Çin ile ABD arasındaki ticaret savaşı teknolojinin tohumuna iniyor. Çin medyasında yer alan haberlere göre Çin, ticaret savaşında 'nadir toprak elementlerini' (Rare Earth Elements) silah olarak kullanabilir. Bir başka deyişle Çin ihracatı durdurursa nadir toprak elementleri üzerinden iki ülke arasında hammadde savaşları başlayabilir.

SİNYAL GEÇEN HAFTA GELDİ

 

Çin Devlet Başkanı Şi Jinping geçen hafta Ganzhou şehrinde ülkenin en büyük nadir toprak elementi üreticilerinden birini ziyaret etti. Şi Jinping'in bu ziyareti ASD ile ticaret görüşmelerini yürüten Başkan Yardımcısı Liu He ile birlikte yapması ABD medyası tarafından gözdağı olarak nitelendirilmişti.



Japonya'da teknolojinin tohumu, ABD'de teknolojik metal, Türkiye'de nadir toprak elementleri ya da nadir metaller olarak adlandırılan bu elementler yenilenebilir enerjiden ilaç endüstrisine, savunma sistemlerinden telekomünikasyona, elektrikli ve hibrit otomobil üretiminden akıllı telefonlara kadar pek çok alanda kullanılıyor. Çin nadir toprak elementleri ithalatına uyguladığı tarifeyi yüzde 10'dan 25'e çıkardı. ABD ise bu ürünleri Çin'e uyguladığı ek vergilerin dışında tuttu.

 

KÜRESEL REZERVİN YÜZDE 36.6'SI ÇİN'DE

ABD İçişleri Bakanlığına bağlı Jeolojik Araştırma (U.S. Geological Survey) biriminin raporuna göre 2018 itibariyle küresel nadir toprak elementleri rezervinin yüzde 36.6'sı Çin'de bulunuyor, üretimin ise yüzde 70.5'i Çin'de yapılarak dünyaya en başta da ABD'yi ihraç ediliyor. Rapora göre ABD, nadir toprak elementleri ithalatının yüzde 80'ini Çin'den yapıyor. Çin'in yıllık üretimi 120 bin ton, rezervi ise 44 milyon ton seviyesinde. ABD'nin üretimi 15 bin ton, rezervi ise 1.4 milyon ton olarak hesaplanıyor. Dünyadaki toplam rezervin 120 milyon ton olduğu tahmin ediliyor, 2018 itibariyle küresel üretim ise 170 bin ton seviyesinde.

 

KÜRESEL REZERVİN YÜZDE 36.6'SI ÇİN'DE

 



 

EN BÜYÜK ÜRETİCİ ÇİN

 

 

ABD İTHALATININ YÜZDE 80'İNİ ÇİN'DEN YAPIYOR



2014 ve 2017 yılları arasında Çin'in ürettiği her 5 ton nadir toprak elementinin 4 tonunu ABD satın almış. 2018'de Çin'den yapılan nadir toprak elementi ithalatı 160 milyon dolar. Bu rakam 2017'de 137 milyon dolardı. Nadir toprak elementleri ABD'de özellikle elektrikli otomobil ve rüzgar tribünü üretiminde kullanılıyor, öte yandan bu ürünler savunma sanayi için de kritik.

DÜŞÜK MALİYET İTHALATA İTTİ

ABD, 1980'lere kadar bu alandaki en büyük üreteciydi. Çin ise bu tarihe kadar bu ürünlerin ihracatına kısıtlama getirmişti. ABD düşük maliyet hesabıyla üretimi bırakarak, ithalatı tercih etti. Çünkü bu elementlerin çıkarılması, madencilik açısından hem masraflı, hem de oldukça meşakkatli.

2010'DA JAPONYA'YA İHRACATI DURDURMUŞTU

Çin nadir toprak elementlerini uluslararası pazarlık gücü olarak daha önce de kullanmaktan çekinmedi. 2010 yılında Çin balıkçı teknesi ile iki Japon devriye gemisi, Doğu Çin Denizi'nde egemenlik tartışması olan bölgede çarpışmış, Tokyo'nun Çinli kaptanı mahkemeye çıkarması iki ülke arasında siyasi krize dönüşmüştü, Çin, diplomatik baskı uygulayabilmek için Japonya'ya nadir toprak elementi ihracatını durdurmuştu.



Çin'den sonraki en büyük üreticiler Avustralya, Rusya, Hindistan ve Brezilya. Ancak bu metallerin çıkarılması, madencilik açısından hem masraflı, hem de oldukça meşakkatli.

İŞTE O 17 ELEMENT

Nadir toprak elementleri tüketici elektroniğinden askeri ekipmanlara kadar her şeyde kullanılan 17 kimyasal element grubu. Nadir toprak elementleri altın, gümüş ya da platin gibi değerli metaller kadar nadir değiller ancak bu elementler sayesinde özellikle tüketici elektroniğinde ürünler daha küçük ve hafif olabiliyor.



 

 

HANGİ ALANLARDA KULLANILIYOR?



TÜRKİYE'DE DE ARAŞTIRILDI

Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğünün (MTA) Eylül 2017'de yayımladığı Dünyada ve Türkiye'de Nadir Toprak Elementleri raporuna göre Türkiye'de de 1965-2004 yılları arasında 20 civarında çalışma yapılarak  nadir toprak elementleri rezervi araştırıldı. Eskişehir-Sivrihisar- Kızılcaören bölgesi ağırlıklı olmak üzere, Manisa-Turgutlu, Malatya-Darende ve Samsun- Bafra yörelerini kapsayan çalışmalarda kayda değer rezervler bulunamadı.  Ancak rapora göre çalışmaların yetersizliği de kabul edildi.