Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (TÜRK-İŞ) Araştırma Birimi, çalışanların geçim şartlarını ortaya koymak amacıyla düzenli olarak yürüttüğü Açlık ve Yoksulluk Sınırı araştırmasının Kasım 2025 sonuçlarını kamuoyu ile paylaştı. Açıklanan verilere göre, Türkiye’de geçim zorluğu rekor seviyelere ulaştı.

Açlık sınırı 30 bin TL'ye dayandı

TÜRK-İŞ verilerine göre, Ankara’da yaşayan dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması tutarı (açlık sınırı) 29.827,78 TL'ye yükseldi. Yuvarlanmış rakam olarak bu tutar 29.828 TL olarak belirtiliyor.

Gıda harcamasının yanı sıra giyim, konut (kira, elektrik, su, yakıt), ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri zorunlu tüm aylık harcamaların toplam tutarı olan yoksulluk sınırı ise, haneye girmesi gereken toplam geliri ifade ederek 97.158,89 TL olarak hesaplandı. Yuvarlanmış haliyle bu rakam 97.159 TL oldu.

Ayrıca, bekâr bir çalışanın aylık ‘yaşama maliyeti’ de 38.751,69 TL'ye ulaştı (yuvarlanmış 38.752 TL).

Asgari ücret ile yaşama maliyeti arasında uçurum var

Rapor, mevcut asgari ücretin (22.104,67 TL) yaşam maliyetini karşılamaktan ne kadar uzak olduğunu çarpıcı bir şekilde ortaya koydu.

TÜRK-İŞ, bir kişinin yaşama maliyeti ile asgari ücret arasında oluşan 16.648 liralık farkın yoksullaşmanın boyutunu gösterdiğini vurguladı. Konfederasyon, 38 yıldır insanca geçim için gerekli "yaşam maliyeti" tutarını belirlemeye çalıştığını ve hesaplanan bu tutarın ücret değil, haneye girmesi gereken toplam gelir olduğunu belirtti.

Mutfak enflasyonunda korkutan artış

TÜRK-İŞ'in "mutfak enflasyonu" olarak adlandırdığı gıda harcamalarındaki değişim oranları da yüksek seyrini sürdürdü:

• Ankara’daki gıda harcaması tutarındaki artış bir önceki aya göre yüzde 4,98 oranında gerçekleşti.

• On iki aylık değişim oranı yüzde 45,07 oldu.

Aydın’da zeytinin yağa dönüşümü başladı
Aydın’da zeytinin yağa dönüşümü başladı
İçeriği Görüntüle

• Yıllık ortalama artış ise yüzde 40,27 olarak hesaplandı.

TÜRK-İŞ, bu ağır tablonun ardından yetkililere çağrıda bulundu. Konfederasyon, gerekli ekonomik ve sosyal politikaların öncelikli olarak uygulamaya konulması gerektiğini belirterek, dar ve sabit gelirli kesimin enflasyonun nedeni değil, mağduru olduğunu ifade etti.

Raporda, bu 16.648 liralık fark giderilmeden yalnızca enflasyon kadar ücret artışına gidilmesinin, mevcut olumsuz geçim koşullarının ve dolayısıyla yoksulluğun sürdürülmesi anlamına geleceği uyarısı yapıldı.