Gaziantep'teki olayda otobüsün olay mahalline 400 metre mesafede zikzak çizmeye başladığı ve 150 metre sürüklendigi tespit edildi. Olaya dair çarpıcı bir diğer bilgi ise katliam gibi kazanın müsebbibi olan otobüsün olay mahalline 130 kilometre hızla girdiği yönünde. Kazada hayatını kaybeden İHA muhabirleri Umut Yakup ve Muhammed'in yol arkadaşı Bekir Özdemir, yaşadığı şoka ve aldığı yaralara rağmen katıldığı cenaze töreninde, Türkiye gazetesine herşeyin 3 saniye içinde yaşandığını ve 1 saat boyunca önceki kazazedelere yardım ettiklerini anlattı. Bir başka görgü tanığı ise itfaiye, İHA muhabirleri ve sağlık çalışanlarının 1 saatten fazla süren kurtarma faaliyetleri esnasında yolun trafiğe açık olduğu kaza yerinin gerisinde uyarı ikazlarının yerleştirilmediği bilgisini verdi. Otoban güvenlik şeridi dışında tüm yolun açık olduğu kaza anında sadece 1 polisin orada bulunduğu ve Emniyet mensubunun da yaralandığı kaydedildi. Bir diğer bilgi ise özellikle otobüs firmasının yaydığı kaza mahallinde yağ vardı iddiasının tamamen yalan olduğu şeklinde. Gaziantep'te 16 kişinin hayatına malolan kazaya ilişkin otobüste kaç şoförün olduğu, şoför değişim süreleri ve takograf kayıtlarına ilişkin incelemeler devam ediyor. Güvenlik birimleri şoför, tanık ve birçok yolcunun telefonlarına el koydu ve araştırma derinleştirildi. Gaziantep'teki otobüs faciasını yaşayan görgü tanıklarının anlatımlarına göre Mardin'deki tır hadisesi ile bu olay birebir kopya kazalar. Sadece Gaziantep-Nizip yolundaki olaya ait kamera görüntüsü yok. Gaziantep kazası ile Mardin TIR felaketi arasındaki en önemli ortak noktalardan biri de her iki tırın hız limitlerinin çok üzerinde seyretmesi.

KAZA DEĞİL SANKİ SENARYO!

Her iki olaya dönük soru işaretleri gündemdeki yerini korurken Mardin Söz Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Çelik aynı gün yaşanan iki kazayı bir tür senaryo olarak nitelendirdi. Bölgede yaşanan askeri gelişmelere ve iç dinamiklere dikkat çeken Mehmet Çelik, geçen her saatte olaya ilişkin şüphelerin arttığını ifade etti. Frenleri boşaldı denilen iki tır ile ilgili ciddi soru işaretleri olduğuna dikkat çeken Çelik, "Felakete sebep olan tır adeta kalabalığın içerisine dalıyor. Mardin kamuoyunda olay ciddi tartışma konusu ve Gaziantep'te yaşanan kaza da Mardin'e çok benziyor" diye konuştu. Türkiye gazetesine konuşan güvenlik kaynakları da olaya dair tüm ihtimallerin değerlendirildiği bilgisini aktardı. Olaya karışan tırların Şırnak ve Adana merkezli firmalara ait olduğu öğrenildi.

ŞOFÖRLERİN ÜÇÜ DE TUTUKLANDI

Mardin'in Derik ilçesinde önceki gün art arda yaşanan, 1 polis memurunun şehit olduğu, 19 kişinin hayatını kaybettiği, 26 kişinin yaralandığı kazayla ilgili gözaltına alınan 2 tır şoförü "Taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma" suçundan tutuklandı. Gaziantep'teki kazada yaralanan otobüs şoförü A.N, Nizip Devlet Hastanesi'ndeki tedavisinin ardından sorgu için İlçe Jandarma Komutanlığına gönderildi. Şoför A.N, daha sonra nöbetçi mahkemeye sevk edildi. Zanlı ifadesinde "Otoyolda kalabalık bir ekip bulunuyordu. O sırada ne olduğunu anlayamadım. Bir anda otobüsün direksiyon hakimiyetini kaybettim. Toparlamak için manevra yapmaya başladım ama kurtaramadım'' dedi. Zanlı, nöbetçi hakimlikçe "taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına sebebiyet vermek" suçundan tutuklandı.

ERDOĞAN'DAN TAZİYE TELEFONU

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Mardin'in Derik ilçesinde hayatını kaybeden Ünal Ekinci'nin ailesine taziye ziyaretinde bulundu. Bakan Soylu, taziye evinde Cumhurbaşkanı Erdoğan ile gerçekleştirdiği telefon görüşmesinin ardından telefonu hayatını kaybeden Ünal Ekinci'nin babası Murat Ekinci'ye verdi. Erdoğan Ekinci'ye, "Rabbim cennetiyle müşerref kılsın. Bütün aileye baş sağlığı dileklerimi özellikle ifade etmek istiyorum. Hakikaten yüreğimiz dağlandı. Böyle büyük bir felaket, kaza, milletçe bizleri ciddi manada üzdü. Ben de Manisa'daydım, orada haberi aldım. Rabbim, inşallah sabrınızı artırsın. Bütün kardeşlerimize sabır dileklerimizi iletirseniz çok memnun olurum" dedi.

YILMAZ BİLGEN