Washington'daki George Mason Üniversitesi'nde uyuşmazlık çözümü alanında profesör Şarkavi, tüm dünyada salgının beraberinde getirdiği zararların ve yol açtığı ekonomik hasarın azaltılmaya çalışıldığı dönemde Fas'ın bu süreçte karşı karşıya kalabileceği zorlukları AA muhabirine değerlendirdi.



Şarkavi, "Fas, Kovid-19 ile mücadelesinde, ekonomi, sağlık, devlet-toplum ilişkisi ve yurt dışındaki vatandaşlarıyla ilgili meseleler arasında birbiriyle bağlantılı 5 engelle karşı karşıya." dedi.

Faslı uzman, yaz aylarında havaların ısınmasının vaka sayısının azalmasına kısmı olarak katkısı sağlamasına rağmen sonbaharda salgının yayılması ihtimaline dikkati çekti.

Ülkede mart ayında başlayan karantina uygulamalarının, kara ve deniz sınırlarının kapatılmasının ve seyahatlerin kısıtlanmasının vaka sayısını azaltmadığını savunan Şarkavi, şunları söyledi:

"Sağlık alt yapısının kısıtlı olması ve hastanelerde yeterli yatak bulunmaması nedeniyle vaka saysı Sağlık Bakanlığının tahminlerinin üzerine çıkabilir."

- Alım gücünün zayıflaması

Şarkavi, bu süreçte Maliye Bakanlığının salgın mağduru ailelerin nüfusuna göre derecelendirilen mali desteğin kayıt aşamasında bazı sıkıntılar yaşandığına işaret etti.

Bu durumun da halka ramazan ayı ve bayram öncesi alım gücünün zayıflaması olarak yansıdığını kaydeden Şarkavi, mali desteğin ulaştırılmasında yaşanan aksaklığın prosedürler ve para aktarımını kolaylaştıran bankacılık alt yapısının zayıf olmasından kaynaklandığını dile getirdi.

Şarkavi, ayrıca endüstri, ticaret ve hizmet sektörlerindeki küçük ve orta ölçekli işletmeler için öngörülen muhtemel iflas dalgasının da tedirginlik yarattığını aktardı.

Fas hükümeti nisan ayının başından bu yana Kovid-19'la mücadele kapsamında alınan önlemlerin bir parçası olarak salgından etkilenen ailelere mali destek sunmaya başlamıştı.

- Ekonomi ve güvenlik önlemleri

Şarkavi, ülkenin önündeki zorluklardan bir diğerinin de kriz bağlamında piyasalarda daha önce görülmeyen ekonomik durgunluk olacağını söyledi.

Buna ek olarak tarım için yeterli yağışın düşmemesi nedeniyle yaz başındaki mahsul oranında azalma olacağına işaret eden Şarkavi, ayrıca seyahat kısıtlamaları nedeniyle ülke dışında yaşayan 5-6 milyon Faslının sağlayacağı mali tahvillerin gerileyeceğini ifade etti.

Şarkavi, ekonomik durgunluğun gölgesinde ülkedeki işlemlerin çoğunun kredi kartı ve benzer sistemler değil de nakit para üzerinden gerçekleşmesi nedeniyle likidite akışının yetersiz olacağını belirtti.

- "Otoriteryanizm çözüm değil"

Öte yandan Şarkavi, salgınla mücadele kapsamında sağlık ve güvenlik tedbirlerinin birbirine karıştırılmaması ve kutuplaştırıcı söylemlerden uzak durulması gerektiğini dile getirdi.

Söylemlerin hem vatanın hem de vatandaşların çıkarını gözetecek şekilde ifade edilmesi gerektiğini kaydeden Şarkavi, şunları söyledi:

"Kriz döneminde, kapsamlı ve kolektif bilincin oluşması gerekiyor. Bu dönemde, yeni bir otoriteryanizm sahnesi kurmak yerine toplum ile devlet arasındaki dayanışmanın güçlendirilmesi gerekiyor."

Faslı uzman, bu süreçte otoriteryanizmin halkın sağlığını güvence altına almayı aşması, 2021'in başlarına kadar devam edebilecek olan sıhhi izolasyondaki vatandaşların şartlarını gözetmemesi durumunda ülkenin sosyal sermayesinin boşa harcanabileceği ve ulusal uyumu baltalayabileceğini kaydetti.

Şarkavi, kriz yönetiminin sadece üstten verilen talimatlar, güvenlik uyarıları, acil durum adı altında özgürlüklerin kısıtlanması anlamına gelmediğini; devlet ve toplum arasında ahlaki sorumlulukların yerine getirilmesi, iş birliği ve aklıbaşındalık gerektirdiğini vurguladı.

- Yurt dışında kalan vatandaşların durumu

Bir diğer sorunun da yurt dışında kalan vatandaşların ülkeye getirilmesi olduğuna işaret eden Şarkavi, sorunun, kara ve hava yollarının kapatılmasıyla bu meselenin yanlış yönetimiyle ortaya çıktığını iddia etti.



Fas makamları daha önceki açıklamalarında yurt dışında 18 bin 226 vatandaşın bulunduğunu ve onların tahliyesi için çalışmalar yürütüldüğünü belirtti. Açıklamada, tahliye tarihine ilişkin ayrıntıya yer verilmedi.

Şarkavi, "Kovid-19 karşısında verilen mücadele henüz bitmedi. Rabat yönetimi, gelecek 7 ay için uygulanacak strateji konusunda alacağı kararları yeniden gözden geçirebilir." diye konuştu.

Şarkavi, bu bağlamda, emniyet kurumlarının güçlerini takviye etmeyi öngören tek taraflı düşünce yerine diğer ülkelerin deneyimlerinden istifade edilebileceğini belirtti.