15 Temmuz hain Darbe teşebbüsünde Bayrampaşa Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğüne işgal girişimine ilişkin davada ifade veren sanık Yasin Özen, "Yarbay Kadir Yıldız ZPT'nin üstünde havaya ateş ediyordu. ZPT'ye çıkan halktan 3 kişiyle boğuştu, o sırada bir vatandaş vuruldu" dedi.

15 Temmuz darbe teşebbüsünde Bayrampaşa Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü'nü işgal girişimine ilişkin 58 sanık hakkında 3'er kez ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle açılan davanın ilk oturumu sona erdi. İstanbul 24'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nin kararıyla sabah saatlerinde Silivri Ceza İnfaz Kurumları 3 No'lu duruşma salonunda görülmeye başlanan duruşmada bazı tutuksuz sanıkların ifadeleri alındı.

Duruşmada Sesli ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile bir başka ilden bağlantı yapılarak ifadesi alınan sanıklardan Hüseyin Mert, 15 Temmuz'da akşam saatlerinde kışla içindeki garajlar bölgesine çağrıldıklarını belirterek, "Çevik Kuvvet önündeyken Yarbay Kadir Yıldız, tankın üzerine çıkmıştı. Halka megafonla, ‘Sevgili halkım sıkıyönetim ilan edildi, burayı terk edin' diye konuşuyordu. Tüfeği aldı eline havaya ateş ediyordu. ZPT'nin üstüne halktan 3-4 kişi çıktı. Kadir Yıldız 3 kişiyle boğuşuyordu. Halktan 2 kişi silahı almaya çalışıyordu, biri yumruk atıyordu. Bir boğuşma gerçekleşti, bu sırada silah ateş aldı. Biri orada vuruldu. Vurulan beyaz atletli 45 yaşlarında biriydi. Çok tuhaf şeyler oldu, ben ağlamaya başladım. Halk bizim üstümüze gelince, bizi öldürür diye başka tarafa doğru gittim. Cebime para sıkıştıranlar oluyordu, al bu parayı üstünü değiştir git diyenler oluyordu. Kadir yarbay bir elinde telefonda watsapptan yazışıyordu, bir elinde telsiz vardı. Ama kiminle ne konuşuyordu bilmiyorum" dedi.

"BOĞUŞMA OLDU VE SİLAH ATEŞ ALINCA BİRİ VURULDU"

Tutuklu sanıklardan Kurmay Albay Yusuf Sarı'nın kışla içindeki şoförü tutuksuz sanık Ebubekir Can, "Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü'ne gittiğimizde bir süre sonra vatandaşlar etrafımızda toplandı ve bize tepki gösterdi. Bir ara Yarbay Kadir Yıldız tankın üzerindeydi. Bunun üzerine vatandaşlar da aracın üzerine çıktı. Boğuşma oldu ve silah ateş alınca biri vuruldu. Sivil vatandaş vurulunca halk çok öfkelendi. Ben de B kapısına doğru gidip teslim oldum" şeklinde konuştu.

"RÜTBELİLER CEP TELEFONLARINI KAPIDA BIRAKIP TOPLANTI YAPTILAR"

Tutuklu sanıklardan Kurmay Yarbay Kadir Yıldız'ın şoförü olduğunu belirten tutuksuz sanık Telat Yasin Özen, Yıldız'ın 15 Temmuz'da öğle saatlerinde, kışla içindeki bir silahın kaybolduğu gerekçesiyle kimsenin giriş çıkış yapmamasının emrettiğini söyledi. Yıldız'ın Kurmay başkanın odasında bazı rütbelilerle toplantı yaptığı kaydeden sanık Özen, "Tuhaf bir durum vardı. Toplantıya katılan rütbeliler cep telefonlarını dışarıda bırakıyordu. Normal şartlarda çay servisini biz yapardık ama bizi içeri sokmadılar. Fatih yarbay kapıdan çayları alıyordu. Normalde hepsi bir arada da olmuyordu. Akşama kadar sıra dışı bir olay vardı. Bir silah kayıptı, herkes arıyordu. Yarbay Kadir Yıldız, gayet rahat bir şekilde yanımıza gelerek, ‘Silahı buldunuz mu?' diye sordu. Bulamadığımızı söyledik. Çöplerin oraya bakmamızı söyledi. Kadir yarbay çok durgundu, düşünceli bir hali vardı. Silah yarım saat sonra çöp kutusunda bulundu. Saat 19.00'dan sonra tabura geri geldi. Bana "çelik yelek ve başlık al, bir yelekte bana al aracın başına git" dedi. Mühimmat almaya gittim. Cephanede ‘Alın aslanlarım, alın' diye bol keseden mühimmat dağıtıldı. Ben bile hücum yeleğime 4, silahıma da bir şarjör aldım" ifadelerini kullandı.

"KADİR YILDIZ'IN BENİ BİLE VURACAĞINDAN KORKTUM"

Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü'ne gittiklerinde kendilerini rütbeli bir kadın polisin karşıladığını ifade eden sanık Özen, "Kadir Yıldız söz konusu rütbeliyle tokalaştı. ‘Olağanüstü hal ilan edildi. TSK yönetme el koydu. Hayırlı olsun' dedi. Kurmay Albay Yusuf Sarı da Çevik Kuvvetin önüne gelir gelmez burada bulunan polislere sinirli bir şekilde, ‘Müdürünüzü çağırın, bize tabi olun' dedi. Vatandaş etrafı sarmaya başladı. Yarbay Kadir Yıldız ‘Sana söyleyince havaya sık' dedi, sıkmadım. Sinirlendi, silahı aldı elimden havaya ateş açtı. Üzerine vatandaşlar çıktı, arbede oldu. Hatta burnu kırıldı. Beyaz kıyafetli bir abi kalbinden vuruldu. Onu görünce psikolojim bozuldu. Kadir yarbay zırhlının üstüne girdi, burnunu sildi geri çıktı. Dönmek yok gerekirse şehadet şerbeti içeceğiz dediler. Kadir Yıldız'a ne olduğunu sordum, gitmek istedim. Yıldız da ‘Ölmek var dönmek yok, gerekirse şehadet şerbetini burada içeceğiz' dedi. Anormal tavırlar sergilemeye başladı, beni bile vuracağından korktum" şeklinde konuştu.

Tutuksuz sanıklarda Erdal Göymen, gözaltına alındıktan sonra, yan yana dizildiklerini, daha önceden tanımadığı Kadir Yıldız'ın da kendileriyle birlikte gözaltında bulunduğu belirterek, "Biz gözaltındayken, polislerden biri Kadir Yıldız'a ‘Sen 30 yaşındaymışsın. Çocukların da varmış. Utanmıyor musun insanların kanına girmeye, bu çocuklara kışlada bazı konuşmalar yapmışsın' dedi. Kadir Yıldız polise, ‘Bu akşam bizi bırakmazsanız burayı bombalayacaklar' diye yanıt verdi. Başımdan aşağıya kaynar sular döküldü. Üstümüzden F16'lar geçiyordu, çok korktuk. Sonra Kadir Yıldız'ı benim yanımızdan alıp başka yere götürdüler" dedi.

Gün boyu toplam 19 sanığın savunma yaptığı duruşma yarına ertelendi.