Guguk kuşlarının bir türlü bitmeyen iştahları ve hırsları zamanla bir ülkeyi, bir kurumu batmanın eşiğine getirir. Ancak guguk kuşu için sorun değildir, çünkü krizin faturasını ödeyecekler nasıl olsa yuvanın gerçek sahibi ormandaki diğer kuşlardır.
Guguk kuşu denince akıllara duvar saatlerindeki kuş sesi gelir. Bir göçmen kuş olan guguk kuşlarının, insanlara da benzetilebilecek, şaşırtıcı bazı özellikleri vardır.
Bu farklılıklarını öğrenince eminim çevrenizde guguk kuşuyla aralarında benzerlik kurabileceğiniz, hatta tıpkısının aynısı insanların bulunduğunu fark edeceksiniz.
Guguk kuşlarını toplum yaşamında en çok yeniden inşa dönemlerinde, siyasette ise sıkça rastlanabileceği yerler iktidar yokuşunda tırmanışa geçen ve iktidar olduğunda da insanlara devam edeceği ümidi veren partilerdir.
Çünkü guguk kuşlarının birinci özelliği fırsatçılıklarıdır. Yuva yapmazlar, kuluçkaya yatmazlar. Hazıra konarlar.
Sosyal alanda guguk kuşu tabiatlı olanlar da kuruluş dönemlerinde sistemin yön ve istikametini, siyasi paradigma değişimlerinde iktidara gelecek partileri sezinlemede, ve sonrasında kıvrak manevra becerileri olan sistem kurnazlarıdır.
İmparatorluktan Cumhuriyete geçişin yaşandığı dönemde değişim ve dönüşümün sancılı günlerini anlattığı Firavun İmanı’nda Tarık Buğra guguk kuşuna tıpa tıp uyan harika bir karakteri vardır.
Ali Yusuf...
Ali Yusuf acıma nedir bilmeyen, fırsatçı, tekme atacaklarını, çelme takacaklarını sezgileriyle iyi seçen tam bir guguk kuşudur. Bu düzenbaz, geleceğin Ankara’da olduğunu görünce önalmak için gazeteci kimliği ile İstanbul’dan Anadolu’ya geçer.
O günlerin Ankara’sında ise akıllar hayli karışıktır. Kurulacak yeni devletin temelleri hakkında tartışmalar bir hayli yoğundur. Ankara Bolşeviklik propagandası altındadır.
Gazi’nin tek düşüncesi ilkönce vatanın düşman işgalinden kurtarılmasıdır, gerisi onun için kolaydır.
Ali Yusuf sonucu kestiremediği için Ruslarla da dirsek temasındadır Gazi’nin yakın çevresi ile de...
Bu arada. Ali Yusuf, Fuat Zahir takma adıyla soluğu yenile isyan çıkan Zile’de alır ve boş durmaz. Hem ihtilalın evirileceği yönü kestirmek için hava koklar hem de alttan alta isyan körükçülüğü yapar.
TBMM ise kalkışmayı bastırmak için Zile’ye, içlerinde Erzurum Milletvekili Hüseyin Avni Bey’in ve Burdur Milletvekili Mehmet Akif’in de bulunduğu bir heyet gönderir.
Kafile Zile yakınlarında konakladığı yere şehir eşrafından bazı ileri gelenleri davetle işin eni, boyu hakkında bilgi edinir.
Ve sonuçta isyanı bastırmak için Sakarya Savaşı’nın kazanıldığına dair Ankara’dan gelmiş süsü verilen bir telgrafın halka ilanı kararlaştırılır ve isyan böylece sonlanır.
Ali Yusuf fırsatı kaçırmaz, TBMM’ye çektiği telgrafla Zile İsyanı’nın kendisi tarafından bastırıldığını bildirir ve olayın detaylarını Ankara’ya ulaştığında bizzat anlatılacağını da sözlerine ekler.
Sonuçta Ali Yusuf isyan teşvikçisi olarak gittiği Zile’den İsyanı Bastıran Bir Kahraman olarak geri döner.
Artık gerçeği anlatan olsa bile kulak asan olmaz. Çünkü gerçek çizmesini giyene kadar yalan dünyayı beş kez tur atmıştır.
Normal zamanlardaki siyasetin guguk kuşlarını abayla ürkütseniz, değnekle saysanız bitmez. Onların bir partiye, itibarlı bir kuruma,getirisi yüksek yerlere sızmada üstlerine kimse çıkamaz.
Onların en büyük mahareti siyasetteki gelişmeleri izlemek ve iktidar değişimlerinde sinsice pozisyon almak için antenlerini sürekli açık tutmaktır.
Asıl guguk kuşlarının da sosyal alandaki insan kılığına girenler gibi bir yuvaları yoktur.
Asıl guguk kuşları yumurtlama zamanı geldiğinde etrafındaki diğer kuşların yaptıkları yuvaları sabır ve dikkatle gözler.
Hangi çalışkan aynı zamanda yuvasına düşkün çift en güvenli yuvayı yapmışsa anne kuş yuvayı terk eder, etmez guguk kuşu gizlendiği yerden çıkarak yuvadakilerin içine bir tane kendi yumurtasını bırakır.
Mevcut yumurtalardan bir tanesini yuvadan atarak sayıyı dengelemeyi de ihmal etmezler. Sonrasında ise kendi hayatına dönerek yumurtasıyla hiç ilgilenmez.
Nasıl olsa ona göre ilgilenecek bir enayi vardır.
Yılda 25 kez tek tek yumurtlayan guguk kuşu parazitliği sayesinde kuluçkaya yatmadan soyunu devam ettirir.
Yuva sahibi kuş ise guguk kuşunun yumurtasını kendininkilerden ayırt edemez. Çünkü dışarıdan bırakılan yumurtaların rengi de deseni aynıdır, aralarında fark yoktur.
Çünkü guguk kuşunun yuvadakilere benzerlikte yumurta bırakma gibi bir hileleri de vardır.
İktidar partilerine, itibarlı, getirisi yüksek mevkilere ustaca sızan guguk kuşları da ortama intibak etmek için ellerinden gelen hile ve düzenbazlıkları yapmıyorlar mı?
Guguk kuşlarının sahtekârlıkları yumurtasını bıraktıkları yuvadaki çiftlere yaptıkları bunlarla bitmez. Kuluçka dönemini bitiren ve ilk çatlayan da onların yumurtaları olur.
Sonrasında da o yavru, anne kuşun diğer yavrularını teker, teker yuvadan atar. Anne kuş da büyük bir yanılgı ile guguk kuşu yavrusunu kendi yavrusu zannıyla beslemeye devam eder.
Siyasette de yanılgıyla insanlar guguk kuşu huylulara hizmet ettiklerini, yıllarca peşinden koştuklarını büyük bir pişmanlıkla ne sonra anlamıyorlar mı?
Ne çare ki, devamlı attığı çığlıkla da guguk kuşu yavrusu doymak bilmez hatta onu doyurabilmek için komşulardan bile yardım istemek zorunda kalır.
En son yaptığı şerlik de terk ederken yuvayı dağıtmak olur.
Siyasette de öyle değil midir, iktidar zaferi kazanan idealist, dava adamı mücahitlerin yerini iktidar partisinde bir süre sonra müteahhitler alır, onlar da yeterince semirilince yerlerini her şeye müsaitlere yani guguk kuşlarına terk ederler.
Guguk kuşlarının bir türlü bitmeyen iştahları ve hırsları zamanla bir ülkeyi,bir kurumu batmanın eşiğine getirir.Ancak guguk kuşu için sorun değildir,çünkü krizin faturasını ödeyecekler nasıl olsa yuvanın gerçek sahibi ormandaki diğer kuşlardır.
