Hızlı kilo vermenin bu zararlarını öğrendiğinizde bir daha kısa vadeli diyetler yapmayı düşünmeyeceksiniz. Fazla kilolardan kısa sürede kurtulmaya çalışmanın birçok zararı bulunuyor. Özellikle düğüne, tatile veya bir davete 1 hafta kala başvurulan düşük kalorili diyetler metabolizmayı bozarak kilo kontrolünü zorlaştırmanın yanı sıra çeşitli hastalıklara davetiye çıkarıyor.

Beslenme ve Diyet Uzmanı Rıdvan Arslan, kilo vermenin uzun bir süreç olduğunun altını çizerek, ‘’Şok diyetler hem sağlığınıza hem de bedeninize zararlıdır.’’ diyor. Üstelik şok diyetler güzelliğe de etki ediyor. Dermatoloji Uzmanı Dr. Bilge Ateş de, "Kilo vermek için yaptığımız hızlı diyetler nedeniyle cildimiz sarkabilir.” uyarısında bulunuyor. 

Gün içerisinde yediklerimizin ne sıklığına ne de porsiyonuna dikkat ediyoruz ancak kilo vermek için alınan enerjinin, harcanan enerjiden az olması gerekiyor. Bu denge kurulamadığında kilo almak kaçınılmaz hale geliyor. Ancak  kilo vermek ve ideal kilonuza ulaşmak için vücudumuzun zamana ihtiyacı var.

ŞOK DİYET NEDİR?

Diyetisyen Rıdvan Arslan, şok diyetleri "Kişiye günlük olarak 500-100 kalorilik enerji sağlayan, tek tip beslenmeyi içeren şok diyetler, kalori alımını düşürerek vücuda şok etkisi yaratan ve haftada 5-7 kilo kaybı vaat eden diyet uygulamalarıdır." diyerek açıklıyor ve bu tür diyetlerin zararlarını sıralıyor.

Kısa sürede çok fazla kilo vermeyi sağlayan şok diyetlerin uzun ve kısa vadeli birçok yan etkisi bulunuyor.  

ZARARLARI SAYMAKLA BİTMİYOR!

Uzmanlar, şok diyetlerin olumsuz etkileri konusunda uyarıyor.

Diyetisyen Rıdvan Arslan, hızlı kilo vermenin bir aldatmaca olduğunu belirterek “Tartıda anlık olarak daha düşük sayılar görmek mutlu etse de verilen kilonun nereden verildiği en önemlisidir. Vücudumuz yağlanmaya yatkındır ve 1 hafta içerisinde elbette ki depoladığı yağları kaybetmemek için direnecektir. Şok diyetlerde yağ kaybı yerine kas ve su kaybı gözlemlenmektedir.” diyor.

HIZLI KİLO VERMEK CİLDE DE ZARAR!

“Kilo vermek için yaptığımız hızlı diyetler nedeniyle cildimiz sarkabilir.” uyarısında bulunan Dermatoloji Uzmanı Dr. Bilge Ateş ise “Çoğunluk olarak bir kimse ne kadar uzun zamanlı diyet yaparsa ve o kişi ne kadar yüksek kilolu ise derisi kilo verme sonrası liflerdeki sorunla doğru orantılı olarak o kadar çok sarkma gösterir.” diyor.

YO-YO SENDROMU METABOLİZMAYI BOZUYOR

Dyt. Rıdvan ArslanKilo almak da vermek de uzun ve disiplin isteyen bir süreçtir. Şok diyetlerle aç kalarak hızlıca kilo vermek ne kadar cazip gözükse de sağlığa olumsuz etkileri bilinmelidir.” diyor ve şok diyetlerin zararlarını anlatıyor.

Dyt. Arslan, “Unutulmamalıdır ki yavaşlayan metabolizmayı tekrardan eski haline döndürmek oldukça zor ve zaman isteyen bir süreçtir. Sürekli kısa sürede hızlı kilo verip ardından o kiloların fazlasıyla geri alınmasıyla vücut Yo-Yo Sendromu’na girer.“ diyor ve diyetten sonra beslenme ve yaşam tarzı alışkanlıkları değiştirilmediği sürece verilen kiloların hızla geri alındığını belirtiyor.

Alışkanlıklar değiştirilmediği sürece girilen bu kısır döngüye Yo-yo sendromu dendiğini belirten Dyt. Arslan, bu sürecin birçok hastalığa neden olduğunun da altını çiziyor;

KİLO KAYBI İLE DERİ GEVŞEMEYE BAŞLAR

Dermatoloji Uzmanı Dr. Bilge Ateş, “Yaşlı deride kolajen genç deriye göre daha azdır ve kilo kaybından sonra daha çok gevşemeye eğilimlidir. Genler cildinizin kilo alma ve kilo vermeye nasıl yanıt vereceğini etkileyebilir.” diyor.

"Çoğunlukla 45 kg veya daha çok kilo verilmesi, bundan daha az kilo verilmesine göre ciltte sarkmanın daha fazla olmasıyla sonuçlanır.” diyen Dermatoloji Uzmanı Dr. Ateş, “Kilo vermeye bağlı cilt sarkması kişilerde fiziksel ve duygusal sorunlara neden olabiliyor. Sarkan deri bireyi rahatsız edebilir ve sosyalleşmelerde problem yaşanır.” diyor ve yapılan araştırmalar konusunda bilgi veriyor.

Dermatoloji Uzmanı Ateş, kolajen eksikliğinin de ciltteki sarkmaları tetikleyebileceğini belirtiyor.

ÇÖZÜM, ALIŞKANLIKLARI DEĞİŞTİRMEK!

Dyt. Arslan, 3-5 günlük ya da 1 haftayı kapsayan şok diyetler yerine insanların sağlıklı beslenmeyi hayatlarına uyarlaması ve fiziksel aktivite yapılmaya özen göstermesi gerektiğini belirtiyor.

Dermatolog Dr. Ateş ise ciltteki sarkmaları önlemek için bazı önerilerde bulunuyor.

“Son zamanlarda adını sıkça duyduğumuz kolajeni kullanmaya özen gösterebiliriz.” diyen Dermatoloji Uzmanı Dr. Ateş, “Kolajen hidrolizatı jelatine çok benzer. Bu, hayvanların bağ dokusunda bulunan kolajenin işlenmiş halidir. Kolajen hidrolizatının cildin kolajeni üzerinde koruyucu bir etki yapması mümkündür. Çalışmalarda 4 haftalık kolajen peptitleri desteğinden sonra ciltteki kolajen sağlamlığının anlamlı ölçüde arttığı bulunmuş ve bu etki 12 haftalık çalışma süresince devam etmiştir. Kemik suyu çorbası da başka yararlarının yanında iyi bir kolajen kaynağıdır.”

DHA