Değerli dostlarım, hem ülkemiz, hem yakın coğrafyamız, hem de dünyada işler genel olarak

çok da iyi gitmiyor… Ülkemizde % 10 ‘luk bir kesim dışında, insanların geçinemediğini ve

mutsuz olduklarını gözlemliyorum. Dini söylemlerimizden birisi ‘’Fakirlik küfrün

yarısıdır.’’ der.

Özellikle ekonomik sorunlar ile ilgili, bu işi kotaranların, ivedilikle önlemler almalarını,

problemleri çözmelerini bekleriz… Gerçek demokrasilerde, halk oy vererek kendisini

yönetenleri seçer ve yapılacak icraatlar ile daha müreffeh bir ülkede yaşamak ister.

Başarısızlık veya sorun varsa hakem halktır, gereğini yapar ve yönetenleri değiştirir…

Yönetim biliminde en önemli erkleri ben yazmaktan bıkmadım… Bunlar; Planlama,

Koordinasyon, İcraat ve denetimdir… Bu erklerden bir tanesi eksikse, o ülkede olumlu yol

alma şansı yoktur…

Ülkemizde ve ilimizde -hepimiz tatil moduna girdik- spor hususunda, gündem eksikliği

sebebiyle bu yazımda güncel olan ekonomi ile ilgili karalamalar yapmaya çalıştım. Sizler için

ülke ekonomimizin genel durumu ile ilgili araştırmalar yaptım. Bir taraftan yakınımızda İran

ve İsrail arasında hava savaşları da devam etmektedir… Bu husus da hem dünya hem ülke

ekonomimize olumsuz verileriyle yansıyacaktır… En kısa sürede barış ile sonlanır inşallah…

Sizleri ülkemizin ekonomik durumu ile ilgili elde ettiğim verilerle bilgilendirmek istiyorum;

16 Haziran 2025 tarihi itibarıyla Türkiye ekonomisinin genel bir özetini, resmini sizlere

aktarmak istiyorum…

Türkiye Ekonomisinin Genel Durumu:

Türkiye ekonomisi, son yıllarda olduğu gibi, yüksek enflasyon, kur dalgalanmaları ve cari

açık gibi yapısal sorunlarla mücadele etmeye devam etmektedir. Hükümetin uyguladığı

Ortodoks politikalara dönüş çabaları, özellikle faiz artırımları ve sıkı para politikaları,

enflasyonu dizginleme ve makroekonomik istikrarı sağlama hedefi taşımaktadır.

Temel Göstergeler:

Enflasyon: Enflasyonist baskılar hala devam etmektedir. Yüksek seyreden gıda ve

enerji fiyatları, tüketici enflasyonunu artırıcı etki yapmaktadır. Hükümetin ve Merkez

Bankası'nın enflasyonla mücadele politikaları sürmekle birlikte, hedeflenen seviyelere

ulaşmak zaman almaktadır.

Para Politikası ve Faiz Oranları: Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB),

enflasyonla mücadele kapsamında faiz oranlarını yüksek seviyelerde tutmaktadır. Bu

durum, krediye erişimi zorlaştırarak ve iç talebi baskılayarak enflasyonun

düşürülmesine katkıda bulunmayı amaçlamaktadır. Ancak yüksek faizler, ekonomik

aktivite üzerinde de baskı oluşturmaktadır.

Kur Hareketleri: Türk Lirası, döviz kurları karşısında dalgalı bir seyir izlemektedir.

Küresel ekonomik gelişmeler, jeopolitik riskler ve ülke içindeki ekonomik politikalar,

kur üzerindeki belirleyici faktörler arasında yer almaktadır. Cari açık ve döviz

rezervlerindeki değişimler de kur hareketliliğini etkilemektedir.


Büyüme: Ekonomik büyüme, sıkılaşan para politikalarının ve düşen iç talebin

etkisiyle yavaşlama eğilimindedir. Hükümetin büyüme hedefleri olmakla birlikte,

enflasyonla mücadele önceliği nedeniyle büyüme hızı bir miktar feda edilmektedir.

İhracatın büyümeye katkısı devam etmektedir.

 Cari Açık: Türkiye'nin kronikleşen cari açık sorunu devam etmektedir. Enerji

ithalatına bağımlılık, yüksek enflasyon ve dış ticaret açığı, cari açığı artıran temel

unsurlardır. Hükümet, cari açığı azaltmaya yönelik politikalar geliştirmeye

çalışmaktadır.

Bütçe Dengesi: Merkezi yönetim bütçesi, deprem harcamaları ve yüksek enflasyonun

etkisiyle baskı altındadır. Vergi gelirlerindeki artışa rağmen, harcamaların da yüksek

seyretmesi bütçe dengesini etkilemektedir.

Dış Borç: Türkiye'nin dış borç stokunun seviyesi ve yönetimi, ekonominin

kırılganlıkları arasında yer almaktadır. Küresel faiz oranlarındaki değişimler ve kur

dalgalanmaları, dış borcun maliyetini etkilemektedir.

Genel Değerlendirme:

Türkiye ekonomisi, orta vadede enflasyonu düşürme ve makroekonomik istikrarı sağlama

hedefiyle zorlu bir süreçten geçmektedir. Uygulanan sıkı para ve maliye politikalarının

sonuçları, önümüzdeki dönemde daha net görülecektir. Küresel ekonomik görünüm, emtia

fiyatları ve jeopolitik gelişmeler, Türkiye ekonomisinin seyrini etkilemeye devam edecek

önemli faktörlerdir. Yatırımcı güveninin artırılması, yapısal reformların devam etmesi ve

öngörülebilir bir ekonomik ortamın sağlanması, sürdürülebilir büyüme ve istikrar için kritik

öneme sahiptir.

Kazasız belasız bir tatil diliyorum…

Selam ve dua ile…