Kahramanmaraş merkezli 7.7 ve 7.6’lık depremler 11 ilimizde büyük bir yıkıma neden olurken sosyal medyanın büyük bir kısmında depremin yarattığı felaketten ziyade bu depremin nasıl meydana geldiği üzerine komplo teorileri üretilmeye başlandı.

Hiçbir şekilde bilimsel bir dayanağı bulunmayan bu komplo teorileri depremde yıkılan binaların sebepleri, gelecekteki depremlere nasıl hazırlanmamız gerektiği gibi konuların bile önüne geçmiş durumda. Bu komplo teorilerinin hedefinde ise çoğunlukla depremden maddi ya da manevi olarak etkilenen insanlar bulunuyor.

'AKUT STRES BOZUKLUĞU' VE 'TRAVMA SONRASI STRES BOZUKLUĞU'

İnsanlar üzerinde bu komplo teorilerinin etkisi ile ilgili Posta.com.tr’ye konuşan psikiyatrist Prof. Dr. İbrahim Balcıoğlu, önemli açıklamalarda bulundu.

Öncelikle bu teorilerin tabiri caizse hedef kitlesini belirten Prof. Dr. Balcıoğlu, afetzedelerin kendilerinin, yakınların, afeti görenlerin ve ekrandan izleyenlerin böyle bir felaket döneminde ‘Akut stres bozukluğu’ ismi verilen rahatsızlığı yaşayabileceklerinden bahsederek sözlerine şöyle devam etti:

Bu belirtilerin yaşanan travmadan 1 ay sonra bile devam etmesi halinde bu duruma ‘travma sonrası stres bozukluğu’ ismi verildiğini söyleyen Prof. Dr. Balcıoğlu, kişinin öfke patlamaları yaşayabileceğini, kendisini ve yakın çevresini suçlamaya yönelik sözler söyleyebileceğine dikkat çekti.

Prof. Dr. Balcıoğlu, bu belirtilere muhakeme sıkıntılarının da eklenebileceğini belirterek, “Sağlıklı olarak duygularını ifade edememesi davranışlarına da yansır. Normal zamanda verilmeyecek tepkiler verip davranışlar sergileyebilir. Bu kişiler rüzgarın karşısında yaprak gibidir. Her türlü telkine açıktır. Olumlu ve olumsuz sözlerden çok daha fazla etkilenebilir” şeklinde konuştu.

Böyle travma zamanlarında insanların dile getirmese de yönetilmeye muhtaç olduğunu söyleyen Prof. Dr. Balcıoğlu, ‘Yönetici nerede, babam nerede, muhtar nerede’ gibi şeylerin söylenmesinin psikolojik açıdan normal olduğunu belirtti.

KOMPLO TEORİLERİNE DİKKAT

Öte yandan Prof. Dr. Balcıoğlu, felaketten etkilenen kişilerin böyle vakitlerde komplo teorileri gibi bilime dayanmayan iddiaları da dillendirebileceğini ifade ederek, “Bu teorileri ortaya atan kişiler tam da böyle felaket ve travmatik zamanları bekler” dedi.

Yer bilimci uzmanların böyle iddiaları bilimle birlikte anında çürüttüğüne dikkat çeken Prof. Dr. Balcıoğlu, bu tarz iddialara inanan ve bunlardan etkilenen insanlara yapılacak telkinde uzman isimlerin bilime dayandırdığı açıklamaların oldukça etkili olacağından bahsetti.

Aklı başında insanların, aile büyüklerinin, çevre büyüklerinin sık sık bu örneklerle bunları anlatması gerekir” diye konuşan Prof. Dr. Balcıoğlu, komplo teorilerini üretenlere tepki vermek yerine, bilim insanlarının açıklamalarına dikkat çekilmesi gerektiğini belirtti.

PROF. DR. İBRAHİM BALCIOĞLU KİMDİR?

Prof. Dr. İbrahim Balcıoğlu, 1976 yılında İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden mezun olmuştur. 1983 yılında ise Hacettepe Üniversitesi Psikiyatri Anabilim Dalı’nda tıpta uzmanlık eğitimini tamamlamıştır.

1980-1990 yılları arasında Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde İç Hastalıkları ve Psikiyatri bölümlerinde görev yapmıştır. 1989-1991 yıllarında eş zamanlı olarak YÖK’te kurum hekimliği görevi yürütmüştür.

1992-2019 yıllarını kapsayan dönemde İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Dahili Tıp Bilimleri Bölümü’nde görev yapmış olan Balcıoğlu, hali hazırda Üsküdar Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde ders saat ücretli ve Haliç Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Psikoloji bölümü ile Sosyal Bilimler Enstitüsü Klinik ve Uygulamalı Psikoloji bölümlerinde tam zamanlı öğretim üyesi olarak görev yapmaktadır.