Çin’den sonra en büyük beyaz eşya üreticisi olan Türkiye’de sektörün ihracatı ilk çeyrekte yüzde 5 daraldı. İhracattaki kaybı iç pazar satışları ile telafi ettiklerini söyleyen TÜRKBESD Başkanı Gökhan Sığın, olası kredi kartı taksit kısıtlamasının iç pazarı da daraltabileceği, bunun da üretim ve istihdam kaybına yol açabileceği uyarısında bulundu.

Türkiye Beyaz Eşya Sanayicileri Derneği (TÜRKBESD), sektörün ilk çeyreğini değerlendirmek üzere bir basın toplantısı düzenledi. TÜRKBESD Başkanı Gökhan Sığın, Başkan Yardımcı Fatih Özkadı ile yönetim kurulu üyeleri Mehmet Yavuz ve Semir Kuseyri’nin yer aldığı toplantıda iç pazarda ve ihracatta yaşanan gelişmeler anlatılırken, sektörün önündeki kredi kartı taksit sayısı, Dahilde İşleme Rejimi’ndeki (DİR) olası bir değişiklik ile ithalatta yeni ek vergi gündemine ilişkin kritik değerlendirmelerde bulunuldu. Toplantıda verilen bilgilere Türk beyaz eşya sektörünün, iç pazar satışları ilk çeyrekte geçen yılın aynı çeyreğine göre 28 artarak 3 milyon adede çıktı. Ana pazarlarda zayıf seyreden talep nedeniyle ihracat ise bu dönemde yüzde 5 daralarak adet bazında 5,3 milyona indi. 2024 yılı ilk çeyreğinde altı ana üründe ihracat ve iç satışlardan oluşan toplam satışlar ise yaklaşık 8,3 milyon adet olarak gerçekleşti ve geçen yıla göre yüzde 5 oranında artış gösterdi. Buna paralel olarak üretim miktarı da bir önceki yıla göre yüzde 1 artarak benzer seyretti.  Aylık bazda ise mart ayında iç satışlar geçen yılın aynı ayına kıyasla yüzde 24 arttı. Bu artışta yerel seçim sonrası fiyatların artacağı ve kredi kartı taksit sayılarının düşürüleceğine yönelik söylentiler etkili oldu. Talebin öne çekilmesiyle iç pazarda mart ayında satışlar artarken, ihracat aylık bazda yüzde 11 geriledi.

İç pazar da düşerse üretimi koruyamayız

Yılın ilk çeyreğini değerlendiren TÜRKBESD Başkanı Gökhan Sığın, sektörün 33 milyon adetlik bir üretim kapasitesi olduğunu, bunun yaklaşık 23 milyonunun ihracat, 10 milyonunun da iç pazardan geldiğini aktardı. Yılın ilk çeyreğinde toplam üretim adetlerinin geçen yıla paralel olduğunu kaydeden Sığın, ihracattaki düşüşün iç pazar ile telafi edildiğini vurguladı. Sektör için adet bazlı üretim göstergelerinin önemli olduğuna işaret eden Sığın, “Kaç adet ürettiğimiz aslında bizim istihdamımızı da belirliyor. Sektördeki tüm oyuncular üretimin en yüksek seviyede kalması ve istihdamın korunması için çeşitli maliyet hesapları yaparak oyunda kalmaya çalışıyor. İhracat bir süredir düşüyor ve buna yönelik tedbir alıyoruz. Ama iç pazarda da düşüş gelirse üretimi korumak pek mümkün olmayabilir” diye konuştu.

Çikolata fiyatlarında düşüş olacak mı? Kakao fiyatlarında tüm zamanların en hızlı düşüşü yaşanıyor! Çikolata fiyatlarında düşüş olacak mı? Kakao fiyatlarında tüm zamanların en hızlı düşüşü yaşanıyor!

“Özel destek istemiyoruz, mevcut koşullar korunsun yeter”

Son dönemde gündeme gelen kredi kartı taksit sayılarının azaltılması, kredi faiz ve komisyon oranlarının yükseltilmesi gibi uygulamaların iç pazar için risk oluşturduğuna dikkat çeken Gökhan Sığın, “Ortalama 10-12 yıl kullanılan beyaz eşyaların hali hazırda tabi olduğu 9 taksit limitinin daha da azalması tüketici cephesine olumsuz yansıyacaktır. Bu durum iç pazarın daralmasına yol açacaktır. Bu da ihracatta karşılaşılan zorlukları iç piyasanın gücüyle telafi eden beyaz eşya sektörü için üretim ve istihdam yapısının bozulmasını gündeme getiriyor” dedi. Sığın devletten özel bir destek ya da uygulama beklemediklerini belirterek, mümkün olduğunca işlerin piyasa dinamiklerine bırakılmasını istediklerini söyledi. Sığın, bu noktada taksit uygulamasının şu anki haliyle kalmasının, çelik hammaddelerinin DİR uygulamasında değişikliğe gidilmemesinin ve yassı çeliğe ilave gümrük vergisi getirilmemesinin sektörün beklentileri arasında olduğunu sözlerine ekledi.

GEKAP, ikinci ÖTV’ye döndü

Sektörde maliyet baskısının çok yüksek olduğunu, TL’deki değer kaybının üretim maliyetlerini arttırdığını söyleyen Sığın, konuşmasında sektöre ciddi maliyet olarak yansıyan Geri Kazanım Katılım Payı (GEKAP) konusuna değindi. Son yıllarda beyaz eşyada fiyat artışlarının ortlaam fiyat artışlarının altında kaldığına dikkat çeken Sığın, “GEKAP sektördeki firmalar için önemli bir yekun ve maliyet ve 10 katına çıktı” dedi. Bu konuda TÜRKBESD Başkan Yardımcısı Fatih Özkadı da değerlendirmelerde bulundu. “GEKAP bu haliyle ikinci bir ÖTV’ye dönüştü” diyen Özkadı, “GEKAP artık ÖTV gibi sektörün üzerinde maliyet baskısı artıran bir yük haline geldi. Güncel GEKAP birim ücreti, 2020’deki birim fiyatın 10 katı. GEKAP maliyetlerinin gözden geçirilerek Çevre Kanunu’nda gerekli revizyonların yapılması kritik önem taşıyor. Kabaca bir hesapla geçen yıl sektörün GEKAP ödemeleri 1,6 milyar TL’yi buldu. Bunun sadece üreticiler üzerinde değil tüketiciler üzerinde de bir yük olduğunun altını çizmeliyiz. Biz zaten uzun zamandır ÖTV alıyoruz. Bunu biz değil tüketiciler ödüyor” diye konuştu.

DİR’de olası bir değişiklik maliyetleri yüzde 15-20 artırabilir

TÜRKBESD Başkan Yardımcısı Fatih Özkadı, DİR’in Türkiye’nin ihracatına büyük katkı sağladığına dikkat çekerek, DİR’de yapılacak olası bir değişikliğin sektörü ciddi manada zorlayacağını ifade etti. Özkadı, “Pandemi sonrası Çin beyaz eşya üreticilerinin AB pazarında ciddi pazar payına ulaşmaları karşısında AB’deki rekabet çok çetin bir hal aldı. Özellikle çelik hammaddelerdeki DİR kullanımının kaldırılması veya kısıtlanması durumunda, çelik hammadde tedarikindeki maliyetlerin yüzde 15-20 civarında artmasına sebep olacağından özellikle AB başta olmak üzere uluslararası alanda rekabet edilebilirliğimiz çok ciddi sıkıntı ile karşılaşması mümkündür” diye konuştu.

Yassı çelikte ek vergi gelirse ihracat kaybı 1 milyar doları aşar

Sektörün önemli temel girdilerinden yassı çelik ürünleri ile ilgili olarak da TÜRKBESD Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Yavuz, değerlendirmelerde bulundu. Bilindiği gibi en son Ticaret Bakanlığı, Kore Cumhuriyeti menşeli “rulo halinde olmayan sıcak haddelenmiş yassı çelik” ürününe yönelik bir damping soruşturması açmıştı. Yassı çeliğin beyaz eşyanın en önemli girdisi olduğunu kaydeden Yavuz, “Bu malzeme grubu maliyetlerin yüzde 17’sini oluşturuyor. Kullandığımız saçların bazıları Türkiye’de üretilmiyor. Yassı saçlar içinde soğuk saç ve galvaniz saç da aslında sıcak yassı çelikten üretiliyor. Dolayısıyla sıcak yassı çelikteki herhangi bir değişiklik sektörü doğrudan etkiliyor. Rekabet gücümüzü korumak için yassı çeliğin tedariki çok önemli. İthalat kanalları açık kalmalı. Korumacı politikalar üzücü olabilir. Açılan soruşturmaların önlemsiz kapatılmasını istiyoruz” dedi. TÜRKBESD’in yaptığı hesaplamaya göre, olası bir ek vergi senaryosunda yüzde 20 ek vergi halinde 756 milyon dolarlık bir ihracat kaybı ve 1680 kişilik bir istihdam kaybı söz konusu olabilir. Ek verginin yüzde 30 olması halinde ise ihracatta öngörülen kayıp 1,1 milyar doları, istihdam çıkışı ise 2 bin 500 kişiyi bulabilir.