilirken diğer taraftan da ikiye bölünerek kurutmaya bırakıldı. Kurutulduktan sonra satışa hazır hale gelecek olan domateslerin her yıl ülke geneline ve dünyanın birçok yerine gönderildiği belirtildi. Hasat programına katılan il tarım ve orman müdürü Turhan Karahan işçiler ile sohbet edip onlarla birlikte çalıştı. Geçtiğimiz sezona göre domates üretiminde bu sene yüzde otuz artış olduğunu anlatan Karahan 13.000 dekar alan üzerinde üretimini gerçekleştirdikleri domateste 30.000 ton rekolte beklediklerini kaydetti.
Sebze üretiminde Elazığ’ın bölgeye hitap ettiğini belirten Karahan, emekçi kardeşlerimizle birlikte Elazığ’ın 2021 yılı sezonunun ilk sanayi tipi domatesinin hasadı gerçekleşti. Elazığ özellikle sebze üretiminde bölgenin ihtiyacını uzun yıllardır karşılayan bir il durumundadır. Yeri gelmişken neden bir salça fabrikası yok? Hem sofralık sebze üretiminde hem de sanayi tipi domateste yaklaşık 13.000 dekar alanda bir ekim gerçekleşti. Bunun yaklaşık 4.000 dekarı sanayi tipi domates geriye kalan kısmı da sofralık tipidir. Covid-19 salgınına rağmen üretimde dışa bağımlı olmadığımızı dile getiren Karahan iki yıldır sadece Türkiye’nin değil bütün dünyanın mücadele ettiği Covid-19 salgınında tarımsal üretiminde ne kadar önemli olduğu ve tarımsal üretimde kendi kendine yeter ülkelerin ne kadar avantajlı olduğu bütün dünya bir kez daha görülmüş oldu. Tarım müdürümüz diyorki, ‘’Bizler de Türkiye Cumhuriyeti devlet olarak Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatlarıyla bir metrekare dahi tarıma elverişli arazinin boş kalamayacağı şekilde üretimlerimiz devam ettirdik. İki yılını geride bıraktığımız bu pandemi sürecinde Türkiye’de gıdaya ulaşma ve gıda arzında vatandaşlarımız hiçbir şekilde sıkıntı yaşamadılar diye konuştu Karahan. Elazığ’da üretilen ve kurutulan domateslerin dünya sofralarında yer aldığını ifade eden Karahan özellikle Elazığ’da bu sebze hasat döneminde Diyarbakır, Mardin, Malatya ve civar illerden gelen emektar kardeşlerimiz burada çalışıyorlar. Bizler de Tarım ve Orman Teşkilatı olarak sürekli sahada onlarla birlikteyiz. Elazığ’ın kaliteli topraklarında güzel güneşinde, ikliminde yetişmiş olan bu ürünleri sadece Türkiye’nin iç piyasasında değil bu domatesleri kurutarak doğal hiçbir katkı maddesi kullanmadan dünyadaki birçok ülkede birçok insanın sofrasında sağlıklı bir şekilde tüketmeleri için ulaştırıyoruz şeklinde konuştu. Ayrıca öküzgözü üzüm, tulum peyniri, tandır ekmeği… Daha ne olsun? Bağbozumu, yaprak dökümü 1900 yıllara dayanır.

Sonuç: Elazığ’da başlayan kurutmalıklar kış sofralarının vazgeçilmezi haline geldi. Patlıcanlar, biberler tarlalardan toplanıp titizlikle ipe diziliyor, güneşe bırakılıyor. İşte tarladan sofralara kurutmalık bu şekilde geliyor.
Elazığ’ın Keban ilçesinde badem, ceviz bahçelerinde DAP desteği ile standartlar yükseliyor. Ayrıca zeytin ağacı, antep fıstığı dikmeye başladılar. Çiftçilere tarımsal ekipman verildi. İlçe Tarım ve Orman Müdürü Ziyaddin Seçkin de %90 hibeyle verdikleri ekipmanların çiftçilerin ortak kullanımla faydalanacağını belirtti.
Tarıma yapılan yatırım her zaman ülkemizin, vatandaşımızın yararına olmaktadır. Verimli topraklarımızın ata tohumlarımız ile ekilip üretim yapılması bizleri her zaman bir adım önde tutacak ve dışa bağımlılığa gerek kalmayacaktır. Elimizde olan tüm doğal varlıklarımızın korunması bizlerin öncelikli görevidir.

Değerli Aydın Post okuyucuları, bu hafta sizlere böyle bir konudan bahsetmek istedim. Değerli yorumlarınızı bekliyorum.