Değerli tüketiciler.

Yıllarca yüksek enflasyon ile yaşamış bir ülke olarak  2005 yılında yüzde 10’un altundaki eflasyon ile tanıştık ve  o tarihten bu yana yüzde 5 ile on arasında değişen bir oranımız var.T.C Merkez Bankamız 2006 yılında enflasyon hedeflemesine geçti .O günden bu yana özellikle döviz kuru baskılanarak  enflasyon kontrol edilmeye çalışıldı ve bu günlere geldik.

Nedir bu enflasyon:fiyatların genel seviyesinin sürekli ve hidssedilir bir şekilde artışı olarak ifade edilebir.Maliyet ve talep enflasyonu olarak karşımıza çıkar.Biri talebin  diğeri maliyetlerin  sürekli olarak artmasından kaynaklanır..Ekonomik işleyişin bozulması anlamıda taşır.

Değerli tüketiciler.Bu hafta enflasyon “olgusunu” anlatmamızın sebebi yaşayabileceğimiz ve muhtemelende yaşamaya başladığımız gelir kayıpların nasıl telafi edileceği ve bunun sonuçlarının ne olacağını ortaya koymaya çalışmak. Enflasyon bir sarmal. Başladıktan sonra kendini yenileyen ve süreklilik gösteren  terar eden bir yapı .Geliri enflasyon karşısında azalan insanlar bunu telafi etmenin yollarını aramaya başlarlar ki(kira, maaş  v.s artışı) işte o an enflasyon kendini tekrar etmeye kedi kuyruğunu kovalamaya başlar.

Harika Bir Yıl yazımızda şöyle yazmışız” Son açıklamayı ele alırsak fiyatların artış hızı yani enflasyon olgusunun geri dönüşünü” kutlamaya” başlayabiliriz. Merkez Bankamız 2014 yılı enflasyon hedefini yüzde 6,6 ya revize etti.Bu hedefe siz yarısı kadar ekleyin çünkü son dört yıldır böyle oluyor alın size yıl sonuna yüzde 10 enflasyon” Biz yazımızda talep enflasyonu  olabilire dikkat çekmiştik ancak maliyet kaynaklı(döviz kuru artışı) bir enflasyon daha baskın hale geldi.Yeni açıklanan Orta Vadeli Plana bakarsanız 2015 yılı için enflasyon hedefi (TÜFE) yüzde 6,3.Göle mayayı çaldık yani.

Bazılarının geliri enflasyondan hızlı artarken bazılarının daha yavaş artar.Zengin daha zengin fakir daha fakir böyle olur. Gelir dağılımında adaletsizlik ortaya çıkar. Borçlular için avataj olur.Sosyal huzursuzluk çıkarabilir.Dar ve sabit gelirli için zarar fazla olur.Bizim enflasyonumuz diyebiliriz ki müzmin bir enflasyon haline gelmektedir.Evet hiper  bir enflasyon görmüyoruz ancak mevcut seviyelerden aşağıya da düşürmek mümkün olmuyor.Zaten çarşı pazar fiyatların özelliklede ikincil fiyat artışları tüketicileri zorlamaya başlıyor.Her düşecek denildiğinde enflasyon artıyor ve mutlaka sivri biber gibi bir bahane bulunuyor.Avrupa  enflasyonu arttırabilmek için negatif faiz uygulaması yapıyor tık yok .Bizde faizlerin bırakın negatif olmasını  azıcık düşürmeye niyetlensen enflasyona etkisi 2 puan oluyor.Sorun yapısal.

 Gelir dağılımı adaletsizliğinin süper liginde bulunan güzel ülkemde enflasyon nasıl  yüzde 5’in altına düşürülecek , orada tutulacak  ve bunun bedelini kim ödeyecek.Gelirler artmıyor ancak fiyatların genel seviyesinde artış eğilimi devam ediyor. Daha önce yazdığımız  yazımızın sonunda kemerleri bağlayın harika bir yıl bizi bekliyor demiştik. Şimdi kemerleri sıkın bundan” daha harika “ bir yıl bizi bekliyor diyorum.

Son not:Efeler mahallesinde pazar yeri ve dolmuşlar ile ilgili sıkıntılar had safhada.Sokakların efeler ve büyükşehir arasıdaki yetki karmaşasından  temizlenmesi sorun oluyor.İlgilenenlere duyurulur. 

 

Sosyal medyada bu konuyla ilgili düşüncelerinizi #aydınbunukonuşuyor etiketiyle paylaşın, yayınlayalım! 

facebook.png twitter.png

habericiuygulamalar.jpg