Değerli tüketiciler.,
Bazen televizyonlarda ünlü simaların , şirketlerin sokak çocuklarının , kız çocukların eğitimi, engellilerin hayata katılması ,ihtiyacı olan okulların bakım ve tamiratı gibi amaçlar için sosyal sorumluluk projesi olarak çalışmalar yaptığını ve yardım toplayıp bunları uygun şekilde kullanılmasını sağladıklarına şahit oluyoruz.Böylesi sosyal sorumluluk projelerinin düzenlenmesinden büyük mutluluk duyuyoruz.Böylesi bir proje sıkıntıya düşmüş tüketiciler için düşünülemez mi?
Harcama yapacak gücü olmayan, her kuruşunu çok dikkatli olarak harcamak durumunda olan tüketici öyle hazırlıksız ve savunmasız anında yakalanıp öylesine can evinden vuruluyor ki, ihtiyaç varmış yokmuş önemsiz hale geliyor! Tüketici harcama yapmaz ise hain olarak ilan edilebilir. Hatta sonra bu harcamayı neden yaptın diye sanık sandalyesine de oturtulabilir.Bu durumu nasıl açıklamalı, mevcut sistemin önemli bir açmazı mıdır, yoksa bir “günah keçisi” bulup bütün suçu üstüne yıkma çabası mı?Tüketici olarak kazandığı her kuruşu bilinçli veya bilinçsiz olarak harcasın isteyip sonrada niye tasarruf etmedin , neden çok harcadın dur bakayım deyip parmak sallanan bu insanlar hata yapamaz mı?Yaptığı hatanın bedelini tek başına mı göğüslemek durumun da?İçinde bulunduğumuz toplumun bir ferdi olarak yapılan iktisadi hatayı adi bir vak’a olarak mı değerlendirmeli yoksa bu sorunu yaşayanlara bakıp patolojik bir durum tespiti mi yapmalı?
Tüketicinin korunması hakkındaki yenilenmiş kanun yürürlüğe girdi ve öyle bir hava estirildi ki sanırsınız tüketici bundan böyle en küçük bir haksızlığa uğramayacak, uğrasa bile en kolay ve rahat şekilde şikayetini iletebilecek ve satıcı tüketici memnuniyeti için canını dişine takacak. Tüketici haklılığını savunmak zorunda kaldığında ve maddi olarak gücüde yetersiz ise, yanında tüketici dernekleri veya bir avukatı bırakın kendisi bile olamıyor. Özellikle finans kuruluşları ve marka olarak isim yapmış olan şirketler tüketicinin karşısına öyle bir yekpare vücutla çıkıyor ki psikolojik olarak bu cüsse önünde titrememek elde olmuyor. Etrafına bakan tüketici o kahredici gerçekle karşı karşıya kalıyor: MUHTEŞEM YALNIZLIK
Bir süre önce tüketici hakları konusunda duyarlı bir arkadaşımızla görüşüyorum bir mahkemesi var hakem heyeti lehine karar vermiş yasal dayanakları tamam ama mahkeme uzuyor birde davacı tarafın temsilcileri kaybedersen arkadaşım için ciddi bir miktar masraf , vekalet ücreti ödemek zorunda olduğunu söylüyorlar ayaküstü. Bu yetmezmiş gibi kanununda düzenlenen tüketici mahkemelerine başvurudaki harç alınmaz ibaresi, bir başka kanunla değiştirip harç alınır hale geliyor.Son düzenlemede ferdi başvurularda harç alımı devam ediyor.Hak aramanın önü nasıl da açılıyor memlekette!. Şöyle söylemişiz ”bu kanunda tüketici lehine hiç mi bir şey yok.Tabii ki var Kanunumuzun numarası değişti daha ne isteyebiliriz ki!”
Hem yalnız olup hem de hakkını arayabilenlere selam ederim.
Sosyal medyada bu konuyla ilgili düşüncelerinizi #aydınkonuşuyor etiketiyle paylaşın, yayınlayalım!
- - - - - - -