Haberleşme ve siber güvenlik alanlarındaki çalışmalarıyla bilinen, Gazi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Alkan İhlas Holding “Teknoloji Buluşmaları”nın konuğu oldu. Burada yaptığı konuşmada Prof. Dr. Alkan, herkesin elinde bulunan mobil cihazların korsan yazılımların hedefinde olduğunu söyledi.
TÜRKİYE SİBER ORDU KURMALI
Bilgi artışının teknolojiyi, teknolojinin de bilgi artışını tetiklediğini ifade ettiğini belirten Prof. Alkan, “içeriğinde çok fazla kişisel ve bilgi saklanan mobil cihazların casus yazılımların cazibe merkezi” olduğunu ifade erek, "Casus yazılımlar, şifre toplamaktan mesaj kayıtlarına, ses ve görüntü kaydından arama geçmişine, yer ve konum tespitinden ortam dinlemesi ve görüntü almaya kadar tüm verilere erişebilir. Askerî, ticari, politik, her nevi casusluk artık internet trafiği izlenerek yapılabiliyor. Türkiye dünyanın en fazla siber saldırıya uğrayan 5’inci ülkesi” dedi.
2010’lu yılların hemen başında “Türkiye siber ordu durmalı” dediğini hatırlatan Prof. Alkan, önde gelen büyük ülkelerin siber ordulara sahip olduğunu, bu ordularını büyüttüklerini söyledi.
HER 35 SANİYEDE BİR SALDIRI VAR
Etkinliğe ev sahipliği yapan İhlas Holding Bilgi Teknolojileri Genel Müdür Yardımcısı Cüneyt Deliktaş “yapay zekânın yakıtı” olarak tanımladığı verinin kıymetine vurgu yaptı. ‘Dijital Dönüşüm ve Siber Güvenlik” başlıklı oturumda konuşan Deliktaş, Davos’ta düzenlenen Dünya Ekonomik Forumu’nun 2024 Küresel Risk Raporu’nda siber saldırılara dikkat çekilmesinin yerinde olduğunu söşledi.
2023 yılında dünyada her 35 saniyede bir siber saldırı yapıldığını, bu saldırıların 6 trilyon dolar zarara yol açtığını, Türkiye’de ise yılın ilk 6 ayında ortalama dakikada 3 siber saldırı gerçekleştiğini söyleyen Deliktaş “İnsan unsuru bütün güvenlik ve siber güvenlik konularının merkezinde yer alıyor. Bu gerçekten hareket ederek bütün şirketlerin bilgi güvenliği farkındalığına önem vermesi gerekiyor” dedi.
YAPAY ZEKA İŞİ DAHA DA ZORLAŞTIRDI
İhlas Holding Bilgi Teknolojileri Kalite ve Bilgi Güvenliği Direktörü Öner Ziya Baş ise “güvenlik bilinci oluşturarak herkesin dijital ortamda daha güvenli ve bilinçli hareket etmesinin önemini” vurguladı.
Siber saldırı aktörleri ve vektörleri hakkında bilgiler paylaşan Baş, “Yapay zekâ ve makine öğrenmesinin siber saldırıları daha karmaşık hâle getirdiği gibi siber savunma açısından da fırsatlar sunduğunu” söyledi.
“Gelişen yapay zekâ araçları ile saldırganlar gözlerimizi ve kulaklarımızı her zamankinden daha fazla ikna edici bir şekilde aldatabilecek teknolojiye sahip” diyen Baş, özellikle derin sahte [deep fake] teknolojisinin gerçek zamanlı olarak kullanılabilme tehlikesine dikkat çekti.
Yurt dışından yapılan kimlik avı saldırılarının genellikle yazım veya dil bilgisi hataları içerdiğini ancak saldırganların artık doğal dil işleme araçlarını kullanarak çok kısa sürede yüksek düzeyde doğruluğu sahip ve ikna edici kimlik avı e-postaları oluşturabildiğinin altını çizen Baş, diğer taraftan yapay zekânın potansiyel tehditlerin daha hızlı belirlenmesine ve savunmaya da yardımcı olacağını söyledi.
50 BİN SİBER GÜVENLİK UZMANINA İHTİYAÇ VAR
Öte yandan Prof. Dr. Mustafa Alkan, dünyada 5 yıl içinde 1,5 milyon, Türkiye’de ise 50 bin siber güvenlik uzmanı ihtiyacı bulunduğunu sözlerine ekledi.
