Aydın’da bırakın sade vatandaşı partiye kayıtlı üyeler arasında CHP il başkanı kimdir, sorusunun yöneltildiği bir anket yapılsa çoğu partili bu soruya doğru yanıt veremez.

Neredeyse üç yıldır Türkiye’nin olduğu kadar dünyanın da gündemini meşgul eden milletvekilliği genel seçimleri Cumhurbaşkanlığı ikinci turunun yapılmasıyla geride kaldı.

Ancak Cumhurbaşkanı seçimin ardından sıcağı sıcağına İstanbul Kısıklı’daki konutu önünde toplanan kalabalığa yaptığı konuşmada 2024 yılı belediye seçimlerinin de startını verdi.

Bizdeki hiç bitmeyen seçim gündemi biraz da psikolojideki Motivasyon Teorisini andırıyor. Bu teoriye göre bir motifin batması aslında bir diğer motifin doğmasına neden olur.

Örnek hayattaki tek isteği bir eve sahip olmak olan bir insan arzusuna kavuştuğunda  hemen ardından söz gelimi araba ister,arabaya kavuşunca da başka bir isteği belirir.

Cumhurbaşkanı’nın kazanılan bir seçimin tadını çıkarmadan 2024 yerel seçimlerini partililere hedef göstermesi aslında ona benziyor.

Bu anlaşılabilir bir şeydir aslında gevşemeyin şimdiden kolları sıvayın demektir. Ancak Türk siyaseti seçim konuşmaktan ülkenin diğer önemli meselelerini konuşacak vakti bulamaz oldu.

Bu konuşma sırasında kalabalığa İstanbul’u hatırlatmasına bakılırsa bu da demektir ki, Cumhurbaşkanı geçen seçimde kaybettiği İstanbul’un rövanşını gelecek seçimde almak için elinden gelen çabayı gösterecektir.

Bunu belirttikten sonra ikinci tur Cumhurbaşkanlığı seçimine gelecek olursak, sonuç sürpriz olmadı.

 Cumhurbaşkanı ve aynı zamanda Cumhur İttifakı adayı Recep Tayyip Erdoğan 13.Cumhurbaşkanı olarak görevini erken seçim gibi bir olay yaşanmadığı sürece beş yıl daha sürdürecek.

Hayırlı olsun.

Kazanmada birinci etken Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yüzde 7’lik oy kaçağını önceden sezinlediği buna bir tedbir olarak var olan MHP ve BBP  yan havuzlarına yenilerini, Yeniden Refah Partisi ve Hüda Par’ı eklemek suretiyle kaçan oyların AK Parti’den ayrılan Millet İttifakı paydaşları Gelecek ve Deva Partilerine gitmelerine engel olmasıdır.

Bu önlem Cumhur İttifakı partilerine ve Cumhurbaşkanı adayına seçimi kazandıran ustaca hazırlanmış bir sandık stratejisidir.

Sonuçta kazanan yalnız Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve genel başkanı da olduğu AK Parti olmadı görev süresi Cumhurbaşkanı’na bağlı üst düzey devlet bürokrasi de, bir erken seçim söz konusu olmazsa, beş yıllığına yerini garantilemiş oldu.

Ancak elde edilen bu başarı önceki seçim zaferlerine benzemiyor. AK Parti milletvekili sayısını 266’ya düşürmekle ve Cumhurbaşkanlığı seçimini ikinci tura bırakmakla elini zayıflattığı söylenebilir.

Bu seçimlerde de görüldü ki, ayrıştıran, öfke dilini ki,bu siyasetin temsilcilerine milletin verdiği bir mesajdır,seçmen ne satın aldı ne de rağbet etti,büyük bir olgunlukla oyunu kullandı.

İkincisi ise diğer ülkelerdeki katılım oranları ile karşılaştırıldığında yüzde 87,04 gibi oldukça yüksek bir katlım göstererek seçimi bir demokrasi şölenine çevirdi.

Milletin iktidar, muhalefet fark etmez, politikacılardan arzu ettiği ve isteği milleti kucaklayacak bir dil geliştirmeleridir Yoksa insanlar ekranlarda politikacıları  dinleyemez hale geldiler.

Buna rağmen memnuniyetle görüyoruz ki, seçimlere en fazla katılım sağlayan ülkelerin ilk sıralarında geliyoruz.

Yunanistan daha yenile yapılan seçimde yüzde 60,94’te kaldı. Amerika Birleşik Devletleri ile karşılaştırıldığında Türk seçmeni daha fazla seçimlere katılım sağlıyor.

Çoğu seçimin yüzde 55’i nadir geçtiği bu Ülke’de 2020 yılında Donald Trump ile Joe Biden arasında geçen en iddialı seçimin bile oranı yüzde 62 olarak gerçekleşti.

Avrupa ülkelerinde de durum Amerika Birleşik Devletleri’nden pek farklı değildir.O nedenle Türk seçmeni gösterdiği demokrasiden yana olan duruşunda  takdire şayandır.

Yalnız Aydın’da birinci turdaki yüzde 91 olan katlım oranı ikinci turda yaklaşık 5 puanlık bir düşüşle Türkiye ortalamasının biraz altında, yüzde 86,71oranında sandığa yansıdı.

Aydın’da bu turda yaklaşık 877 bin seçmenden 760 bin 423’ü oy kullanmış, geçerli sayılan 751 bin 268 oydan oransal olarak yüzde 59,84’nü,sayısal olarak da  449 bin 559’unuı Kemal Kılıçdaroğlu,oran olarak yüzde 40,16’sını,rakamsal olarak da 301 bin 709’nu Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan almış.

Bu sonuçlara kabaca bakıldığında seçmen birinci turda kime oy verdiyse ikinci turda da adayının arkasında durmuş. Sinan Oğan ve Muharrem İnce^ye verilen yaklaşık 45 bin oyun 15 bini Millet İttifakı adayı Kemal Kılıçdaroğlu’na,7 bini de Cumhur İttifakı adayı Recep Tayyip Erdoğan’a gitmiş. Geri kalanı ise ya sandığa gitmemiş ya da geçersiz oy kullanmış.

İkinci turun da Aydın’da oyunu yaklaşık yüzde 3 oranında en fazla artıran CHP genel başkanı da olan Millet İttifakı adayı Kemal Kılıçdaroğlu oldu. Cumhur İttifakı adayı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın oylarındaki artış oranı ise yüzde 2’de kalmış.

Yalnız Kemal Kılıçdaroğlu’nun oylarının artışında bir konunun da altını çizmek gerekiyor.

Gerek birinci turda gerek ikinci turda CHP oylarındaki artışın nedeni ne milletvekilleridir ne il ve ilçe parti örgütleridir ne de belediye başkanlarıdır seçmen kazanmayı kendine görev edinen partililerdir.

Milletvekili adaylarını doğru dürüst ne seçimin birinci turunda ne de ikinci turunda gören oldu, hiç biri hele ikinci turda havlu atmışçasına ortalıkta gözükmedi.

Aydın’da bırakın sade vatandaşı partiye kayıtlı üyeler arasında CHP il başkanı kimdir, sorusunun yöneltildiği bir anket yapılsa çoğu partili bu soruya doğru yanıt veremez.

Seçim öncesi pek ortalıkta gözükmeyen il başkanı üstüne üstlük birinci turun sonunda beşinci milletvekilini az farkla kaçırdıklarına üzüldüğüne dair bir de açıklama yaptı.

Bir siyaset gerçeğidir, CHP’nin genel başkan yardımcısı Seyit Torun’un, Ateş İlyas Başsoy tarafından yazılan ve parti teşkilatlarına dağıtılan Radikal Sevgi adlı esere yazdığı önsözde de belirttiği üzere gidilmeyen mahalleden, sıkılmayan elden, hele tepeden bakılan, göbeğini kaşıyan, cahil denilerek küçümsenen seçmenden oy beklenmez.

Aksi takdirde o partinin sırtı yerden kurtulmaz. O nedenle CHP hatalarının bedelini  seçmene yüklemek yerine kusuru kendinde aramalı vatandaş daha ne yapıversin,