Demokratik Kongo Cumhuriyeti (DKC), Apple'ı ürünlerinde "yasadışı olarak işletilen madenlerden çıkarılmış mineralleri" kullanmakla suçluyor. Dünyanın en büyük kobalt üreticisi ve aynı zamanda önemli bir hammadde tedarikçisi olan ülkeye göre Apple, insan haklarının ihlal edildiği Kongo madenlerinden elde edilen mineralleri kullanıyor.

Demokratik Kongo Cumhuriyeti tarafından görevlendirilen avukatlar muhtemel yasal süreçten önceki resmi uyarılarında "Bu madenler yasadışı yollardan çıkarıldıktan sonra Ruanda'ya kaçırılıyor ve burada küresel tedarik zincirlerine entegre ediliyor" ifadelerine yer verdi. Resmi uyarı Apple'ın iki Fransız iştirakinin yanı sıra ABD'deki ana şirkete de gönderildi.

DKC'nin iddialarına göre Apple'ın tedarik zincirinde kullanılan "kanlı mineral" olarak da adlandırılan bu madenler, silahlı gruplar tarafından kontrol edilen bölgelerden çıkarılıyor. Bu durum, milislerin ve terörist grupların finansmanına katkıda bulunarak bölgedeki çatışmaları ve istikrarsızlığı körüklüyor. Söz konusu madenlerde sivillerin ve çocukların şiddet kullanılarak zorla çalıştırıldıklarına yönelik bilgiler de var.

Apple'a üç hafta süre verildi

Demokratik Kongo Cumhuriyeti avukatları kalay, tungsten, tantal ve altın gibi elektronik cihazlarda kullanılan önemli hammaddelerin yasadışı yollarla ticaretinin, Kongo'daki milislerin ve terör gruplarının finanse edilmesinde önemli bir rol oynadığını söylüyor. Bununla birlikte Apple ürünlerinin "Kongo halkının kanıyla lekelendiğini" ve şirketin bu konuda acil adımlar atması gerektiğini savunuyor.

Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan ve Yusuf Aslan, 6 Mayıs 1972'de neden idam edildi? Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan ve Yusuf Aslan, 6 Mayıs 1972'de neden idam edildi?

 Apple, Aralık 2023'te tedarikçileri ve rafinerileri ile silahlı gruplar arasında herhangi bir bağlantı bulamadığını savunan bir rapor yayınlamıştı. Ancak avukatlar şirketin bu raporunun somut ve doğrulanabilir kanıtlara dayanmadığı görüşünde. DKC'nin resmi bildirisinde Apple'ın ürünlerinde kullandığı 3TG mineralleri ile ilgili soruları "üç hafta içinde" yanıtlanması isteniyor. Bu sürenin dolması halinde ne gibi hukuki adımlar atılacağını hep birlikte göreceğiz.