Türkiye’de tarımsal üretimin önemli bir parçası olan pamuk yine kuraklık kıskacında. Bu yıl sonbahar ve kış aylarını neredeyse yağmur yüzü görmeden geçiren tarım arazileri önümüzdeki günler için de tehlike oluşturuyor. Tekstil sektörünün en önemli kaynağı olan pamuk da bu sıkıntıdan etkileniyor. Zira kurak günlerin uzaması mart-nisan aylarında ekimi yapılacak pamuğun diğer ürünler gibi istediği suya kavuşamaması anlamına geliyor. Ayrıca Türkiye’deki pamuk üretim bölgelerinde yıllık yağış miktarı düşük olduğundan tarımsal sulama kullanılıyor. Ancak, bu yıl barajlardaki su seviyesi düşük olduğu için yeterli yağışı alamayan toprağa tarımsal sulamanın da ne kadar katkısı olacağı kestirilemiyor. Bu konuda enerji maliyetleri de üreticiyi zorluyor.

‘SULAMAYI İYİ YÖNETMELİYİZ’

Ulusal Pamuk Konseyi Yönetim Kurulu Başkanı Bertan Balçık, pamuğun aşırı su istemeyen bir bitki olduğunu belirterek, “Sürdürülebilirlik projeleri kapsamında az su, gübre kimyasal kullanımı yer alıyor. Bunların amacı, iklim değişikliğine uyum göstermek ve girdileri azaltmak. Daha önceki yıllarda yaşanan kuraklık pamukta sulamayı nasıl yönetmemiz gerektiğini gösterdi. Önemli olan suyun bilinçli kullanılması. Pamuk üreticisi yaşanan kuraklığı iyi yönetiyor” dedi. Devlet Su İşleri kanalıyla basınçlı su sistemine geçilmesi gerektiğinin altını çizen Balçık, “Damla sulama dediğimiz sulama sisteminin hayata geçirilerek şu anda kullanılan suyun yarısıyla pamuk yetiştirmek mümkün olacak. Türkiye’de uygulanan sulama sistemlerinde açık kanal sistemi var” diye konuştu.