Bugüne kadarki yazılarımda Dış Ticaret konusuyla ilgili bilgileri paylaşmıştım.

Bu hafta farklı bir konuda yazmaya karar verdim. İleriki yazılarımda yine Dış Ticaret’e değineceğim sıklıkla. Dış Ticaret ülke ekonomisi için ekonominin kurtulma kapısı, o nedenle Dış Ticaret’teki iş tecrübelerimi, bilgilerimi diğer haftalarda aktarmaya devam ederim. Pek kopabileceğimi düşünmüyorum.

Bu hafta “Fırsat Maliyeti (Oppurtunity Cost)” başlığı etrafında biraz paylaşımda bulunmak istiyorum. Nedir bu “Fırsat Maliyeti”? Öncelikle, bir iktisatçı olarak benim iktisat biliminde en fazla etkilediğim terimdir. Bu kadar net “en etkilendiğim”, önemsediğim terim dememin (birçok diğer iktisatçılar gibi) sebebi bu terimin iktisat biliminin, paralelinde iş dünyasının, ekonomik yaşamın “temel taşı”, var olma nedeni olduğuna inanmam.

İktisat sözlüğündeki tanımı ise şu:” Herhangi bir malın üretimini bir birim artırmak için başka bir maldan vazgeçilmesi, feragatta bulunulması gereken mal ve/veya kazanç miktarıdır. Başka bir deyişle iktisadi bir seçim yapılırken vazgeçilmek zorunda kalınan ikinci en iyi alternatiftir.”

Daha açmak gerekirse ve daha net anlaşılması açısından örnekleyelim. Mesela 200 TL paramız var. Ve bizim birçok ihtiyacımız var. Bu para değerinde butikten bir kazak almak, eve bir süs objesi almak, ya da bayanlar için güzel uzun zamandır istediğimiz bir gümüş yüzük almak gibi. Örneğin yüzük almayı tercih ettik. Ve tüm paramızı o güzel yüzüğe yatırdık. Kazak, süs objesine sahip olamamak, yoksun kalmamız bizim için yüzüğü almayı tercih etmemizin fırsat maliyeti haline gelmiş olmakta! Kazağı ve objeyi almayarak onları kaçırmak günlük yaşamda sıkla yaşadığımız ama farkında olmadığımız güzel bir “Fırsat Maliyeti” örneğidir.

Diğer yazılarımda da bu konuda yine devam edeceğim. Keza gerekli görüyorum. Konu bu kadarla sınırlı değil. Keza büyük tabloya baktığımızda bu Fırsat Maliyeti tüm hikâyedir!

 

 

Aydınpost ANDROID'de TIKLA İNDİR!   Aydınpost APPSTORE'da TIKLA İNDİR!