Bu cümleyi hepimiz muhtemelen sık sık duymuş veya okumuşuzdur.

Hayat yolumuzda önemli bir cümle, hatta bu cümleyi içselleştirdiğimizde nokta konularak bir olayın bitişi ve sonrasında yeni bir dönemin başladığını söyleyebiliriz. Hayat her yaşımızda bizim gelişmemizi, büyümemizi sağlayan sınavları ile bizi olgunlaştırıyor.

Bazen bize zarar veren, iyi gelmeyen kişilere, ilişkilere, olumsuz düşünce ve duygulara, her ne varsa hepsine ısrarla sıkı sıkı takıntı halinde tutunup kalırız ve ilerleyemeyiz.

Maalesef biz insan olarak, zihnimizle o sıkı sıkı tutunduğumuz, takıntı yaptığımız olay ve kişilerle yaşamak zorunda kaldıklarımızın ana sebebinin, çocukluğumuzda bilinçaltımızın derinliklerinde yer alan olumsuz kayıtlar, öğrendiğimiz yanlışlar ve alışkanlıklarımız olduğunu, bunların tekrarını yaşadığımızın farkında bile değilizdir.

Çocuk bilincinde kalmayı seçerek, hep şikâyet enerjisinde kalmayı seçer ve bu kaderimmiş sözünün arkasına da sığınırız.

Bugüne kadar hayatımızın her yılında birçok olay yaşamış ve çoğuna nokta koymuş olabiliriz. Bunlar çok zorlandığımız yaşanmışlıklar da olabilir. Hemen her kes yaşadı ve belki de daha birçok şeyler de yaşanmayı bekliyor;

 “olması gereken olması gerektiğinde olur, bilmemiz gereken, her ne oluyorsa bizim hayrımıza oluyor.”

Kimi zaman dünyanın sonu geldi gibi gelir, insanız; sevinmeyi, neşeli ve mutlu olmayı hep isteriz tabii. Yalnız olumlu duyguları yaşadığımız kadar bazen sonlanmalarda yaşadığımız o olumsuz yoğun duygu karmaşıklığını da tecrübe etmemiz hayat yolumuzda bir o kadar önemlidir ve farkındalığımızın aktif olması ile olgunlaşır, büyürüz.

Yaşadığımız olumsuz bir olayda, sürekli negatif bir bakış açısında olursak, o olay ve durumun içinden kolaylıkla geçemez ve ilerlemekten korkarak geri adımlar atmaya başlarız. Sonra da ne kadar bahtsızım der, umudumuzu yok ederiz.

 Özellikle hayatımızdaki bir bitiş, sonlanma anında olumlu veya olumsuz duygularımızı bastırmadan, takıntı yapmadan olanı kabule geçebilmeliyiz ve kendimize samimi ve dürüst olarak şunu sormalıyız:

Bu olay ve kişi ile yaşadığım öğreti bana neyi gösteriyor, nasıl görebilirim? Sorunun cevabını düşünmeyerek akışa bırakırsak, farkındalığımız ile cevap, kayıtlarımızdan ön belleğimize gelecektir.

Hayatta en önemli olan aslında, kişinin kendine dürüst olarak kendinin neleri hak ettiğini bilerek almayı seçmesidir. Yeri geliyor kul hakkı diyoruz ama kendi hakkımızı kim bilir ne kadar hiçe sayıyoruz.  

Her hata da pes ederek veya kendini yargılayarak başarısız olmaktan korkarsak ilerleyemeyiz. Her hata büyük öğretidir, önemli olan hatadan dersimizi alarak kaldığımız yerden yolumuza devam etmektir ve bunu fazlasıyla hak ediyoruz.

Gerçekten her bitiş finalinden sonra yeni bir başlangıç vardır, tekrar neyi yaşayacağına sen karar vereceksin, olumlu bir başlangıç mı, yoksa yaşadığın kaderi tekrar etmek mi;

Yeter ki bunun farkında olalım

Şu gerçek her karanlığın sonunda bir ışık, her gecenin sonunda pırıl pırıl doğan bir güneş olacak,

Şimdi şu andan itibaren yeni bir yön ve bakış açısıyla yeni başlangıçlara var mısın, denemeye değmez mi?