Derleyen: Ömer Faruk Ekinci | 1999 yılında Avustralya'da yaşayan 15 yaşındaki Rachel Barber, önünde uzun bir hayatı olan umut vaadeden tam zamanlı bir dans öğrencisiydi. Çevresinde oldukça popüler olan Rachel, kıskanç gözlerin de hedefi olmaktan kaçamıyordu. Bunların başında da evlerine bebek bakıcılığına gelen genç kızdı.

GENÇ KIZI SAPLANTI HALİNE GETİRDİ

19 yaşındaki Caroline Reed Robertson, kendisini 'Rachel'ın olmadığı her şey' olarak tanımlıyordu. Genç kız, günlüğüne yazdığı notlarda Rachel'ın 'son derece çekici' ve 'çok temiz beyaz bir teni' olduğunu söylerken kendisini ise 'pizza surat' olarak tanımlıyordu.

Barber ailesine bebek bakıcılığı yapan Robertson, burada geçirdiği süre içerisinde Rachel'a saplantılı hale geldi. 28 Şubat 1999'da genç kızı evinde ders çalışmaya çağıran Robertson, burada genç kızın ve kendisinin hayatını değiştirecek bir şey yapacaktı.

Genç kızı gireceği ders karşılığında 100 dolar para alacağını söyleyerek evine getirmeyi başarmıştı. Bunun yanı sıra Robertson, Rachel'a bu ders ile ilgili kimseye bir şey söylememesi gerektiğini tembihliyordu.

Rachel, 1 Mart sabahı her zamanki gibi okuluna gitti. Robertson'ın sözünü dinlemiş ve tüm gün kimseye bir şey anlamamıştı. Rachel, okulun ardından Robertson ile buluştu. İki genç kız konuştukları gibi eve gidip pizza yiyerek eğlenmelerine bakıyorlardı.

VAHŞİCE KATLEDİP DOLABA SAKLADI

İki genç kız yemeklerini yedikten sonra Robertson, Rachel'a çalışmaya meditasyon yaparak ve "mutlu ve hoş şeyler" hakkında düşünerek başlayacaklarını söyledi. Rachel tam gözlerini kapatmış derin nefesler alarak kendisini rahatlatmaya çalışırken Robertson genç kızın üzerine atladı. Eline geçirdiği bir telefon kablosuyla Rachel'ı boğarak öldüren Robertson, daha sonra cesedi gardırobuna sakladı. Rachel'ın cansız bedeni birkaç gün burada kaldı.

Daha sonra cesetten kurtulma planı yapan Robertson, Rachel'ın cesedini iki halı ile sardı ve büyük bir ordu çantasının içine tıkıştırdı. Sonrasında bir taksi tutan Robertson, babasının evindeki heykel için yardıma gideceğini söyleyerek yola koyuldu. Katil genç kız burada Rachel'ın cesedini ailesinin evcil hayvan mezarlığına gömdü.

GİT GİDE İÇİNE KAPANDI

Tüm bunlar yaşanırken polis ekipleri her yerde 15 yaşındaki Rachel Barber'ı arıyordu. 1 Mart günü okuldan sonra eve gelmeyince ailesi polislere haber vermişti ancak o günden beri Rachel ile görüşen hiç kimse olmamıştı. Rachel, Robertson ile görüşmesini de kimseye anlatmadığı için yetkililer araştırmaya nereden başlayacağından emin değildi.

Rachel'ı öldürdükten sonraki günlerde Robertson git gide içine kapanmaya başladı. Cinayetten sonraki gün işe gitti ancak o kadar hasta görünüyordu ki bir çalışan onu eve bıraktı. Sonraki günlerde ise iş yerini arayarak hasta olduğunu ve işe gelemeyeceğini söyledi.

Bu sırada yetkililer, Rachel'ın kaybolduğu günkü adımlarının izini sürmeye çalışıyorlardı. Kısa süre içinde Robertson'ın Barber ailesinin ev telefonunu aradığını fark ettiler. Bazı görgü tanıkları ise Rachel'ın öldürüldüğü gece tramvayda yanında bir kadınla olduğunu söylemişti.

Polis ekipleri hemen Robertson'ın yaşadığı eve gitti. Genç kız burada bilinçsiz bir şekilde yerde yatıyordu. Robertson, bir epilepsi hastasıydı. Muhtemelen cinayetin ve sonrasındaki stresin neden olduğu bir nöbet geçirmişti.

Evin içerisinde incelemeye başlayan yetkililer, Robertson'ın günlüğünü buldu. Günlüğün içi genç kızı suçlu gösteren delillerle doluydu. Bunlardan biri şu şekildeydi:

'KİMLİK HIRSIZLIĞI' BÖYLE ORTAYA ÇIKTI

Korkunç ifadelerin bulunduğu günlüğün yanında Rachel Barber adına düzenlenmiş bir doğum belgesi ve bankadan çekilmiş 10 bin dolar para duruyordu.

Yetkililer Robertson'ın niyetinin kaçarak başka bir yerde Rachel Barber ismiyle hayatına devam etmek olduğunu söyledi. Bunun yerine Robertson 13 Mart'ta işlediği cinayeti itiraf ederek duruşma tarihini beklemeye başladı.

2000 yılının Ekim ayında yargıç karşısına çıkan Robertson, işlediği cinayet suçundan 20 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Robertson'ın öldürdüğü Rachel'a olan aşırı ilgi ve alakadan bahseden Yargıç Frank Vincent, "Davranışlarındaki kasıtlılık ve kötü niyeti son derece rahatsız edici buluyorum" ifadelerini kullandı.

Davanın savcısı Jeremy Rapke ise cinayetin sebebi olarak Robertson'ın genç kıza saplantı derecesinde takıntılı olması göstererek şöyle konuştu:

15 YIL HAPİS YATTI BİR SANİYE BİLE PİŞMAN OLMADI

Hayatı boyunca hiçbir zaman Rachel kadar popüler olamayan Robertson, oldukça düşük özgüvenli birisi olarak büyüdü. Robertson, kendisini Rachel'ın imajıyla büyülü bir şekilde yeniden bulmayı hedeflendiği ortaya çıktı.

İşlediği cinayetin ardından kişilik bozukluğu rahatsızlığı tanısı konulan Robertson, hapiste geçirdiği 15 yılın ardından 2015'te şartlı tahliye ile serbest bırakıldı.

Robertson, işlediği suçlara karşı herhangi bir pişmanlık duymadı. Öte yandan Robertson, parmaklıklar arasında geçirdiği yıllar boyunca öldürdüğü kurbanına daha çok benzemek için fiziksel görünümünü büyük ölçüde değiştirdi.

Bu değişim o kadar göze çarpıyordu ki, Rachel'ın annesi Robertson'ı ilk gördüğünde bunu fark etmişti.